Cumhurbaşkanı için 'Bizim inimize girecektiniz, hadi bakalım girecek in bulabiliyor musunuz?' diye bağırıyordu" dedi. İşte detaylar: "O gece saat 2 ye kadar şehitler vermemize ve onlarca yaralımıza rağmen biz mücadeleden geri durmadık. Ama gecenin saat ikisinde bizim işletmemiz revir halindeydi. Gecenin ikisinde bizi esir alıp Çengelköy karakolunun önünde yolu kapattığımız alanda, bizi oraya götürüp kapattılar. Sabaha kadar esir tutulduk.
HANİ İNİMİZE GİRECEKTİ DİYE TEHDİT ETTİLER
Biz esir alındığımız anda, oraya gelen bizi esir alan askerler öyle hain davranış sergilediler ki. Adama diyorum ki, dükkanın kasasını kapatayım, ocağımı kapatayım diyorum. Bana "ne ocağı ne tezgahı, biz artık idareye el koyduk. Biz darbe yapılmış. Bunların hepsi senin değil artık" diyor. Bu ifadeyi kullanan askerin ben masum olabileceğini düşünemiyorum. Bizim dükkandan 15 kişiyi esir aldılar oraya getirdiler. Karakolun önüne getirildiğimizde, orada sabaha kadar okul komutanı albay Mürsel çıkrıkçı'nın ifadeleri zaten bu işin çok planlı yapıldığını, herkesin onlarla beraber hareket ettiğini gösteriyor. Mürsel çıkrıkçı galiz küfürleri saymayacağım da, Cumhurbaşkanı için şunu diyordu, bizim inimize girecektiniz, hadi bakalım girecek in bulabiliyor musunuz? Bu ifade neyi gösteriyor. Bu ifade neyi anlatıyor. Yani cumhurbaşkanı biz onların inine gireceğiz dediği insanlar, şimdi cumhurbaşkanının girecek in bulamayacak hale geldiğini söylüyorlar. Bunlar kayıtlarda da var mahkemelerde de bunlar söylendi.
İKTİDAR GİDERSE KALDIKLARI YERDEN DEVAM EDERLER
15 Temmuz ihanetinin kalıntılarını temizlemek 20 yıl zaman bile alabilir. Ama eğer bu iktidar giderse yarın onların hepsi kaldıkları yerden devam edeceklerini ben adım gibi biliyorum. Halen kalıntıları çok gizli bir şekilde devam ediyor. Birçok ülkeden destek alıyorlar. Burada insanları silahla vuran insanlar fikir suçlusu ve barış güvercini olarak görünüyorlar. Halen can havliyle, bir umutla bu iktidarın gitmesini bekliyorlar. Eğer bu iktidar giderse kaldıkları yerden devam edecekler kimsenin hiç endişesi olmasın.
KİMSE ASKERE SİLAH SIKAMADI
O hainlere üniformalarından dolayı polis bile silah sıkamadı. Bizim arkadaşlarımızda da silah vardı. Kimse asker üniforması giyen adamlara silah sıkamadı. Biz karşımızda kendi askerimizin üniformasını görünce kimsenin eli silaha gitmedi. Bu hainlerin böyle birşeyi kullanmalarına devletin her zaman önlem alması lazım. Morgül ayrıca "O gece bizzat silah sıkan kişiler, yurtdışına kaçarak fikir suçlusu, barış güvercini gibi geziyorlar" diye konuştu. Çengelköy Karakolu'nda görevli polislerin yanı sıra darbeye direnen vatandaşların bazılarında da silah olmasına rağmen, kimsenin silaha el uzatmadığını söyleyen Morgül, "Kimse asker üniforması giyen adamlara silah sıkamadı. Biz karşımızda kendi askerimizin üniformasını görünce kimsenin eli silaha gitmedi. Bu hainlerin böyle birşeyi kullanmalarına devletin her zaman önlem alması lazım" dedi.