Uyuşturucu ve suç gelirlerine yönelik cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu olarak açıklanan 'Bataklık' operasyonu olarak bilinen soruşturmaya ilişkin 73 sanık hakkında hazırlanan iddianame Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede uyuşturucu baronu Nejat Daş, Çetin Gören, Halil Arslantaş, Cemal Deniz Şahan, Handan Kaymaz, Perry James Young ve Uğur Bülent Göçer hakkında, 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak' suçundan bin 470 yıla kadar hapis cezası ile 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede karaparanın nasıl aklandığı da anlatıldı.
SUÇ GELİRİ TRAFİĞİ ANLATILDI
'Türk Escobar' olarak bilinen uyuşturucu baronu Nejat Daş hakkında hazırlanan iddianamede, 1993'te Türkiye'de Lucky-S ve Kısmetim-1 isimli gemilerde yaklaşık 14 ton uyuşturucunun ele geçirilmesi üzerine 35 yıl hapis cezasına çarptırıldığı anlatıldı.
Örgüt yönetici ve üyelerine verdiği talimatlarla uyuşturucu madde ticareti suçundan elde ettiği geliri aile şirketi CHS Group firması bünyesinde aklayan Daş'ın, CHS Group firmasının alt kuruluşu olan Şehnaz Döviz bürosunun çalışanları tarafından oluşturulan BOSS GRUP adlı sohbet grubunda da elde edilen paraların aklanmasına yönelik işlemeleri takip ettiği aktarıldı. Nejat Daş'ın öncül suç gelirlerinin Türkiye'ye kurye yolcular ve tır şoförleri ile getirildiği anlatılan iddianamede, Daş'ın tam inisiyatif yetkisine sahip olduğu, anılan para trafiğini yönettiği, internet uygulamaları üzerinden kurulan grupla örgüt üyelerine talimat verdiği ve üyeler arasında bilgi alışverişini sağladığı kaydedildi. Daş'ın iddianamede yer alan ifadesinde, Çetin Gören'le Almanya'da ticaret yapmak için tanıştıklarını, İstanbul'da buluştuklarını ve Türkiye'de ticaret yapmak isteyen Çetin Gören ile Çağatay Döviz isimli iş yerini aldıklarını dile getirdi. Daş, sabıkası nedeniyle iş yerinin kaydını kardeşi Handan Kaymaz adına yaptıklarını söyleyerek, bir süre sonra iş yeri ruhsatını devrettiğini, ortaklık için koyduğu 150 bin doları kendisine iade eden Gören ile ticaret ilişkisini bitirdiğini belirtti.
KURYE PARAYI ÇALDI
İddianame kapsamında incelenen TAPE kayıtlarında suç örgütünün yurt dışından yasa dışı yollara Türkiye ye getirdikleri suç geliri olduğu değerlendirilen paralarının aklanması faaliyetlerinde Nejat Daş ve Handan Kaymaz'ın talimatları doğrultusunda birlikte hareket ettikleri, Nejat Daş'ın yasa dışı yolla getirecekleri paranın çalınma veya yakalanma ihtimalinden endişe duyduğu için bazı örgüt üyeleri tarafından paraların toplanması talimatı verdiğini ifade ettiği kaydedildi. Kayıtlarda, paraları 9 ayrı kuryenin Türkiye'ye getirdiği ve paralarla havaalanına gelen kuryelerin Onur Ayar tarafından alınarak örgüte ait İstanbul Eyüp ilçesine bağlı Göktürk Mahallesinde bulunan örgüte ait villada paraların sayıldığı, şahısların paraların miktarını teyit etme amaçlı saydıkları, sayarken aynı zamanda video ve fotoğraf çektikleri ve abi olarak bahsettikleri örgüt lideri Nejat DAŞ'a bu videoyu gönderdikleri tespit edildi. Paraların Faruk İşcan üzerinden 2 Şubat 2020'de Şehnaz Döviz bürosuna getirerek 650 Bin Euro olarak teslim edildiği ve para miktarının örgüt lideri Nejat DAŞ'ın da takip ettiği bu amaç için kullanılan Whatsapp BOSS isimli grup üzerinden Daş'a bilgi verdikleri belirlendi. Faruk İşcan ve Zülfü Menga arasında yapılan görüşmelerde, suç örgütüne ait olan ve yurt dışından getirttikleri 1 milyon Euro olması gereken parayı saydıklarında 810 bin Euro olduğunu anladıkları ve paranın nakli aşamasında kendilerine yardımcı olan şahıslarca çalındığını anladıkları ortaya çıktı.
'BALDIZ' DETAYI
İddianamede çetenin kadın üyelerinin faaliyetleri de dikkat çekti. Buna göre, suç gelirinden elde edilen paraların bir bölümü, Nejat Daş'ın baldızı şüpheli Handan Kaymaz'ın sorumlusu olduğu Şehnaz Döviz ve Altın Şirketi üzerinden piyasaya sürüldü. Handan Kaymaz'a yönelik "Söz konusu döviz bürosu aracılığıyla uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği değerlendirilen gelirlerin aklanmasına yönelik faaliyet gösterdiği ispatlanmıştır" denildi.
Çetin Gören'in ablaları şüpheli Selma (Gören) Bilici ve Fadile (Gören) Köse hakkında, MASAK'a ihbar yapıldı. Bu ihbarda 2 şüpheli adına bir kamu bankasında 'para dolu iki kasanın bulunduğu' belirtildi. 2 abla ile ilgili "Brüksel üzerinden Antep'e 120 milyon Euro üzerinde paranın fiziken ülkemize getirilmesinde görevli kuryeler arasında olduğu" ifadesi yer aldı.