Başkan Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 47'nci yıldönümü dolayısıyla gittiği KKTC'ye hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.
Kıbrıs'ta çözüme ancak Ada'daki gerçekler temelinde ulaşılabilir. Yeni bir müzakere süreci olacaksa, bu ancak iki eşit ve egemen devlet arasında yapılabilir. KKTC, her türlü zorluğa rağmen demokrasi geleneği, gelişmekte olan ekonomisiyle müreffeh bir geleceğe emin adımlarla yol almaktadır. Türkiye ve Türk halkının her bir ferdi de Kıbrıs Türkü'nün yanında olmaya devam edecektir.
(Yunanistan'ın Ada'da çözüm önleyici açıklamalarına ilişkin soruya dair) Yunanistan'ın bir yanlış içine girmesi onları çok zora sokar. Bunlara asla tahammülümüz olmaz, gereğini anında yaparız. Şu anda Cenevre'deki toplantılarda zaten Ersin Tatar Bey'in ve Dışişleri Bakanı'mızın da söylediği gibi biz eşit, egemen iki devletli çözümden yanayız. Çünkü biz 40-50 senemizi onların söyledikleriyle geçirdik ve netice alamadık. O devir kapandı artık. Azınlık felsefesini de kabul etmiyoruz, böyle bir şey de yok.
Taliban'ın şu anda Afganistan'da adeta bir işgal hareketini devam ettirmesi doğru bir yaklaşım değildir. Biz de Türkiye'den Taliban'a sesleniyoruz: Bu işgal hareketini bırakın ve bir an önce Afganistan'ın genelinde barışın egemen olduğunu dünyaya gösterelim.
AVRUPA ADALET DİVANI İSMİNİ DEĞİŞTİRSİN
Avrupa Adalet Divanı'nın ismini değiştirmesi lazım. Bunun Adalet Divanı'yla yakından uzaktan alakası yok. Bunların Adalet Divanı olduklarını ispat edebilmeleri için önce inanç özgürlüğü nedir bunu öğrenmeleri lazım. İnanç özgürlüğünden anlamayan bir Adalet Divanı olamaz. Bu lafı gitsinler aynen kipa takanlar için de söylesinler. Acaba kipayı takanlar için bu tür bir şey söyleyebilirler mi? İnancının gereği neyse inancının gereğini yerine getiren Müslümanlara böyle bir yakıştırmayı yapmak ne Adalet Divanı'nın ne de başka tür divanların hakkı değildir, yetkisinde de değildir.