TikTok ve Instagram'ın Reels alanından yayınlanan 'trafik terörü' videolarındaki artış dikkat çekiyor. Lüks araçlarla 250-300 KM bulan hızlara ulaşanlar, bu anları kaydettikten sonra, sosyal paylaşım ağları üzerinden yayınlıyor. Videoların izlenme rakamları ve aldığı beğeni sayısı da bir başka tehlikeyi gözler önüne seriyor. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ali Murat Kırık, sosyal medya platformlarının algoritmada özellikle bu videoları öne çıkarmasına değindi, kısıtlamaya gidilmesinin ölüm tuzağının durdurulması için önemli olduğunu vurguladı. Psikolog Şafak Ağaca Kemal ise, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğuna dikkat çekti.
SOSYAL MEDYADA BÜYÜK TEHLİKE
Sosyal medyada her gün yeni bir challange ortaya çıkıyor. Bunun yanı sıra beğenilme arzusu ile birçok kuralın ihlal edildiği videolar da hızla artıyor. TikTok ve Instagram üzerinde son dönemlerin en büyük modası aşırı hız videoları... Trafiğe açık yollarda 250-300 KM hızlara çıkan lüks araçlar ile video yayınlayan birçok kişi, kendi yaşamlarını ve trafikteki diğer sürücülerin hayatlarını tehlikeye atıyor. Bu videolara gelen beğeni ve yorum sayısı da dikkat çekiyor. Özellikle Z kuşağı olarak adlandırılan 2000 ve sonrası doğumlular bu içeriklere büyük ilgi gösteriyor.
UZMANLAR BÜYÜK TEHLİKEYİ DEĞERLENDİRDİ
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ali Murat Kırık, olayı sosyal medya platformlarının bakışı ve dijital mücadele üzerinden değerlendirirken, Psikolog Şafak Ağaca Kemal ise psikolojik faktörler üzerinden ele aldı. İki uzman da dikkat çeken ifadeler ile tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekti.
Sosyal medyada tepki çeken yüksek sürat görüntüleri!
PSİKOLOG ŞAFAK AĞACA KEMAL: BEĞENİLME DUYGUSU MU PSİKOLOJİK RAHATSIZLIK MI?
Psikolog Şafak Ağaca Kemal, sabah.com.tr'ye yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
İnsanların, hepimizin olduğu gibi beğenilme, sevilme arzusu, sevilme ihtiyacı önemli ihtiyaçlarıdır. Hayatımızda bunlar olmazsa toplumsal olarak yaşamakta zorluk çekeriz. Dolayısıyla başkaları tarafından beğenilmeyi bazılarımız daha fazla isterken bazılarımız da önemsiz bulabiliyor. Tabii bu videolarda bir beğenilme duygusu mu diyebiliriz çok emin olmamakla beraber bunlar bir psikolojik bir rahatsızlık mıdır?
"BİRBİRİNE ÇOK BENZEYEN İNSANLAR, BİRBİRİNİ BEĞENİRLER"
Kemal, "Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu olan kişiler daha çok riskli davranışlar yapmak isterler." diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Riskli davranışlar, kendini tehlikeye atan yaşam olayları yapabiliyorlar. Antisosyal ve ruhsal kişilik bozukluğu olan kişiler, bu iki kişilik türündeki insanlar kural dışı, asla yasaların olmayacağı şekilde davranışlar sergileyebiliyorlar. Birbirine çok benzeyen insanlar, birbirini beğenirler. Dolayısıyla bunu beğenen kişiler de bu duruma yatkınlıkları olan kişilerdir.
"DİKKAT EKSİKLİĞİ, ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUKLARI ORTAYA ÇIKABİLİYOR"
Psikolog Şafak Ağaca Kemal, koronavirüs önlemleri döneminde çok fazla evde vakit geçirilmesinin de bu tarz videolara olan ilginin artmasında etkili olduğunu vurguladı, "Bu videoların bu kadar bağımlılık haline gelme sebepleri; riskli davranışları seviyoruz, sokağa çıkma yasakları çok fazlaydı, 15 aydan daha fazladır koronavirüsten dolayı evlerdeydik. Bu durumdan dolayı eğlence ve risk içeren olaylar, ekstrem işler, bizi hayatta olduğumuzu hissettiren şeyler oluyor. Tabii bunun da bir çizgisi var. Bu çizgiyi aştığımızda dikkat eksikliği, antisosyal kişilik bozuklukları ortaya çıkabiliyor." dedi.
DOÇ.DR. ALİ MURAT KIRIK: HEDONİZM VE NARSİZM ÜZERİNE KURULU BİR YAPI
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ali Murat Kırık, son dönemlerde sıkça karşılaştığımız 'trafik terörü videoları ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
Özellikle son dönemlerde Tiktok ve Instagram'ın Reels alanı üzerinden hız yapan gençlerin paylaşımlarının yayıldığını, sıklaştığını görüyoruz.
