İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Türkiye'deki ilmi çalışmaları teşvik etme gayesiyle milli sorunlara çözüm üretebilecek imkan ve kabiliyetlerin geliştirilmesine öncü olacak evrensel nitelikteki bilimsel çalışmaları gerçekleştirenlerin onurlandırıldığı İlim Yayma Ödülleri'ne ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, İlim Yayma Ödülleri'nin, İlim Yayma Cemiyeti ve İlim Yayma Vakfının "ilimlerin yayılması" misyonunun taçlandırılmasına, Türkiye'de bu alanda ulusal çapta üst düzey akademik çalışmanın teşvik edilmesine ve seviyesinin yükseltilmesine, vakfın bursları veya yurt imkanları aracılığıyla destek sağladığı öğrencilerin akademisyen olmasına ve ilme özendirilmesine yönelik bir çalışma olduğunu söyledi.
2019'da birincisini düzenledikleri İlim Yayma Ödülleri'nde büyük ödülü 300 bin lira, diğer iki ödülü de 100'er bin lira olarak tayin ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Bu o zaman itibarıyla dahi akademik düzeyde yapılan ödüllerde Türkiye'deki en büyük ödül miktarıydı. Ortaokul, ilkokul düzeyinde veyahut akademik çalışmayla henüz tanışmamış ama parlak bir gencimizin, çocuğumuzun 'Gördün mü bak bir akademisyene, bir bilim insanına yazdığı kitaptan, buluşundan veya yaptığı akademik çalışmadan dolayı böylesine bir para ödülü veriliyor. Acaba ben de mi bilim insanı olsam.' diye düşünmesini hedefliyoruz. Dolayısıyla 2021'de de ödül miktarlarımızı ikiye katladık. Büyük ödülü 600 bin lira, diğer Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri ile Sosyal Bilimler ödüllerimizi 200'er bin lira olarak tayin ettik." diye konuştu.
Vakfın, üst düzey başarılı akademisyen adaylarına yüksek lisans ile doktora bursu verdiğini ve ayrıca onlara yurtlarda ev sahipliği yaptığını belirten Erdoğan, akademisyen adaylarının vizyonlarını çok yükseklere taşımanın da İlim Yayma Ödülleri'nin önemli misyonlarından ve yapı taşlarından olduğunu vurguladı.
İlim Yayma Vakfının bugüne kadar burs vererek ve yurtlarında barındırarak destek sağladığı akademisyen sayısının 500'ü aştığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu akademisyenlerimiz bir araya geldiler, akademik danışma kurulu marifetiyle toplantılar yaptılar. Bu toplantılarda da istişare ettik. Yani 'İlim Yayma Vakfının destek olduğu akademisyenler İlim Yayma'nın misyonuna nasıl hizmet edebilirler?' diye istişareler yaptık. Bu istişarelerimizde de böyle bir ödülün gerçekten hedeflerimizi daha ileriye taşıma anlamında neticede İlim Yayma Vakfının senedinde çok net bir misyonu var, o da 'Türkiye'de ve dünyada ilmin yayılmasına destek olmak.' Biz de senedimizdeki bu amacımıza hizmet edecek böylesine bir ödülle de bunu taçlandırmış olduk diye düşünüyorum."
