Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanan obezite, Koroner Kalp Hastalıkları, Tip 2 Diyabet, Hipertansiyon gibi birçok hastalıkla ilişkilendiriliyor. Her yıl binlerce kişinin obeziteye bağlı sağlık sorunlarından dolayı hayatını kaybettiği biliniyor. Çok yönlü değerlendirilmesi gereken bir tablo olmakla birlikte obezitenin temel etmenlerinden biri de yanlış beslenme alışkanlıkları.
OBEZİTENİN NEDENİ: YANLIŞ BESLENME ALIŞKANLIKLARI
Diyetisyen Elif Kazel, evde kaldığımız bu süreçte gerek fiziksel aktivite yetersizliğinden, gerek yanlış besinlere yönelimden kaynaklı obezitenin arttığını belirtti. Kazel bu duruma; aşırı beslenme, gece atıştırmaları, uyku arası yemek yeme, hızlı yemek yeme, az su tüketimi ve duygusal yemek yeme gibi durumların eşlik ettiğine dikkat çekti. Buna karşılık yapılması gerekenin; düzenli fiziksel aktivite, besin etiketi okuma, porsiyon kontrolü, yeterli sıvı tüketimi olduğunu ifade eden Kazel, yeterli ve düzenli uyku ile yeterli ve dengeli beslenmenin hayat boyu sürdürülmesinin önemli olduğunu vurguladı.
YETERLİ VE DENGELİ BESLENME ŞART
Yeterli ve dengeli beslenme ilkelerini; sebze ve meyve, tam tahıl içeren gıda ve bakliyat, yüksek lif içeren besinlerin tüketiminin artırılması olarak açıklayan Kazel, sıvı alımının yeterli olması, basit şekerlerin azaltılması, yeterli protein alımının sağlanması gerektiğini dile getirdi.
Porsiyonların küçültülmesi çok önemli olduğunu söyleyen Kazel, "Kişilerin yaş, boy, ağırlık, hastalık, aktivite düzeyi gibi durumlarına göre değişmekle birlikte ortalama olarak günlük; 6-11 porsiyon ekmek ve tam tahıl, en az 5-6 porsiyon sebze ve meyve tüketmeleri gerekiyor. Bunun yanında 2-3 porsiyon et, yumurta, kurubaklagil, 2-3 porsiyon da süt gruplarından farklı seçimlerle tüketilmesi dengeli beslenme açısından çok önemli. Özellikle pandemi döneminde güçlü bir bağışıklık için yeterli ve dengeli beslenme vazgeçilmez. Kaliteli protein kaynaklarının mutlaka diyette olması, mevsimine uygun sebze ve meyve tüketilmesi, besinlerin doğru şekilde ve yeterli miktarda pişirilmesi önem arz ediyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR SAĞLIKLI BESLENME
Sürdürülebilir sağlıklı beslenmenin de önemine değinen Kazel, şöyle devam etti: "Daha yaşanabilir bir dünya için sürdürülebilir sağlıklı beslenme, gıda israfını azaltmayı, çevreye en az zarar verecek şekilde beslenmeyi ve beslenmeye bağlı bulaşıcı olmayan hastalık riskini en aza indirmeyi hedefliyor. 2050 yılında 300 milyon insanın açlıkla mücadele edeceği öngörülüyor. O yüzden besinlerimizi doğru şekilde, doğru miktarda tüketmek ve fazlasını doğru şekilde saklamak ve pişirmek çok önemli.
AÇ KALARAK KİLO VERMEK KAS KAYBETTİRİR
En popüler beslenme hataları; aç kalmak, ekmeği kesmek, öğün atlamak, tek yönlü beslenmek, laksatif kullanmak, popüler diyetleri bilinçsizce uygulamak. Burada önemli olan beslenme alışkanlıklarını kalıcı bir şekilde değiştirmek. Bu hatalar sonucunda kas ve su kayıpları görülebiliyor ve yağ yakımı istenilen düzeye ulaşamıyor. Bireylerin diyet sürecinde kısıtlanmış hissetmeleri, onların eski alışkanlıklara daha kolay dönmelerine sebep oluyor ve tekrar kilo alıyorlar. Düşük kalorili diyetler sonucunda; mikrobesin eksiklikleri, depresyon, safra taşı oluşumu, menstrüel düzensizlik gibi birçok olumsuz sağlık sonucuyla karşılaşıyoruz.
DİYET KİŞİYE ÖZELDİR
Bütün bunlar göz önünde bulundurularak doğru diyet, diyetisyenler tarafından kişiye özel yapılmalı. Sağlıklı beslenme, kişinin özelliklerine göre ve hayat boyu sürdürülebilir davranış değişiklikleri planlanarak oluşturulmalı ve mutlaka yeterli fiziksel aktivite ile desteklenmeli.