FETÖ'nün GATA yapılanmasına yönelik Ankara'da yürütülen soruşturmada ihanetin böylesi dedirten bir olay yaşandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinin yürüttüğü soruşturmada itirafçıların verdiği bilgiler doğrultusunda göz doktoru 37 yaşındaki Salih U., geçtiğimiz ay gözaltına alındı. 2017 yılında FETÖ soruşturmaları kapsamında görev yaptığı Ankara Etimesgut Hava Hastanesi'nden ihraç edilen eski üsteğmenin 26 kez mahrem imamlarla ankesör aracılığıyla irtibat kurduğu belirlendi.
İSTİFA EDİP, ASKERİ HASTANEYE GİRMİŞ
Üniversiteye hazırlandığı dönem örgüte ait İzmir'deki Körfez dershanesine gittikten sonra FETÖ ile tanışan, Hacettepe Üniversite Tıp Fakültesinden 2013 yılında mezun olduktan sonra Keçiören Eğitim Hastanesine atanan Salih U., çalışmaya başladıktan sonra yaklaşık 3 ay sonra istifa ederek Ankara Etimesgut Hava Hastanesinde Teğmen rütbesiyle göz hastalıkları uzmanı olarak göreve başladı. 2016 yılı Eylül ayında KHK ile ihraç edilen doktor, Ankara'da Özel bir Tıp Merkezinde göz doktoru olarak görev yapmaya başladı.
AİLE BOYU FETÖ ÜYESİ
İki kardeş olan FETÖ üyesi üsteğmenin tüm ailesinin de örgüt üyesi olduğu ortaya çıktı. Babası Osman U.,'nun (58) Milli Eğitim Bakanlığından FETÖ'den ihraç olduğu, annesi Fatma U.'nun (53) Emniyet Genel Müdürlüğünde Sivil Memur olarak çalışırken FETÖ'den ihraç olduğu, kardeşi Erkay U.'nun (36) ise Bilgi Teknolojileri Kurumunda çalışırken ihraç olduğu belirlendi. Zanlının kardeşi Erkay U.'nun 15 Temmuz darbe girişiminden 5 gün sonra Amerika Birleşik Devletlerine firar eden isimlerden olduğu ortaya çıktı. 2011 yılında evlendiği doktor eşinin ise Manisa'da FETÖ üyesi dershanelerde öğrenim gördüğünü anlatan Salih U.'nun kayınbiraderi Mehmet K.'nın ise Başbaşkanlık müfettişliği yaparken FETÖ üyeliğinden meslekten atılan isimlerden olduğu belirlendi.
"FETÖ ÜYESİ OLMAYANI ELEDİLER"
Örgüt üyelerinin tavsiyesiyle askeri hastaneye geçtiğini anlatan Salih U. etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istedi. Askeri hastanede yaptıkları örgütsel faaliyetler hakkında bilgi veren FETÖ üyesi, "mahrem imamlar, ön mülakattan elenen öğrencilerin itiraz muayenesinde geçmesini istedikleri öğrencileri kodlama şeklinde bildirerek sağlam raporu verilmesini istiyordu. Bu kodlama çok karışıktı. Sağlık raporunun üst kısmında harf ve rakamlardan kombinasyonlar bulunmaktaydı bu kombinasyonlar özel bir yöntemle çözülerek örgüt mensubu olan öğrencilerin tespit edilerek sağlam yazılmasını talep ediyorlardı. Bana bu kodlama sistemini defalarca tarif ettiler ancak bu kodlama sistemi her öğrenci alımlarında değiştiğinden pratik uygulamada zorluk yarattığını örgüte bildirdim" dedi.
"HİK KOMUTANINA SAĞLAM RAPORU VERMİŞ"
Enes kod adlı mahrem abisiyle yüz yüze yaptığı görüşmenin detaylarını da anlatan itirafçı, "Konya 3. Ana Jet üssünde görev yapan Havadan Erken İhbar Kontrol Komutanı Albayın muayeneye geleceğini gözünde probleminin olduğunu yardımcı olunmasını istedi. Bende kendisine eğer muayenede bana denk gelirse yardımcı olacağımı söyledim. O komutan gelip muayene olmak istedi. Muayenesine başladım göz kırma kusuru otorefraktometrede eksi 2,75 çıktı ama HİK komutanının 2 olması gerekiyordu. Hasta benim bu durumu sezdiğimi hissedince hocam benim gözüm yüksek çıkar ölçümde ancak gözlüğümde en iyi gördüğüm numara eksi 1,75 dedi. Muayenesi hastanın beyanı ile uyumluydu yanında eski uçuş muayene formları da vardı onlara baktığımda formlarım hepsinde eksi 1,75 yazıldığını gördüm ve bu muayenelerin hepsinin imzalanıp kaşelendiğini gördüm. Bende hastanın uçuş muayene formuna eksi 1,75 yazıp kaşeledim" dedi.
GÖZALTINA ALININCAYA KADAR HİMMET VERMİŞ
Ankara'da çalıştığı özel hastaneden 12 bin lira maaş alan ve maaşının 2 bin lirasını TOBB üniversitesinde çalışan mahrem abisine verdiğini anlatan FETÖ üyesi mahrem abinin evine giderken cep telefonunu götürmediği, mahrem abisinin geçen yıl Haziran ayında COVİD olduğunu, yüz yüze görüşme yapmayarak Whatsapp üzerinden görüntülü konuşmalarına devam ettiklerini söyledi. Gözaltına alınmadan 1 hafta önceye kadar görüşmelerine devam eden örgüt üyesi, mahrem abilerinin çalıştığı hastaneye birçok örgüt üyesini muayene için gönderdiğini, gaygubet evinde kalan bir göz hastasını da örgüt abileri tarafından eve götürülerek muayene etmesi teklifini de reddettiğini anlattı. 19 yıl içerisinde kaldığı örgütle ilgili bütün faaliyetlerini anlatan zanlı, birçok örgüt üyesini de deşifre etti.