Yargıtay Başkanlığı Özel Kalem Müdürü Yücel Küçükaltun, yazdığı "Bir Demet Nego" isimli şiir kitabıyla okurlarının karşısına çıktı. Küçükaltun, 2020 yılında Dağlık Karabağ Savaşı sırasında kahraman Azerbaycan ordusunun Ermenistan'a karşı verdiği mücadele sırasında, "Can Azerbaycan'a" isimli şiiri de Azerbaycan Cumhuriyeti Başsavcısı Kamran Aliyev'e hediye etti. Küçükaltun "Türk heyeti ziyarete gittiğinde Aliyev'in şiiri çerçeveletilip odasına astığını söylediler. Bu benim için ayrı bir mutluluk oldu" dedi.
60 yıllık duygu birikimini "Bir Demet Nego" isimli kitabına yansıtan Yücel Küçükaltun, kitabının hikayesini SABAH'a anlattı. Şiire olan merakının aileden geldiğini belirten Küçükaltun, zaman zaman okul çağlarında bile şiirler yazdığını ancak defterlerin arasında kaldığını ifade etti. 1995 yılında emniyet teşkilatında görev yaptığını belirten Küçükaltun, o dönemde karşılaştığı olaylar karşısında duygularını dile getirmek adına şiirler yazdığını kaydetti.
"DUYGULARIMIZ MİLLİ VE MANEVİ"
Duygularının milli ve manevi değerlerle dolu olduğuna işaret eden Küçükaltun, şiirleri yazmaya devam ettiği sırada etrafta, "Bunları kitap haline getir" dediklerini söyleyerek, "Hatta Cemal Safi hocamla bazı şiir dinletilerine katıldık. Nesimi Keçelioğlu kardeşimin bir yeri var, orada ünlü şairlere şiir dinletileri yapıyordu. Davet üzerine orada birçok şairle tanıştık. Cemal hocamın da ders niteliğinde tavsiyeleri oldu. Daha sonra kitabı yazmaya karar verdik" dedi.
"HER ŞEYLE İLGİLİ YAZMAYA ÇALIŞTIM"
Yazdığı şiirleri tarihiyle yazdığını aktaran Küçükaltun, 1995 yılından beri yaşadığı memleket hasreti, üzüntü, mutluluk ve onlarca hissi şiirlerine yansıttığını belirtti. Küçükaltun, "Çok sevdiğim insanların vefatı, ani haberleri, genelde milli bayramlarımızla ilgili gördüğüm olumlu olumsuz, etkilendiğim her şeyle ilgili bir şey yazmaya çalıştım. İnşallah okurlarım tarafından beğenilen bir eser bırakmış olurum" diye konuştu.
ŞİİRLERİ BESTELENİYOR
Şiirlerine besteler yapıldığını söyleyen Küçükaltun, "Selam olsun yiğitlere" isimli şiirine İsmail Özkan ve Hüseyin Bitmez tarafından beste yapıldığını ve "Afrin Türküsü" ismiyle TRT tarafından klip oluşturulduğunu belirtti. Ayrıca, memleket için yazdığı, "Senede bir de olsa köyümüze gidelim" ve anne hasretiyle yazdığı, "Çok özledim annem" isimli şiirlerinin bestelendiğini vurguladı.
"AZERBAYCANLI KARDEŞLERİMİZ ŞİİRİ DİNLEYİNCE GÖZ YAŞLARINA HAKİM OLAMADI"
2020 yılında Dağlık Karabağ Savaşı sırasında kahraman Azerbaycan ordusunun Ermenistan'a karşı verdiği savaş sırasında, "Can Azerbaycan'a" isimli bir şiir yazdığını anlatan Küçükaltun, Azerbaycan'ın şanlı zaferi sonrasında Azerbaycan Cumhuriyet Başsavcısı Kamran Aliyev'in Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatarak, "Yoğun duygularla Azerbaycanlı kardeşlerimiz savaştayken yazdığım şiiri kendisine takdim ettim. Takdim etmeden hemen önce de şiiri okudum. O kadar duygulandılar ki, gözleri doldu hepsinin. Pandemi olmasına rağmen bana sarıldılar" ifadelerini kullandı.
AZERBAYCAN BAŞSAVCISI ODASINA ASTI
Küçükaltun, Azerbaycan Cumhuriyet Başsavcısı Kamran Aliyev'in kendisine hediye edilen şiiri makamına asacağını söylediğini kaydetti. Geçtiğimiz günlerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in Azerbaycan'a bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Küçükaltun, bu ziyaret sırasında Şahin'in, Azerbaycan Cumhuriyet Başsavcısı'nın odasında kendisinin şiirini gördüğünü söylemesi üzerine bunların kendisine mutluluk ve gurur verdiğini belirtti.
"15 TEMMUZ GECESİ YAŞADIKLARIMI DA KALEME ALDIM"
15 Temmuz gecesi çok yoğun duygular yaşadığını belirten Küçükaltun, şunları kaydetti:
"O gece Tandoğan'da bir tane tankın altından saliselerle çıktım. Tank arabamın tavanını ezdi, ben ezilmekten son anda kurtuldum. Genelkurmay'ın arka tarafından bir polis kardeşimizi vurmuşlardı. Onu görünce Irak'taki, Suriye'deki, Filistin'deki kardeşlerimizin durumu gözümüzün önüne geldi. Canımızı hiç düşünmedik. Daha sonra tankın üzerine çıktım. Orada komut veren bir tane üsteğmen vardı, onu gırtlakladım ve baya bir mücadelemiz oldu. Çok yoğun bir mücadele sonucu onları Genelkurmay'ın o tarafa göndermedik. Hatta alnıma dayanmış silahtan şarjör aldım. Biz, 'eve döner miyiz, dönmez miyiz' diye düşünmedik. Evden çocuklarla vedalaşarak çıktık. Hatta '15 Temmuz' isimli şiirimi de o duygularla yazdım. Şiirimi her okuduğumda o geceyi tekrar yaşıyorum. Bunları unutturmamak adına bir şeyler yazıyoruz, eser olarak da bırakıyoruz."