Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) başvuru yapan şikayetçilerin güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmesinin ve hak ihlali kararı vermesinin ardından yeniden görülen "Balyoz Planı" davasında Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 31 Mart 2015'te 236 sanığın yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığından beraatlerine karar verilmiş, Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Aydın, sanıklar Doğan, Balabanlı, Balta, Varol, Yalçın, Akyazan ve Küçükkılıç'ın, beraat etmelerinin usül ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz başvurusunda bulunmuştu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, "Balyoz Planı" davasında beraat eden sanıklar hakkındaki temyiz incelemesini tamamladı.
SABAH'ın ulaştığı kararda, sanıklar tarafından da doğrulanan plan seminerine ilişkin ses kayıtlarının çözümlemelerine yer verildi. Çözümlemelerde, plana ilişkin olarak orgeneral Doğan'ın istekleri, dönemin komutanları tarafından yapılan çalışmalar ve verilen cevaplar yer aldı. Doğan'ın seminerde oynanmakta olan "Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo" içinde öngörülemeyen, "Milli Mutabakat Hükümeti" kurulmasından bahsettiğine de yer verilerek "Arkadaşlar, bu plan seminerini, plan çalışmasını kasıtlı olarak belli bir çerçeveye koyduğumuzu, günün şartlarımıza, günün konjonktürel gelişmelerine göre dikkatlerimizi nelerde yoğunlaştırmamız gerektiğini ortaya koymak için yaptığımı herhalde hepiniz anlamışsınızdır" beyanlarının olduğunun görüldüğü belirtildi.
"HUKUK DEVLETİ" VURGUSU
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nce verilen kararın gerekçesinde, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunun altı çizildi. Kararda, başarıya ulaşmış bir darbenin yargılanmasının ne denli güç ise icrasına başlanmış bir darbenin de başarılı olamama ihtimalinde bile, korunan değerlere, anayasal demokratik düzene verdiği zararların tecrübe edilmiş gerçekler olduğuna yer verildi.
Kararda, Doğan ve 1. Ordu Komutanlığı'nda görevli rütbeli diğer sanıklar ile haklarındaki beraat kararı kesinleşen bir kısım sanıkların "Olasılığı En Yüksek Senaryo Semineri" çerçevesinde yapılan toplantıda, iktidardaki AK Parti hükümeti yerine "Milli Mutabakat Hükümeti kurmak", somut yer ve isim belirtilmek suretiyle İstanbul büyükşehir ve diğer il, ilçe belediye başkanlıklarına atamalar yapmak, gözaltılar ve tutuklamalar gerçekleştirmek, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı dahil bürokrasinin üst kademelerine atamalarda bulunmak, Milli Güvenlik Kurulu aracılığıyla hükümeti uyararak ve hatta gidişatın kötü olduğuna dikte ederek bunun sonunun iyi olmayacağı şeklinde hükümeti tehdit etmek dahil demokratik bir toplumda kabullenilmesi ve katlanılması mümkün olmayan ve TSK'nın görev, yetki ve sorumlulukları ile bağdaşmayan, doğrudan hükümeti cebren ıskata yönelen içerikte konuştukları ve bunlara ilişkin planların hazırlandığına dair beyanlarda bulunarak hükümeti devirmeye yönelik hareket ettikleri ve bunu açıkça ifade ettikleri belirtildi. Söz konusu seminer çalışma metninin Genelkurmay Başkanlığınca da olağan dışı görülerek bu konuda inceleme yaptırıldığı ve daha sonrada Yüksek Askeri Şura'da sanık Çetin Doğan ve bir kısım sanıkların emekli edildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
3 YILDAN 12 YILA KADAR HAPİS CEZASI
Hükümde, sanıklar tarafından da varlığı kabul edilen seminer çalışmasında, yine sanıklar tarafından gerçekleştirildiği kabul edilen ses kayıtlarının, özellikle somut yer ve kişiler belirtilmek suretiyle "Milli Mutabakat Hükümeti" kurulması, yönetimin devralınması, iktidar partisine mensup belediye başkanları, siyasetçiler ve bir kısım yöneticilerin bu çerçevede toplanıp gözaltına alınarak tutuklanacağına yönelik konuşma içerikleri, plan seminerinin hukuki dayanağı ile icra şekline ilişkin kurumsal belgeler dikkate alındığında, sanıkların fikir birliği içerisinde vukuu bulan eylemlerinin unsurları itibariyle Türk Ceza Kanununun ilgili maddesince "suç için anlaşma" suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası düzenlenmesi suçunun nazara alındığı belirtildi.
BERAAT KARARI BOZULDU
Daire, sanıklar Çetin Doğan, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, İhsan Balabanlı, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç hakkında verilen beraat kararını bozarak, sanıkların Ağustos 2003 yılı ve öncesinde işledikleri "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs" suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar cezalandırılmalarını istedi.
EMEKLİ AMİRALLERİN BİLDİRİSİNE EMSAL OLACAK
Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından verilen bu karar, 4 Nisan tarihinde 104 emekli amiral tarafından yayımlanan "Montrö Bildirisi" ile ilgili başlatılan soruşturmada emsal olacak.
"ASKERİ PERSONEL BÜTÜN KİLİT GÖREVLERİ ALACAK"
Kararda, gerçekleştirilen plan seminerinde konuşan 3. Kolordu İstihbarat Şube Müdürü Kurmay Albay Emin Küçükkılıç, sıkıyönetim ilan edildikten sonraki görev dağılımıyla ilgili olarak, "Kamu görevlerinin devralınması için önceden belirlenmiş olan personel görevlendirmeleri icra edilecektir. Bu maksatla atanacak asker ve sivil şahıs listesi sıkıyönetim komutan yardımcılıklarınca güncellenmiş ve önceden sıkıyönetim komutanlığına gönderilmiş olacaktır. Askeri personel bütün kilit görevleri alacaktır" ifadelerine de yer verildi.