Sosyal medya hedonizm ve narsizm üzerine kurulu bir yapıya sahip. Beğeni demek şöhret anlamına geliyor. Dolayısıyla gençler arasında yaygınlaşan bu şöhret arzusu ve kısayoldan şöhrete kavuşma isteği bu tür riskleri beraberinde getiriyor. Challange'lar, arabanın üstünden geçen, ya da otoyolda 250-300 KM hız yapan çok fazla hesabın yer aldığı, bunların denetimsiz ve kontrolsüz bir yapı ile ilerlediğini görüyoruz. Bu içerikler farklı bir yapıya sahip olduğu için Z kuşağı olarak tabir edilen 2000 ve sonrası doğumlu gençler için çok önem arz ediyor.
"SİBER EMNİYETE BİLDİRİN"
Kırık, olayın büyük tehdit içerdiğini ve vatandaşların bu konuda bilinçli olması gerektiğini vurguladı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu videoların YouTube, Instagram Reels ve TikTok'ta çok fazla izlenme sayısına ulaştığını biliyoruz. Bunların birçoğu sadece beğenilme amacıyla çekilmiş durumda. Vatandaşlarımız burada şuna dikkat etmeli. Böyle videolar, görüntüler varsa, bunların ekran alıntıları, adres çubukları alınarak Siber Emniyet'e bildirilmesi gerekir. Bu işlemi de, siber@egm.gov.tr adresinden yapabilirler. İhbar yapılarak bu videoların önüne geçilmesi, hız tuzağı adı altında bu içeriklerin çekilmesinin önüne geçilmesi oldukça önemli.
"İŞTE, DERSTE REKABET DÖNEMİNDE, SOSYAL MEDYADA BEĞENİ REKABETİ DÖNEMİNE GEÇİLDİ"
"Z kuşağı daha hazıra alışmış, bilgisayar, sosyal medya ve internet merkezinde yetişmiş, sosyal medyaya çok fazla ilgi duyan bir yapıya sahip." diyen Kırık, Z kuşağının sosyal medyada hem üretici hem de tüketici olduğunun da altını çizdi.
Kırık, "Hem içerik üretiyorlar hem de içerik tüketiyorlar. Zevkleri, beklentileri çok daha farklı durumda... İnsanların rekabetlerinin derslerinde, işlerinde olduğu ortamdan çıkıldı. Sosyal medyada takipçi sayısı veya beğeni sayısı üzerinden rekabet kasıldığını görüyoruz. İşte bu sorun gençlerin ve gelişim çağındaki çocukların veya gençlerin sosyal medyadan çok fazla etkilenmesine neden oluyor." dedi.
Kırık sözlerine şöyle devam etti:
Bu gençler, çocuklar bir şey beğenildiyse, popüler olduysa bu popüler kültüre hizmet ettiklerini, bunu yaptıklarını görüyoruz. İşte bu durum ister istemez kültürel yozlaşma ve aynı şekilde büyük sorunları ortaya çıkarıyor. Bu noktada yapılması gereken ebeveyn kontrolü, denetimi ve dijital okuryazarlık...
"SOSYAL PAYLAŞIM AĞLARI NE YAZIK Kİ BU İÇERİKLERDE KISITLAMAYA GİTMİYOR"
Kırık, sosyal medya platformlarının içerikleri değerlendirdiği algoritmaya dikkat çekti, çok kolay tespit edilebilmesine rağmen hız videolarına müdahale edilmediğini aksine öne çıkarıldığını belirtti.
Kırık şu ifadeleri kullandı:
Bu tarz videolarla sosyal paylaşım ağlarının ne yazık ki kısıtlamaya gitmediğini görüyoruz. Bugün yapay zeka algoritmaları ile beslenen sosyal paylaşım ağları, en ufak bir görsel gördüğünde, en ufak bir paylaşım yaptığında bunu tanıma gerekse de metin içeriğinden analiz gerçekleştirme esasına dayanarak yanlış haberleri ve dezanformsyonları kontrol edebilmektedir. Bunu aşı ile ilgili haberlerde görüyoruz. Bu tarz içeriklerin hızla kısıtlandığını ve kaldırıldığını görüyoruz. Aynı durumun bu tarz hız videolarında olmadığını görüyoruz.
"ÖLÜM TUZAĞININ ÖNÜNE GEÇİLMESİ İÇİN BUNU YAPMAK GEREKİYOR"
Kırık, son olarak şunları söyledi:
Çok paylaşım alması, çok etkileşim görmesi nedeniyle sosyal paylaşım ağları bunların daha fazla paylaşılmasını istiyor. Keşfet dediğimiz kısımlara düştükçe gençler buralardan etkileniyor ve kendileri de bu sayıda beğeni alabilmek, buralara düşebilmek için benzer işler yapıyor. Yapay zeka algoritmaları ile sosyal medya ağlarının bu hız tuzağının, ölüm tuzağının önüne geçmesi, kısıtlamaya gitmesi büyük önem arz ediyor. Tabi ki, algoritmada bir şey çok izlenir, beğenilirse, algoritmalar bunu kişilere önplana çıkıyor. Dijital okur-yazarlık ve dijital farkındalık bu konuda çok önemli. Dijital farkındalık ile bu tarz videoların önüne geçilebilir.