Balıkesir'in Edremit ilçesinde yaşayan babaanne Günay S., 7 ve 10 yaşındaki 2 torununun cinsel istismara uğradığını ortaya çıkarmasıyla 'Elmalı davası' başladı. Tacizle suçlanan anne Merve A. ve üvey baba Rahmi A.'nın yargılandıkları mahkemece tahliye edilmelerinin ardından, 'Elmalı davası' ülke gündemini oturdu. Dün ise, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, istismara uğradığı iddia edilen kardeşleri devlet koruması altına aldı. Olayın ardından taraflar açıklama yaparken, baba Gürhan G., avukatın isteğiyle şimdiye kadar sesiz kaldığını ancak mevcut durumun ardından açıklama yapma gereği duyduğunu söyledi.
EVLİLİK VE ŞİDDET İDDİALARINI YALANLADI
Baba Gürhan G., "Bu süreç bizim için inanılmaz yıpratıcı geçti. Çocuklarımızla alakalı biran önce adalete konuşmayı beklerken, hala adaletin tecelli etmemesi hem çocuklarımı, hem beni, hem annemi aşırı yıprattı. Adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Merve A.'nın kendisinden sonra 4 evlilik yaptığım ve şiddet iddiaları kesinlikle doğru değil, kabul etmiyorum. Merve A. dahil toplamda 3 evlilik yaptım. 4 yıldır evliyim" dedi.
"BEKLENTİM BU PEDOFİLİ, SAPKIN İNSANLARIN TUTUKLANMASI"
Açıklamalarına devam eden Gürhan G., "Çocukların ileriki yaşlarda etkilenmemesi için, kendisiyle ayrılığımızı gizli tuttuk. Ben sık sık çocuklarımın yanına gittim. İstismar olayında annem ve avukatım tamamen olaydan emin olduktan sonra savcılığa gittiklerinden sonra haberim oldu. Şu anda beklentim biran önce bu pedofili, sapkın insanların tutuklanması, çocuklarımızın da bize geri verilmesi" ifadelerine yer verdi.
"AVUKATIMIN TALEBİYLE MEDYADA UZAK DURDUK"
Gürhan G., daha sonra ise, "Pandemi döneminde kötü bir maddi süreç geçirdim. Şu an çalışıyorum. Tekrar kazancımı sağlamaya başladım. Ekonomik gücüme tekrar kavuştum. Bu olaylar hızlı bir şekilde çözüme kavuştuktan sonra, Balıkesir'e annemin yanına taşınacağım. İşimi orada kurup, ailemle birlikte yaşayacağım. Avukatımın talebiyle medyada uzak durduk. Çünkü çocuklarımızın ifşa olmaması, onların geleceğini koruyabilmek adına kendisi de haklıydı. Zaten kendileri bu sapkın insanlardan dolayı travmatik bir olay yaşadılar. Şu anda ağır depresyondalar. Bir de biz buna katkı sağlamamak için uzak durduk. Hep adaleti bekledik, adaletin vereceği cezayı bekledik" şeklinde konuştu.
"ÇOCUKLAR ARTIK, MUTLU VE HUZURLU BİR YAŞAMA GİRSİN"
Babaanne Günay S.ise yaptığı açıklamada "Şimdi duruşma 10'uncu ayın 17'sine atıldı ama artık paylaşımlar sosyal medyada dünyaya yayıldı. 10'uncu ayın beklenmesini istemiyorum. İstirham ediyorum Adalet Bakanlığı'ndan. Çünkü bütün dosya tamamlandı. Bütün hepsi mahkemede dosyada mevcut. Sadece bir karar verilme aşamasında. Biran önce mahkeme kurulsun ve karar verilsin. Kim suçlu, kim haklı herkes artık yoluna baksın. Çocuklarda artık, mutlu ve huzurlu bir yaşama girsin. Çünkü çocuklarda etkileniyor." diye konuştu.
