Gaziantep İdare Mahkemesi'ndeki dava dosyasına göre, Ferdi Geyik 2012 yılında İslahiye 106. Topçu Alay Komutanlığında ikmal er olarak askerlik görevini yapıyordu. O dönem topçu kurmay albay rütbesiyle alay komutanı olan Metin Alpcan, er Ferdi Geyik'e kendisine selam vermediği için kızdı. Geyik'e bağırıp yanına çağıran Alpcan, neden selam vermediğini sordu. Geyik de kendisini görmediğini söyledi ve özür diledi. Geyik'i küfür edip dövmeye başlayan Alpcan, daha sonra askerler arasında "disko" olarak tabir edilen disiplin koğuşuna attırdı. 15 gün disiplin koğuşunda tutulan Geyik, günlerce aç ve susuz bırakıldı, insan onuruyla bağdaşmayan işkenceler gördü.
HAKSIZ YERE SALDIRDI
Alay komutanının ani saldırısına maruz kalan ve haksız yere disiplin koğuşunda tutulan Geyik'in ruhsal sağlığı, uğradığı insanlık dışı muameleler sonucunda kalıcı olarak bozuldu. Disiplin koğuşundan çıkarıldıktan sonra kendi kendine konuşup güldüğü ve uyaranlara tepki vermediği görüldü. Ferdi Geyik, 14 Ağustos 2012 tarihinde GATA Haydarpaşa Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları bölümüne gönderildi. Burada 17 gün yatarak tedavi gördü. Tedaviye rağmen uyku ve iştahta azalma belirtileri devam edince iki ay hava değişimi raporuyla evine gönderildi. İki ay sonunda "psikotik bozukluk" bulgularının devam ettiği belirtilerek, önce bir ay, ardından üç ay daha hava değişimi uzatıldı. Hava değişimleri ve tedavilerin ardından Ferdi Geyik'le ilgili Gümüşsuyu Asker Hastanesi 18 Şubat 2013 tarihinde, "savaşta ve barışta askerliğe elverişli olmadığı" yönünde rapor verdi. Geyik bu raporla terhis edildi.
AİLE YARGIYA BAŞVURDU
GATA Haydarpaşa Hastanesi'nin 28 Ekim 2014 tarihli raporuyla da sosyal içe çekilme, öz bakımın azalması, spontane diyaloğa girememe ve fikir içeriğinde fakirleşme bulguları ile kliniğe yatırıldı. Vatani görev için çocuklarını askere gönderen aile ise yaşananları yargıya taşıdı. Aile avukatı Adem Bingöl tarafından Gaziantep İdare Mahkemesine verilen dava dilekçesinde, Ferdi Geyik'in askerlik vazifesine başladığı tarihte herhangi bir psikolojik ya da fiziksel rahatsızlığı yokken, yaklaşık 5 ay sonra alay komutanının kötü muamelesi ve işkenceler yüzünden askerliğe elverişsiz hale getirildiği vurgulandı. Dilekçede, vatanın bölünmez bütünlüğünün korunması amacıyla askere gidildiği, temel disiplin kurallarının da askerlikte olması gerektiği, ancak er Ferdi Geyik'i haksız ve ölçüsüz bir şekilde döven, işkence yaptıran alay komutanının sahip olduğu makam ve nüfuzu kötüye kullandığı kaydedildi.
ÖRNEK KARAR: IZDIRABI KISMEN HAFİFLETMEK İÇİN
Aileyi haklı bulan mahkeme, 9 yıl sonra tazminat kararı verdi. Mahkeme, aileye 1 milyon 321 bin 400 lira maddi, 50 bin lira manevi olmak üzere toplam 1 milyon 371 bin 400 lira tazminat ödenmesine hükmetti. Mahkemenin kararında, "herhangi bir kusuru bulunmayan er Ferdi Geyik'e, gerekçesi belli olmayan ağır bir ceza uygulandığı" kaydedildi. Mahkeme "yüzde 80 oranında işgücü kaybına uğrayan Geyik'in sosyo-ekonomik durumu dikkate alarak" maddi tazminat ödenmesine karar verdi. Kararda, "olay nedeniyle duyulan elem ve ıstırabı kısmen de olsa hafifletmek amacıyla" manevi tazminata da hükmedildiği kaydedildi.
DARBECİ HAİN MÜEBBETE MAHKUM
Öte yandan, er Ferdi Geyik'i selam vermediği için döven ve işkenceden sorumlu tutulan dönemin Gaziantep Islahiye 106. Topçu Alay Komutanı Metin Alpcan hakkında yapılan şikâyetler ise sürekli engellendi. Aile, Alpcan'ın "yaralama" ve "işkence" suçlarından yargılanmasını da talep etti. Ancak bu şikayetlerden sonuç çıkmadı. O işkenceci alay komutanı, Ferdi Geyik olayından 4 yıl sonra bu kez 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde rol aldı. Darbe girişimi sırasında tuğgeneral rütbesiyle Şanlıurfa 20. Zırhlı Tugay Komutanı olan Alpcan, bu kez yargının elinden kurtulamadı. Rütbeleri sökülerek er statüsüne düşürülen Alpcan, Şanlıurfa Ağır Ceza Mahkemesince darbe girişiminden "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırıldı.