FETÖ'nün devletin silahlarını millete doğrulttuğu 15 Temmuz hain darbe kalkışmasının üzerinden 5 yıl geçti. Aradan geçen bin 827 günde Türkiye 251 şehidi ve binlerce gazisini baş tacı yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı meydanlara davetiyle hain kalkışmanın seyri değişti. Tankların önüne etten duvar örerek kendilerini mermilere siper eden Türk milleti, askeriyle polisiyle o gecede destan yazdı.
SABAH gazetesinin davetlisi olarak "15 Temmuz Şehit Aileleri Buluşması" kapsamında Adana'ya gelen şehit aileleri, Ankara Gölbaşı Polis Havacılık Dairesi'nde şehit düşen ikiz polis memurları Ahmet ve Mehmet Oruç kardeşlerin baba ocağında buluştu. Şehit ailelerinin buluşmasına Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda omuz omuza şehit düşen Cennet Yiğit'in annesi Huriye, babası Yahya Kemal Yiğit, şehit Gülşah Güler'in annesi Emine, babası Hüseyin Güler, şehit Yunus Uğur'un annesi Asiye, babası Ramazan Uğur, şehit Aytekin Kuru'nun annesi Esma, babası Süleyman Kuru, şehit Sevda Güngör'ün annesi Nuran, babası Mehmet Güngör ve şehit Uzman Çavuş Halit Yaşar Mine'nin annesi Ayşe ve babası Mustafa Mine katıldı. Ailelere, Adana Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Nevzat Özer eşlik etti.
DARBE, ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİNDE KONTROL ALTINA ALINDI
Ankara'daki Özel Harekât Daire Başkanlığı'na FETÖ'cü hainlerin düzenlediği hava saldırısında şehit düşen Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit'in Babası Yahya Kemal Yiğit, at izinin it izine karıştığı bir gecede millete ışık yakan kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dirayeti ve milletin samimiyeti sayesinde o karanlık gecenin aydınal ndığını belirten Şehit Babası Yahya Kemal Yiğit, "Bu ülke neredeyse 1980'e kadar her 10 yılda bir darbe yapıldı yada muhtıra verildi.
97 yıllık tarihimizde tam darbeleri geride bıraktık derken bir yenisi ile sarsıldık. Bu son yaşadığımız ise çok farklıydı. Çünkü karşımızda kumandası okyanus ötesinde olan FETÖ vardı. Türkiye tarihinde bir ilki yine 15 Temmuz'da yaşadık. Adnan Menderes'in idam edildiği bir ülkede, ilk kez bir lider cuntacılara boyun eğmeyip halkını mücadele için meydanlara çağırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu çağrısı millete ışık oldu. Ve o karanlık gecede darbe girişi Erdoğan'ın liderliği sayesinde 21 saatte kontrol altına alındı" dedi.
BU VATANA İKİZLERİM DEĞİL AİLEM FEDA OLSUN
15 Temmuz gecesi Polis Havacılık Dairesi'nde şehit düşen ikiz polis memurları Ahmet ve Mehmet Oruç Kardeşlerin babası Ali Oruç ise o karanlık gecede Türk milleti kan kusup kızılcık şerbeti içtiğini ama yinede vatanını hainlere teslim etmediğini söyledi. 15 Temmuz'da iki evladını bu vatana şehit vermenin gururunu yaşadığını belirten Şehit Babası Ali Oruç; "Yavrularıma doyamadan rabbim onları benden aldı. Şehitlik gibi yüce bir makam vererek aldı. Ne mutlu ki bana şehit babasıyım.
Ahmet ve Mehmet annesine ve bana sizi saraylarda yaşatacağız derlerdi. Yavrularım sözlerini tuttular. Devletimiz bize çok güzel bir ev yaptı. Ama içindeki tek eksiğimiz Ahmet'im ve Mehmet'im. Bu destanı tüm milletimiz yazdı. Biz vatanımız için bayrağımız için namusumuz için yaşıyoruz. Çünkü bizim başka vatanımız yok. Bugün yine bir kalkışma olsun, şehit ikizlerimden geriye kalan ailemle bu vatan için can vermeye hazırım. Cumhurbaşkanımız var olduğu müddetçe ona desteğimizi sürdüreceğiz. Biz ondan razıyız Allah'ta ondan razı olsun" diye konuştu.
15 TEMMUZ'UN SEYRİNİ ERDOĞAN DEĞİŞTİRDİ
Türkiye'nin kalkındığı dönemlerde ya darbe ya da dış müdahalelerle krizlerin çıkartıldığını belirten şehit Gülşah Güler'in babası Hüseyin Güler, "Şanlı tarihimizdeki zafer ve fetihlerimiz hala dış güçlerin en büyük korkusu. O yüzden FETÖ gibi hainlerle ülkemizi karıştırmaya ve geriletmeye çalışıyorlar. Ancak o dönemler geride kaldı. Artık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi cesur ve dirayetli bir liderimiz var. En ufak bir rüzgârda savrulmayan dik duran liderimizin cesareti ve bu milletin kahramanlığıyla 15 Temmuz'un seyri değişti. Cumhurbaşkanımız o gece milletini sokağa çağırmasaydı belki de o hainler emellerine ulaşacaklardı. 251 şehit ve binlerce gazimizle bu hainlere etten set olup geçit vermedik" dedi.