ÖDÜL ALAN BİLİM İNSANLARININ DAHA FAZLA TANINMASI HEDEFLENİYOR
Bilal Erdoğan, 3 kategoride ödül verileceğine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birincisi Büyük Ödül. Buna herhangi bir akademisyen ya da bilim insanı akademik unvan taşımasa dahi aday gösterilebiliyor. Ancak Büyük Ödüle aday olunamıyor ve herkes aday gösteremiyor. Yani Büyük Ödüle rektörlerimiz, Türkiye'deki bilimsel kurullarda görev alan akademisyenlerimiz gibi bazı kişiler aday gösterebiliyorlar ama adayın illa akademisyen olması gerekmiyor. Öyle bilim insanları var ki akademik güzergahtan doktorasını alarak doçent ya da profesör olarak ilerlememiş ama yazdıklarıyla bilimsel çalışmalarıyla bilime katkı sağlamış. Büyük Ödülü böyle bir yere konumlandırdık. Özellikle bir bilim insanının hayatı boyunca yaptığı bilimsel, akademik çalışmaları ödüllendirmek istedik. Diğer 2 ödülümüze ise hem aday olunabiliyor hem de aday gösterilebiliyor. Bunlar Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri ile Sosyal Bilimler ödülümüz. Bu ödüllerle aslında bilimsel sahayı ikiye ayırmaya çalıştık. Başka ödüllerde bunların daha fazla olduğunu biliyoruz ancak biz biraz odaklanmak istedik, ödül sahiplerinin sayısı çoğalmasın, kıymeti bilinsin, ödülü alan insanın da daha iyi tanınmasına katkı sağlasın istedik. Bu sayede de birinci ödüllerin sahipleri Fikrettin Şahin, Mehmet Zahmakıran ve İlyas Kemaloğlu hocalarımızın daha iyi tanınabilmelerini sağladık diye düşünüyorum."
2 yılda bir düzenleyecekleri ödül törenleriyle 10 yılın sonunda toplamda 15 bilim insanının ödül sahibi olacağını kaydeden Erdoğan, hem ödüllerin hem de Türkiye'de bilimsel çalışmanın geleceğini konuşmaları için ödül alanları bir araya getirmek gibi bir düşünceleri olduğunu söyledi.
İleride İlim Yayma Ödülleri'nin uluslararasılaşmasının gündeme gelebileceğini belirten Erdoğan, "İlim Yayma Ödülleri'nin tasarlanması aslında 2 yıllık bir emek. Birçok toplantıyla sadece akademisyenlerin değil çok farklı alanlardan sahasında uzman kişilerin katılımıyla İlim Yayma Ödülleri'nin tasarlanması gerçekleşti. Bu toplantılarda elbette uluslararası düzeyde bir ödülün yapılması da konuşuldu. Bunun ilerisinde uluslararası bağlama taşınması mümkün olacaktır. Bu, ödülün kendisini göstermesine ve bilim dünyasından takdir görmesine bağlı." diye konuştu.
"BAĞLAMIMIZ TÜRKİYE'DE ÜRETİLEN AKADEMİK ÇALIŞMANIN ÖDÜLLENDİRİLMESİNE DAYANIYOR"
Bilal Erdoğan, herhangi bir Türk akademisyenin yurt dışında yaptığı bir bilimsel çalışmaya ödül vermediklerini, bağlamlarının tamamen Türkiye'de üretilen akademik çalışmanın ödüllendirilmesine dayandığını ifade etti.
2019'da Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri kategorisinde ödüle layık görülen Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran'ın, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde öğretim üyeliği yaptığını aktaran Erdoğan, "Onun araştırmalarını bırakın İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerimizde yapmayı, yurt dışında dahi yapabilecekken devletimizin, TÜBİTAK'ın desteklerini alarak Van'a böyle bir laboratuvarı kazandırmış ve orada öğrencileri yetiştiriyor olması, bu ödülün daha ilk yılında aslında amacına yönelik de bir sonuç aldığını gösteriyor. Mehmet Zahmakıran'ın hikayesini bu vesileyle öğrenen insanlar, Türkiye'de gerçekten bilim için bilim yapan ama aynı zamanda ülkesine de hizmet etmeye yönelik çok ciddi tutkusu olan bilim insanlarının olduğunu da görmüş oldu. Bu da ilk başta bahsettiğim özendirme hedefine yönelik olarak önemli bir gerçekleşme diye düşünüyorum." değerlendirmesine bulundu.