"BİR ANNE ÇOCUKLARINA BU ACIMASIZLIĞI YAPAMAZ"
Çocukların kendi yanında ilgi, alaka ve sevgiyi görünce olayları anlatmaya başladıklarını söyleyen Günay S., "Bana kimseye söylememem konusunda sıkı sıkı tembih ettikten sonra, ufak ufak anlatımlarda bulundular. İlk olarak avukat beye müracaat ettim. Sonrasında psikiyatriye gittik, kendisi çocukları dinleyince bizi direk savcılığa yönlendirdi. Burada çocuklarımın geleceği var. Onları görsel olarak gündemde olmalarını asla istemiyorum. Yarın hangi makama, mevkiye geleceklerini kimse bilemez. Çocuklarımızın bilgilerini paylaşma hakkı yok. Bir anne, çocuklarına bu acımasızlığı yapamaz. Buna karşıyız" dedi.
"MADDİ BEKLENTİM YOK"
Torunları gelmeden, kendi halinde bir yaşamı olduğunu söyleyen Günay S., "Engelli bir babam var, onunla yaşıyordum. Sakin bir hayatım vardı. Çocuklar hayatıma girip, bu olaylar gündeme gelince hengame içine girdik. Gecemiz, gündüzümüz allak bullak olduk. Her hareketimize, her konuşmamıza çok dikkat etmemiz gerekiyor. Yolda yürürken, onların (anne ve üvey babası) giydiği bir tişört denk geldiğinde, çocuklar hemen beni koparırcasına tutuyorlardı. Benim rahmetli eşimden maddi gelirim var. Çocukların bana gelmesinden maddi bir kazancım olmadığı gibi benden gidiyor. Sosyal hizmetlerden bin 100 TL bir para bağlandı" diye konuştu.
"ZORLA GÜLDÜRDÜLER"
Eski gelininin iddiaları ve evliliğiyle ilgili açıklamalarda bulunan Günay S., sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Televizyonda annesinin paylaştığı görüntüleri, özellikle doğum gününü gördüklerinde söyledikleri, 'Anne burada da, bize dokundular. Bedenimizden kanama geliyordu' dedi. Kız ise 'Ben burada zorla güldüm, bana gülmen gerekiyor, zorundasın denildi' dedi. Oğlan da 'Bak ben burada şöyleyim. Bana bundan önce şunu şunu yaptılar' diyerek yaşadıkları olayları anlattılar. Eski gelinimin evlenmesinden mutluluk duydum. Düzenini kuracak, yanında ona sahip çıkacak bir insan var diye düşündüm. Kendisi, kişiliği agresif mizaçlı bir insandı. Düzenini kursun istedim. Evliliğine bilakis çok sevindim. Kız çocuğu buraya geldiğinde ise annesinin yaşadığı ilişkilerle ilgili, 6- 7 isimden bahsetti. Onlarla birlikte yaşadığından ve ev tutup, aynı evde yatıp kaldıklarından bahsetti. Kavga edip, başka birisiyle birlikte olduğunda bahsetti. Annesinin onlara, 'Kocam' dediğini, erkeklerin de 'Karım' diye seslendiğini anlattı."
"YARGILAMA SÜRECİNİN BİR AN EVVEL SONUÇLANMASINI BEKLİYORUZ"
Gürhan G.'nin Avukatı Yusuf Önder ise, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nin, çocuklara kayyım atanmasına yönelik, talebi vardı. Dün öğleden sonra, velayeti annede olduğu için babaanne kız çocuğun kayyımı olarak atandı. Daha sonra da akşam saat 22.00 gibi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan gelen görevliler, çocukları teslim aldı. İçinde bulunduğumuz aşamada bu doğru bir karar. Çocukların şu anda korunmaya ihtiyacı var. Çünkü toplum nezdinde herkes ifşa oldu. Bu yargılamayı inşallah olumsuz etkilemez. Bundan sonraki temennimiz, yargılama sürecinin biran evvel sonuçlanarak, dosyanın biran evvel gündemden düşmesidir. Temennimiz sanıkların tutuklanması ve yargılamanın tutuklu olarak yapılması ve en ağır şekilde cezalandırılmaları."