AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un Azerbaycan'ın Bakü ve Gence şehirlerine gerçekleştirdiği ziyarete ben de eşlik ettim. Bu anlamlı ve yoğun ziyarette Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin sarsılmaz bir noktaya geldiğine şahit olduk. Yoldan yürüyen insandan esnafa, siyasetçisinden sanatçısına kadar herkesin ortak görüşü şu: Türkiye ve Başkan Erdoğan olmasaydı Karabağ zaferi de olmazdı.
Bu gezide başta Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Yeni Azerbaycan Partisi Genel Başkanı İlham Aliyev başta olmak üzere birçok önemli isimle yüzyüze görüşme gerçekleştirildi. Gence'de Yeni Azerbaycan Partisi ile "Şuşa Beyannamesi: Milli manevi değerlerimize bağlılık ve gelecek işbirliği için yeni fırsatlar" konulu geniş katılımlı bir konferans düzenlendi.
AK Parti heyetinde, Kurtulmuş'ın yanı sıra , Dış İlişkiler Başkanı Efkan Ala, Genel Sekreter Fatih Şahin, Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Gençlik Kolları Başkanı Eyüp Kadir İnan, Genel Başkanvekili Yardımcısı Ahmet Büyükgümüş, Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Genel Sekreter Yardımcısı Türk İslam Karakoç ve bazı genel merkez yetkilileri yer aldı.
Gezi boyunca Numan Bey ile uzun sohbet etme imkanımız oldu. İşte açıklamalarından bazı başlıklar.
ALİYEV: GARDAŞIM ERDOĞAN VE TÜRKİYE OLMASA KARABAĞ ZAFERİ OLMAZDI
Sayın Aliyev ile anlamlı samimi bir sohbetimiz oldu. Özellikle Karabağ Savaşı sırasında Cumhurbaşkanımızın ve milletimizin verdiği sınırsız/koşulsuz desteğinin etkisi burada görüyoruz. Aliyev şunu çok açık söylüyor: Eğer gardaşım Sayın Erdoğan'ın ve Türkiye'nin desteği olmasaydı biz bu işi kotaramazdık.
Çok olumlu, somut teklifleri de içeren görüşmeler oldu. Ekonomik, kültürel ve siyasal alanda ilişkilerin arttırılması konuşuldu. Biz gençlerimizi gönderelim, orada kamplar yapılsın, siyasette demokratik tecrübelerinizi de yakından görsün ve kültürel olarak da daha ciddi yakınlaşmalar olsun gibi somut teklifler de oldu. Arkasından Meclis Başkanı Sahibe Hanımı ziyaret ettik. Türkiye-Pakistan ve Azerbaycan meclis başkanları Bakü Beyannamesi'ni imzalayacak. Üç ülkenin yakınlaşması Meclis düzeyinde de gerçekleşecek.
ERMENİLER ÇEKİLİRKEN KARABAĞ'I YIKMIŞ
Karabağ Savaşı kazanıldı. Orada hala temizlenmesi gereken çok fazla mayın var. Hatta Cumhurbaşkanımızın gittiği yol boyunca mayınların olduğu biliniyor. Ermenistan, Şuşa dışında Karabağ'daki tüm şehirleri neredeyse taş üstünde taş bırakmadan yıkmışlar. Şuşa'yı nasıl olsa kaybetmeyiz diyerek buraya dokunmamışlar. Şimdi şehirlerin imar edilmesi çok önemli.
AZERBAYCAN'I TÜRKİYE'YE BAĞLAYACAK ZENGEZUR KORİDORU AÇILACAK
Azerbaycan'ı Türk dünyasına ve Türkiye'ye bağlayacak Zengezur koridorunun açılması ve sağlıklı bir şekilde kullanılması çok önemli. Türkiye ile Azerbaycan arasında rahat ulaşım açışından da bu koridor çok kritik. Tabi burada güvenlik ön planda. İhlallerin olup olmadığını kontrol eden bir askeri gücümüz ve komutanlarımız var orada. 24 saat kontrol ediliyor. Bu koridor hayata geçirilirse sadece Bakü'ye değil Türk cumhuriyetlerine de kesintisiz ulaşım imkanı olacak.
