Anayasa Mahkemesi üyeleri tarafından yazılan muhalefet şerhinde, derece mahkemelerinin kararlarındaki madde ve hukuki hataların bireysel başvuru incelemesinde ele alınamayacağına yer verildi.
Yargıtay üyesi Abdurrahman Orkun Dağ, geçmişte İstanbul eski 27. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı iken "itiraz" mercii olarak baktığı dosyayla T24 başta olmak üzere birçok haber sitesi tarafından hedef gösterilmeye devam ediliyor. Dağ, bu seferde 2018 yılında İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkeme Başkanlığı yaptığı dönemde Mehmet Altan hakkında verilen tahliye talebinin reddedilmesiyle ilgili olarak Altan'ın avukatlarının tazminat davası ile gündeme geldi. Bu dosyada kararın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildiği, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinin ise "itiraz" mercii olarak dosyaya baktığı bilgisi edinildi. Ayrıca, gerekçeli kararda, kararın nedenine de yer verilmişti. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kuruluş mevzuatında bir netlik olmamakla beraber AYM'nin "yerindelik incelemesi" yapmaması gerektiğine, sadece Anayasa'ya uygunluğu denetlemesi gerektiğine yer verilmişti.
Öte yandan, Altan hakkında verilen tahliye talebinin reddine İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nin karar verdiği ve İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin "itiraz" mercii olarak dosyaya baktığı da öğrenildi. Başkanı olduğu mahkemenin "itiraz" mercii olarak dosyaya bakmasına rağmen Dağ'a yüklenilmesinin, Dağ'ın İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev yaptığı dönemde "Cumhuriyet" dosyası hakkında 13 sanığa hapis cezası verilmesinden kaynaklı olup olmadığını akıllara getirdi.
Gerekçeli kararda yer alan ve AYM üyeleri tarafından kaleme alınan muhalefet şerhinde AYM'nin kararıyla ilgili olarak şu ifadelere de yer verilmişti:
"AYM'nin bireysel başvuru incelemesi sonunda verdiği ihlal kararlarının işlevi, ihlalin ortadan kaldırılması yani ihlal öncesi duruma dönülmesidir. AYM'nin kararlarının etkisi bakımından önemli bir faktör, kararlarının bu nitelikte bir sonuç doğurup doğurmamasıdır. AYM Kanununun 50/1 maddesi 'Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi halinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir.' şeklindedir. Bu takdir yetkisinin sınırını ise Anayasa'nın 148/4 maddesinde yer alan 'kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.' İfadesi ve AYM Kanunun 50/1 maddesinde yer alan 'yerindelik denetimi yapamaz, idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemez.' ifadelerini oluşturmaktadır. Başka bir deyişle AYM'ye bireysel başvuru, bir kanun yolu değildir ve AYM'nin ihlale yol açan idari işlemin veya yargı kararının iptaline karar vermesi mümkün değildir.
Ancak itiraza konu olayda sanık Mehmet Hasan Altan'ın Anayasa Mahkemesine bireysel başvurusu sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu tarafından 11.01.2018 tarihli kararın 94 ile 151 ve 205. İle 242. Paragraflarında İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin dosyasında mevcut soruşturma ve kovuşturma aşamasında mevcut delilleri kuvvetli suç şüphesini gösteren olgular bakımından delilleri değerlendirmekle kalmamış, Yüksek Mahkeme ilk derece mahkemesi yerine geçerek madde vakıaya temel oluşturma ihtimali bulunan dosya kapsamındaki delilleri tümden değerlendirmiştir. Bu sebeple, yüksek mahkemenin ilk derece mahkemesinin takdir yetisini sınırladığı değerlendirilmiştir. Oysa ki, Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere Anayasa'da yer alan hak ve özgürlükler ihlal edilmediği sürece ve ilk derece mahkemesince bariz takdir hatası veya açık bir keyiflilik içermedikçe, derece mahkemelerinin kararlarındaki madde ve hukuki hatalar bireysel başvuru incelemesinde ele alınamaz."
FETÖ ile mücadelede etkin rol oynayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi Abdurrahman Orkun Dağ, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından alınan kararla 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren Yargıtay 1. Ceza Dairesinde görevlendirilmişti. Dağ, Reina saldırısının ilk duruşmalarında, Acıbadem Türk Telekom Baskını, CNN Türk baskını, Fenerbahçe Orduevi Baskını, Harp Akademileri Komutanının derdest edilmesi, Yalova Hava Meydan Komutanlığındaki darbe girişimi ve FETÖ'nün Adli Tıp Yapılanması gibi dosyalara baktı.