Yüzbaşı Salih Sarıoğlu, hayatının aşkını kısa süre önce bulmuş ve hayalini kurduğu rüya gibi bir düğünle dünya evine girmişti. Evlenince "erkek adamın kız çocuğu olur" diyerek baba olmak istediğini söylemişti. Doğmamış kızı ile ilgili hayaller kuran, babalık duygusunu tadamadan şahadet şerbetini içen yüzbaşı geride gözü yaşlı hamile bir eş bıraktı. Arkadaşlarına "Bu mesleği şehit olmadan bırakmam" diyen Salih Yüzbaşı'nın evladı ile kurduğu hayalleri artık eşi yerine getirecek.
Uzman Jandarma Çavuş Özgür Kara, vatan için 16 yıl boyunca teröristlerle çatıştı. Jandarma olarak eğitimini aldıktan sonra hep 'Van'a gideceğim' diyen Kara son tayinle gittiği Van'da şehit oldu. Geride 2 çocuğu, eşi, annesi ve babasını bıraktı. Şehidin babası evladının acısı ile kanser oldu.
Bitlis Tatvan'da helikopter kazasında şehit olan Yüzbaşı Salih Sarıoğlu'nun hamile eşi Özge Sarıoğlu ve Van'da bölücü terör örgütü PKK ile çatışma esnasında şehit olan Uzman Jandarma Özgür Kara'nın babası Sadık Kara, Babalar Günü ile ilgili duygularını SABAH'a anlattı:
Bingöl'den Tatvan'a gitmek üzere kalkış yapan Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na ait Cougar tipi helikopterin kaza kırıma uğraması sonucu Yüzbaşı Salih Sarıoğlu (34) 3 ay önce şehit olmuştu. Henüz 7 aylık evliydi, eşi 3 aylık hamileydi. Kara Harp Okulu ve Kuleli Askeri Lisesi mezunuydu. 13 yaşından beri kendini vatanına adamış bir subaydı.
ÖZGE SARIOĞLU: BİR KIZI OLSUN İSTEMİŞTİ
Özge Sarıoğlu şehit eşini şöyle anlattı:
SALİH'İMİN İLK BABALAR GÜNÜ: Akşam 17.00 olunca 'Ben evli bir erkeğim, evde karım bekliyor' diyerek erkenden gelirdi. Hep bir kızı olsun istemişti. Allah ondan bana emanet kızımızı verdi. Mevsim 6 aylık, içimde büyüyor. Babasının da istediği gibi bir kız çocuğu olacak inşallah. Eşim 'Kızım olacak, ismi Mevsim olacak' derdi. Yanına getirebileceğim, onu anlatıp anılarını yaşatabileceğim bir evladı var, buna şükrediyorum artık. Bugün Salih'imin ilk Babalar Günü. Bugünü şehitlikte kutlayacağım aklımın ucundan geçmezdi. Bambaşka hayallerimiz vardı. Salih'in doğmamış kızı ile ilgili hayalleri vardı, hepsi yarım kaldı. Benim için artık hiçbir özel günün bir anlamı kalmadı.
TEK HAYALİ EVLADIYDI: Tanıştıktan 3 ay sonra nişanlanıp 9 ay içinde de evlenmiştik. Hayatta hiçbir şeyi ertelemeyi sevmezdi. Pandemi nedeniyle 1 yıl sonra evlenelim diyordum, kabul etmemişti. İyi ki evlenmişiz. Her şeyi günü gününe yaşamayı severdi. Tek hayalimiz bebeğimizi büyütmek, onu güzel yerlere getirmekti. Ankara'ya dönüp kendimize bahçeli bir ev alıp köpeğimiz ve çocuklarımızla yaşayacaktık. Ankara'ya bu şekilde dönmek nasip oldu.