BÖLGEDEKİ SORUNLARI BİRLİKTE ÇÖZELİM
Cumhurbaşkanımızın Azerbaycan'da dünyaya ilan ettiği, teklif çok önemli. Türkiye, Rusya, İran, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan meselelerimizi oturup konuşalım ve Kafkasların güvenliğini, esenliğini, selametini sağlayacak ortak çalışmalar yapalım. Fikirlerimiz ayrı olabilir, bazı konularda ülkelerin çıkarları birbirinden farklılaşabilir, bu çok doğal bir şeydir. Ama bunu eğer bu bölge halkları olarak biz çözmeyi başaramazsak, bu sefer başka ülkelerin, bölge dışı ülkelerin buraya müdahale etmesinin önü açılır ki şimdiye kadar olan mesele budur. Bu da zaten bölgesel ihtilafların kalıcı hale gelmesi emperyalizmin iştahını kabartan bir durum.
KARABAĞ AZAD OLDU ŞİMDİ ABAD OLACAK
Karabağ süratli bir şekilde imar edilmeli. Azerbaycanlı kardeşlerimizin tabiriyle 1 milyona yakın Karabağ kaçkını var. Bu insanların yıkılmış yurtları dönmesi sağlanmalı. Karabağ azad oldu, şimdi abad olması lazım. Sayın Aliyev bu konuda çok kararlı ve Türkiye'nin desteğine de inanıyor.
TUNUS'TA DARBEYİ ANLIK TAKİP EDİYORUZ
Tunus'ta darbeyi an an takip ediyoruz. Tunus devrim sürecini yani demokrasiye geçme sürecini tamamlamaya çalışıyordu. Raşid Gannuşi makul, ölçülü ve demokrat tavırları ile bu süreci iyi şekilde yürütüyordu. Yazıktır, böylesine bedel ödemiş bir ülkede, seçilmiş hükümete yönelik bir darbe asla kabul edilemez. Ümit ederiz kısa süre içerisinde bu darbe sonuçlarıyla birlikte de geriye püskürtülmüş olur.
FONDAŞ MEDYA MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR
Medyanın yabancı fonlarla beslenmesi kalemlerin satılması anlamına gelir. Yabancıların desteği ile başkasının borozanı olmak çok yanlış. Bu bir gazetecinin kendisi olmaktan vazgeçmesidir. Eğer yabancılar medya kurmak istiyorsa bunun yolları açıktır. Ama ülkemizde beşinci kol faaliyeti olarak, kullanışlı elemanlara para vererek ülkeye ve siyasete yön vermeye çalışmak kabul edilemez. Bu Türkiye bakımından bir güvenlik meselesidir.
MÜLTECİLER KONUSUNDA TARİHİ SINAV VERDİK
Mülteciler konusunda tarihe altın harflerle yazılacak büyük bir fedakarlık ortaya koyduk. Bu anlamda halkımız insanlık açısından tarihi bir sınav vermiştir. Türkiye sınırlarını kapatsaydı milyonlarca insan, bırakın rejim bombalarını, açlıktan ölürdü. Bu kardeşlerimizin içerisinde çok iyi eğitim almış insanlar var. Üretimde çalışanlar var. Tabi yardıma muhtaç olanlar da var. Bugüne kadar operasyon bölgesine 400 bin Suriyeli geri döndü. Bölgede düzen sağlandıkça bu sayı hızla artacaktır. Bu insanlar dünyanın neresine giderlerse gitsinler Türkiye'nin dostu olarak kalacaktır.
BU ANAYASADA DARBENİN KANI VAR
Cumhurbaşkanımızın katıldığı toplantılarda sivil anayasa konusunda belli bir noktaya gelindi. Biz rötuşlarla, müzakerelerle olgunlaştırıyoruz. Çalışmalar çok iyi gidiyor ama bu AK Parti'nin tek başına yapabileceği bir iş değildir. Partiler arasında da müzakere edilmelidir. Ben yeni anayasanın hazırlanması için tam zamanı olduğunu düşünüyorum. Toplumun büyük bir kısmının kabul edeceği bir anayasa hazırlamalıyız. Bu anayasa darbenin gölgesinde hazırlanmıştır ve üzerinde darbenin kanları vardır. Bunu değiştirmeyi başarırsak, Türkiye'deki hala bir köşelerde saklanmış olan darbeci zihniyeti de tamamıyla tasfiye etmiş olur.