Sabahın ilk ışıkları ile güne spor yaparak başlıyoruz. Gün içinde de verilen görevleri yerine getiriyoruz. Kimi zaman keskin nişancılık, kimi zaman da arazi eğitimleri ile yorucu eğitime tabi tutuluyoruz.
Biz kadınlar eğitimde erkeklerden geri kalmamak için erkeklerden daha çok çaba harcadık, bir kez olsun of demedik.
Kadın Özel Harekâtçılar 15 Temmuz ve sonrasında tanınmaya başladı. Polis okulunda son haftalarda meskun mahal eğitimlerimiz oluyordu. O eğitimlere Özel Harekâtçılar da geliyordu.
Ben Özel Harekât'ın farkına orada vardım. Özel Harekât'ın bir aile olduğunu gördüm ve 'Bu ailenin bir parçası olmalıyım' dedim. Meslek içi alım olunca hemen başvurdum.
Özel Harekâtçı olmak bir yaşam şekli bizim için. Gittiğimiz bazı görevlerin ucu açık ne zaman döneceğimizin bir garantisi yok. Özveri ile yapıyoruz mesleğimizi.
Beyinle ve ruhla çalışıyoruz. Kadınlar olarak her zor koşula çok çabuk uyum sağlayabiliyoruz. ihtiyaç duyulduğu her anda Özel Harekât milletimizin yanında.
'BİZLER HER YERDEYİZ'
500 kadın Özel Harekâtçı alımı tarihindeki en büyük alımdı. Bu sayının daha da artmalı. Biz kadınlar her yerdeyiz. Her yere ulaşmak istiyoruz. İrade, analitik düşünme kadınlarda çok fazla.
Nene Hatunlar, Ayşe Bacılar, Cennet Yiğit'ler, Kübra Doğanay'lar, Zeynep Sağır'lar, tarihimizin her döneminde kendilerini ispatlamıştır.
'15 TEMMUZ ŞEHİTLERİMİZDEN ETKİLENDİM'
15 Temmuz'da üniversite öğrencisiydim. Özel Harekat kursunda 15 Temmuz şehidi kadınların hikâyelerini dinledim. Bizleri yetiştiren kadın eğitmenlerimi tanıma ve onlarla çalışma fırsatı buldum. Hepsinin hikâyesinden çok etkilendim.