BABALIK SEVGİSİ TADAMAYACAK: O hep baba olmak istiyordu. 'Erkek adamın kız çocuğu olur' diyordu. Ben de nereden biliyorsun diye kızdırırdım. 'Benim Allah'la aram iyi' derdi. Her dediği de oldu. Beraber yaşlanalım çok isterdim. Ama Allah ona şehitliği nasip etti... O şehitliğe yakışacak kadar dürüst, mert, bütün erlerin hakkını savunan bir komutandı. Mevsim, bir şehit çocuğu. Bunun gururunu her zaman yaşayacak ama bir yanı da hep buruk olacak evladımın. Baba sevgisini hiç tadamayacak. Babasının elinden tutup parka gezmeye gidemeyecek, oyun oynayamayacak. Ben de isterdim birlikte gezsinler parka gitsin ama olmayacak. Ama elbet bir gün buluşacağız...
ŞEHİT KARA'NIN AİLESİNİN ACISI DİNMİYOR
Eftadiye(60)-Sadık (68) Kara çiftinin iki çocuğundan biri olan Uzman Jandarma Çavuş Özgür Kara 2016'da Van'da PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit oldu. Şehit Kara, doğu görevini bitirmiş Ankara'ya gelme hayalleri kuruyordu. Anne ve babasını alıp umreye götürecekti. Çocukları Melis (7) ve Görkem Efe'yi (13) okutacak, her birinin iyi yerlere geldiğini görecekti. Hainler tarafından şehit edildi. Evlat acısı ile kanser olan baba ise acısını vatan sağ olsun diyerek dindirmeye çalışıyor. Baba Sadık ve anne Eftadiye Kara evladını şu sözlerle anlattı:
BABA KARA: EVLİLİK YILDÖNÜMÜMÜZDE ŞEHİT OLDU: Oğlum 36 yaşında iki çocuk babası, 10 yıllık evliydi. Üniversiteyi açıktan okudu, 'Abim gibi asker olacağım' dedi. Jandarma oldu. İlk tayini Gümüşhane çıktı. 16 yıl görev yaptı, çok istediği Van'a tayini çıktı. Şehitlik, Van'da, tam da bizim evlilik yıldönümümüzde 19 Mayıs'ta nasip oldu. Şehit olmadan 1 ay önce annesi ile birlikte ziyaretine gittik. Annesine 'Buralar çok fena anne şehit olursan sakın tabutu yumruklama, sakın bağırma' demişti.
ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR, ACISI ANLATILMAZ: Şehit olmayı çok istiyordu. Özgür'ün arkadaşları 'Dua et Sadık baba, biz de şehit olalım' diyorlar. Ama nasıl dilim varsın şehit olsun diye. Geride kalan anne baba ne yaşıyor haberleri yok. Ben evladımı yitirdikten sonra hastalıklarla uğraşmak zorunda kaldım. Şimdilerde kanser tedavisi görüyorum. Makamı ve gururu çok güzel ama ateş düştüğü yeri yakıyor, acısı anlatılmaz. O kor hiç sönmüyor. Özgür, özel günlerimizde bizi arar sorardı, hediyeler alırdı. Şimdi tüm özel günlerin içi boş anlamsız. Acımızı vatan sağ olsun diyerek dindirmeye çalışıyoruz.
ANNE KARA: KENDİMİ KİMSESİZ HİSSEDİYORUM: Oğlum 5 yıl önce şehit oldu ama acısı dün gibi taze. Onunla uyuyor, onunla uyanıyoruz. Farklı bir çocuktu, bize çok düşkündü. Her gittiği yerde bir eseri vardı. Van'da son gittiği taburun kenarına mescit yaptırmıştı. Oraya Özgür'ün adını verdiler. 'Ramazan'da açılışını yapacağım anne baba' derdi... Açılışını askerler yaptı. Tüm özel günlerimizde arar, hediyeler alırdı, çok düşünceliydi. 'Babalar gününde hep babamın neyi eksikse onu alalım' derdi. Bizim için artık hiçbir şeyin anlamı yok. Biz unutulmak istemiyoruz, sahipsiz kalmayalım. Devlet büyüklerimizi hep yanımızda istiyoruz. Gelip çayımızı içsinler halimizi hattımızı sorsunlar yeter.