Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen NATO Liderler Zirvesi kapsamında bir araya geldi. Baş başa ve heyetler arası gerçekleşen görüşmelerin ardından iki lider, önemli açıklamalarda bulundu. Biden, görüşme sonrası yaptığı ilk açıklamada, "Erdoğan ile çok iyi bir görüşme yaptık." dedi. Başkan Erdoğan ise, Biden ile son derece samimi ve pozitif bir görüşme yaptıklarını ifade etti.
Erdoğan ve Biden'ın görüşmeye dair olumlu açıklamalarının ardından Türkiye-ABD ilişkileri, ABD'nin terör örgütü YPG/PKK'ya yönelik desteği başta olmak üzere merak edilenleri Türk Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Enes Bayraklı'ya sorduk.
Enes Bayraklı'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"TEDBİRLİ BİR İYİLEŞME DÖNEMİ OLACAK"
Türk-Amerikan ilişkileri dip noktasına gelmişti. Burada aslında bazı önemli senaryolar vardı. Birincisi, ilişkilerin daha kötüye gitmesinin Amerika ve Türkiye açısından çok ciddi zararlar oluşturacağı biliniyor. O yüzden iki aktör açısından çok rasyonel bir durum değildi. Mevcut durumu korumak ya da ilişkilerde daha iyiye gitmek önemliydi. Ama bütün bu iyileşmeye gitme senaryosunda; ani bir iyileşme olmayacağı, tedbirli bir iyileşme olacağını bekliyorduk. Bugünkü yapılan görüşmede, Afganistan konusunda ABD'nin Türkiye'den bir beklentisi olduğunu gördük. Türkiye NATO çerçevesinde Afganistan'da zaten bulunuyor. Ama çatışmanın bir parçası değil. Türkiye, dost bir ülke olarak Afganistan'ın istikrara kavuşmasını istiyor. Somali'de oynadığı role benzer bir rol, Afganistan'da da uzun süre oynayabilir.
"PAKİSTAN, AFGANİSTAN'DA ETKİN BİR ROL OYNUYOR"
Burada sürpriz olan Pakistan ve Macaristan'ın gündeme gelmesi. Özellikle Pakistan doğru ve önemli bir adım. Çünkü Pakistan, Afganistan'da iç karışıklığın başladığı 1970'lerden bugüne kadar çok ciddi rol oynamış bir ülke. Pakistan, sınırı olan bir ülke olarak Afganistan'da çok etkin bir rol oynuyor. Dolayısıyla oradaki bazı meselelerin yönetilmesinde Pakistan'ın çok ciddi bir katkısı olacak.
İkincisi, Macaristan'ın da orada olması sembolik bir öneme sahip. Türk Konseyi'nin gözlemci üyesi olarak aslında Orta Asya'daki bir meselede Macaristan'ın da Türkiye ile birlikte bir rol alması sembolik açıdan önemli.
"İKİ ÜLKENİN S-400 VE F-35 KONUSUNDA GERİ ADIM ATACAĞINA DAiR BİR İŞARET YOK"
F-35 ve S-400 konularında bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. S-400 konusunda Türkiye'nin geri adım atacağına dair bir işaret yok. F-35 konusunda da ABD'nin geri atacağına dair bir işaret yok. Dolayısıyla mevcut durumun korunacağı bir düzlemdeyiz.
FETÖ elebaşının iadesi konusunda Amerikalılar Türkiye'den herhangi bir "taviz almadan" ya da Türkiye'den ciddi bir beklentileri olmadan adım atacaklarını düşünmüyorum. Şu an böyle bir durum söz konusu değil. Bundan dolayı FETÖ konusunda bir adım atılacağını düşünmüyorum.
"TÜRKİYE IRAK KONUSUNDA HIZLA MESAFE KATETTİ"
PKK/PYD konusunda Amerika Birleşik Devletleri'nin pozisyonunun aynı kalacağını düşünüyorum. Burada Türkiye de pozisyonunu koruyor. Türkiye, son dönemde PKK üzerindeki baskısını artırmış durumda. Geçmişte Türkiye, Suriye üzerinde yoğunlaşıyordu. Orada ciddi bir sonuç elde etti. Bugün daha çok Irak merkezli bir operasyon yürütülüyor. İşin Irak ayağı da önemli. PKK'nın Mahmur, Sincar ve Kandil olmak üzere 3 önemli ayağı var. Türkiye, bu bölgelerde terörü bitirmek için son derece önemli nokta operasyonlar yapıyor. Özellikle PKK'nın üst düzey kadrosuna yönelik operasyonlar gerçekleştiriliyor. Baktığınız zaman; Irak konusunda Türkiye'nin hızla mesafe katettiğini görüyoruz.
Suriye konusu şu anda biraz dondurulmuş gibi gözüküyor. Ama bu Suriye konusunun tekrar ele alınmayacağını göstermez. İleride konjonktür uygun olduğu zaman orada da Türkiye adım atacaktır.