Başvuruların temmuz sonu itibarıyla tamamlanacağını anımsatan Erdoğan, "Bir web sitemiz var. Buradan başvuruyu başlatmak çok kolay. Başvurudan sonra süre dolsa da adaylara başvurularındaki evrakların, dokümanların, bilgilerin tamamlanması için 10 gün daha süre tanıyoruz. Şu an itibarıyla başvurularda geçen seneki başvuru sayılarının ötesinde tamamlayacağımızı da görmüş olduk. Bu teveccühün olması çok güzel. Türkiye'deki bütün üniversitelerimizin rektörlerini İstanbul'a davet ettik ve bir toplantıda onları bir araya getirdik. Ödülleri konuştuk, anlattık. Türkiye'deki üniversite rektörlerimizin yaklaşık yarısı ordaydılar. Bu, Türkiye'de aslında bu ödülün önemli bir boşluğu doldurduğuna da işaret ediyor diye düşünüyoruz." dedi.
BAŞVURULAR 6 FARKLI KURULDA, 8 AŞAMADA HASSASİYETLE DEĞERLENDİRİLİYOR
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, başvuruların değerlendirme sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Başvuruların değerlendirilmesi aşaması 6 farklı kurulda 8 aşamada yapılıyor. Burada bunların isimsiz şekilde çalışılmasından tutun, bir değerlendiricinin başka değerlendiriciyi bilmemesine, her bir başvurunun birden fazla değerlendirici tarafından değerlendirilmesine, aday gösterilen birçok insanında bundan haberdar olmamasına varıncaya kadar gerçekten çok detaylı ve ince düşünülmüş hassasiyetler gözetiliyor. Şu anda geçen ödüldekinden daha fazla başvuruyu karşılayabilecek sofistike düzeye sahip bir değerlendirme sürecimiz var. Bir yazılım altyapısını kullanıyoruz. Bütün gelen başvurular o yazılım altyapısında tasnif ediliyor, değerlendiriciler arasında pay ediliyor. Şekil şartlarını karşılamayanlar önceden bir elemeye tabi tutuluyor. Ondan sonra da başvurular alttan yukarıya doğru aşamaları geçmek kaydıyla Onur Kurulumuza kadar ulaşıyorlar. En son Onur Kurulumuz'la bir toplantı yaptık, bütün bu detayları gözden geçirdik. Onların son yorumlarına yönelik bazı düzenlemeleri karara bağladık ve şu anda sistemimiz başvurular kapanır kapanmaz çalışmaya başlayıp bu değerlendirme aşamalarını ilerletmeye hazır durumda."
Erdoğan, kasım sonunda değerlendirme sürecini tamamlayıp, aralıkta yapmayı planladıkları ödül töreninde ödülleri sahipleriyle buluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
BİLİM DÜNYASINA "ADAY OLUN, ADAY GÖSTERİN" ÇAĞRISI
Aday olanları da aday gösterebilecekleri de ödüle teşvik etmeye uğraştıklarını belirten Erdoğan, "Bu ödülün başarısı, siz ne kadar iyi bir değerlendirme sistematiği oluşturursanız oluşturun adayların size gelmesinin sağlanması lazım. Adaylar size ulaşmadıktan, hak edebilecek insanlar bu havuza girmedikten sonra siz ne kadar iyi bir sistem yaparsanız yapın hak eden insanları kaçırabilirsiniz. Yaptığımız birçok toplantıdaki en önemli çağrımızda da bu, lütfen aday olun, aday gösterin. Tanıtmaya yönelik bütün çalışmalarımız aday gösterilmesi gerekip de gösterilmeyen kimsenin kalmamasına yönelik." ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki bilim dünyasına çağrıda bulunan Erdoğan, "İlim Yayma Ödüllerine aday gösterilmeyi hak edip aday gösterilmemiş kimsenin kalmaması gerekiyor. Bu yönde 'Ben aday olabilirim.' diye kendinizi layık görüyorsanız aday olun, aday gösterilmesi gereken birisi olduğunu düşünüyorsanız da muhakkak onu aday gösterin." dedi.
İlim Yayma Ödülleri'ne aday olmanın bir iddia göstergesi olduğunu belirterek, aday olan bilim insanlarını tebrik eden Erdoğan, bu iddialarını devam ettirmelerinin hem bilimin hem de Türkiye'nin ilerlemesine katkı sağlayacağını ve bunun bir insanlık mirası olduğunu sözlerine ekledi.