UNUTURSAK KANIMIZ KURUSUN
15 Temmuz'un içlerindeki en büyük yara olduğunu belirten Şehit Yunus Uğur'u Babası Ramazan Uğur; "251 vatandaşımız 15 Temmuz'da şehit düştü. Bu hainlerin de çocuğu vardı. Maaşları güzeldi işleri güzeldi neden böyle bir şey yaptılar. Bombaladıkları kişiler kim? kendileriyle aynı görevi yapan meslektaşları. Teröristlere bile karşı kullanmadıkları o bombayı ilk defa özel harekata atmışlar. Bunun adı hainlikten başka ne olabilir. Bu acı nasıl unutulur. Bunu yapanları unutursak kanımız kurusun Bu dünyada belki olmaz ama inşallah diğer dünyada rabbim hakkımızı bırakmaz onlara" diye konuştu.
OĞLUMU GELİNİM PARMAĞINDAKİ YÜZÜKTEN TEŞHİS ETTİ
Oğlunun cenazesinin morga bir kamyon içerisinde getirildiğini belirten Şehit annesi Esma Kuru; "Yaklaşık 40 cesedi soğuk hava depolu bir kamyona koyup Adli Tıp'a getirdiler. Oğlumuzun şehit düştüğünü 3 gün sonra öğrendik. Oğluma şarapnel parçaları isabet etmiş. Oğlum hem kendine hem de babasına üzerinde Osmanlı tuğrası olan yüzük yaptırmıştı. Gelinim Ayşe Kuru, morga girince cesetlerden birinin parmağında oğlumun yüzüğünü görüyor. O anda 'Bu Aytekin' diyerek feryat ediyor. Oğlumun cesedi parmağındaki yüzükten teşhis edildi. Aytekin'i baba ocağı olan Adana'nın Kozan İlçesinde vatan toprağına emanet ettik. 15 Temmuz'da insanlar minarelerden okunan selalarla birlikte sokaklara döküldü. Böylece Türk milleti darbeci hainlere geçit vermedi. Bende eşimde her sela okunduğunda sanki o kara geceyi yeniden yaşıyoruz" dedi.
TARİH ONLARI HAİN EVLATLARIMIZI KAHRAMAN YAZACAK
15 Temmuz gecesi İstanbul 66 Mekanize Piyade Tugayı Topkule Kışlası'nda şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Halit Yaşar Mine'nin Annesi Ayşe Mine; "Allah onların cezasını bu dünyada da versin ve bizde görelim. Bir asker bir askere yada halkına bunu nasıl yapar? Helikopter kazasında şehit düşen Tuğ General Osman Erbaş, oğlumun cenazesine gelmişti. Ben kendisine 'Bir asker bir askere bunu yapar mı? diye sormuştum. Osman Paşa ise "Sakın onlara asker deme onlar vatan hainiydi" dedi. Osman paşanın da dediği gibi onlar tarihe hain olarak, evlatlarımız ise kahraman olarak yazılacak. Allah böyle hainlere fırsat vermesin. Evlatsız yaşanır ama vatansız yaşanmaz" diye konuştu.
FETÖ'CÜLER KIZIMI MURADINA ERDİRMEDİ
15 Temmuz günü telefonla görüştüğü kızı Sevda Güngör'ün evlilik hazırlığı yaptığını belirten Şehit Annesi Nuran Güngör; "Kızımla telefonda bana ' Anne hazırlan evlenmeyi düşünüyorum. Artık çocuk sahibi olmak istiyorum' dedi. FETÖ'cü hainler kızımın muradına ermesine de engel oldu. Kızımın evlilik hayali 15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte yok oldu. 251 vatan evladının hayallerinin üzerinden FETÖ'cü hainler dozer gibi geçti. 15 Temmuz'un üzerinden 5 değil 130 yıl da geçse de bizlerdeki bu acı tazeliğini koruyacak. FETÖ'cüler döktükleri kanda boğulsunlar" dedi.
ŞEHİT AİLELERİNDEN SABAH'A TEŞEKKÜR
Özel Harekatın kahraman şehitlerinin hayallerini, mücadelelerini ve çocukluklarını anlatan şehit anne ve babaları, Sabah Gazetesi'nin 3. Şehit Aileleri Buluşması'nda birbirlerini sarılarak teselli ettiler. Kabirleri Adana'da bulunan Şehit İkizler Ahmet Mehmet Oruç ile Yunus Uğur ve Halit Yaşar Mine'nin mezarlarının da ziyaret edildiği programda şehit aileleri gözyaşlarına boğuldular. Şehit Aileleri Buluşması'nın sonunda ise programa katılan şehit ailelerine Sabah Gazetesi tarafından hazırlanan plaketler verildi. Şehit ailelerine plaketleri Adana Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Nevzat Özer ve Sabah Gazetesi Kayseri Bölge Temsilcisi Ali Altuntaş takdim etti. Şehit aileleri ise "Yaptığı haberlerle 15 Temmuz şehit ve gazilerini unutmayan ve unutturmayan Sabah Gazetesi'ne teşekkür ediyoruz" dediler.