Eski Orman ve Su işleri Bakanı, TBMM Küresel İklim Değişikliği ve Kuraklıkla Mücadele Araştırma Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Marmara'da etkisini gösteren müsilaj sorunu sonrası eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Nurettin Sözen'in açıklamalarına karşılık basın açıklamasında bulundu.
1994-1999 döneminde İSKİ Genel Müdürlüğü de yapan Prof. Dr. Eroğlu, 1994 öncesi Sözen döneminde yaşanan yolsuzluklar, su ve çevre sorunlarına değindi. Eroğlu, İSKİ'nin 1.5 milyar dolar borcu olan ve iflas etmiş bir kurum olduğunu, isale hatları, veznelerde, senet, klor ve her türlü kimyasal ürün üzerinden ve yedek parçalar üzerinden yolsuzlukların tespit edildiğini ancak bu tür konuşmaların içine çalışmaktan vakit bulamadıkları için girmediklerine belirtti.
Atık su ve biyolojik, ileri biyolojik arıtma tesislerinin ilk kez kendi dönemlerinde projelendirilip, ihalelerinin yapıldığını ve hizmete alındığını hatırlatan Eroğlu, "Sözen'in döneminde tek bir tane yatırım ve açılışı yapılmış tesis yoktur. Sadece susuzluk nedeniyle Yalova'dan tankerlerle su getirdi, tankerin musluğunu çevirerek ilk su akışını yaptı. Bir kere mantık hatası var. Proje yoktu ki iptal edelim" şeklinde konuştu.
İSKİ Genel Müdürlüğü ve Bakanlık döneminde yapılan çalışmalarla İstanbul'da susuzluğu 2071 yılına kadar ertelediklerini söyleyen Eroğlu, "Yıllarca emek verilerek yetiştirilmiş, organizasyon, sistem ve işlemlerin her biri ayrıntısına kadar öğretilmiş tecrübeli insanların üstü bir kalemde silindi. Yerine tecrübesiz, anlamayan, bilmeyen kişiler getirildi. Bugün yaşanan sorunların temelinde bu yatmaktadır. Tecrübesiz isimlerle olmaz bu iş" dedi.
Eroğlu, "İstanbul sürekli büyüyen ve dinamik bir şehir. 2 yılda ilave arıtma tesisleri yapılması gerekiyordu ancak projeler iptal edildi. Heykelden ve maket dağıtımı yapmakla, konuşup polemik üretmekle İstanbul'a bakılmaz. 2 yılda çevre yatırımları bakımından hiçbir şey yapılmamış. Bizden yardım istesinler. Bu ülkenin başında Erdoğan var. Biz sorunları tek tek çözeriz" diye konuştu.
Marmara Denizi'nde yaşanan kirliliğe de değinen Eroğlu, "Mevcut oluşumlar haricinde Tuna Nehri'nden Karadeniz'e oradan da Marmara'ya kirlilik akıyor. Tuna Nehri'nden Karadeniz'e her yıl 30 bin metreküp kirlilik akıyor. İSKİ Genel Müdürü olduğumda bunu tespit ettik. Bakan olduğumda da AB ülkeleri ve diğer Karadeniz ülkeleriyle bu sorunu konuştuk. AB ülkesi olan Karadeniz ülkeleri projemize destek verdi ve yüzde 50 oranında Tuna Nehri'nden gelen kirliliği azalttık" ifadelerini kullandı. Son zamanlarda ortaya çıkan müsilajın oluşumunu ise şu şekilde anlattı:
*Azot ve fosfor konsantrasyonunun artması neticesinde Marmara Denizinde alg patlaması yaşanmaktadır.
*Karbon, azot ve fosforun güneş ışığı ile birleşmesi neticesinde alg oluşumu meydana gelmiştir.
*Yaşanan bu alg patlaması neticesinde fitoplankton, algler jelatimsi bir salgı üretmektedirler.
*Oluşan bu jelatimsi salgı deniz salyası veya müsilaj olarak adlandırılmaktadır.
MÜSİLAJ OLUŞUM SEBEPLERİ
*Şehir Atıksuları
*Sanayi Atıksuları
*Çöpler
*Derelerden gelen kirlilik (Susurluk, Gönen, Biga, İstanbul'un Dereleri)
*Karadeniz'den Gelen Kirlilik (Tuna, Dinester, Dinyeper Nehirleri)
*Küresel İklim Değişikliği – Sıcaklıkların artması
*Tekniğine uygun olmayan kıyı yapıları
*Gemi ve teknelerden gelen kirlilik
*Yayılı Kaynaklar (Zirai ilaçlar)
Marmara Denizi Deniz Salyası (Müsilaj) Eylem Planı
Eroğlu, deniz salyası sorunu için de eylem planı hazırladığını belirterek madde madde sıralamada bulundu:
*Belediyelerin Atıksu İleri Biyolojik Arıtma Tesisi, Azot ve Fosfor Giderilmesi
*Sanayinin Atıksu, Azot ve Fosforu da İleri Arıtma Tesislerini Kurma
*Sanayide daha az su kullanılması ve az kirleticisi olan teknolojilere geçilmesi
*Derelerin ıslahı ve kontrolü, kirliliğin önlenmesi
*Katı atıkların bertarafı
*Zirai kaynaklı kirliliğin kontrolü (Yayılı Kaynaklar)
*Denetimler
*Marmara Denizi ve dereler ile atıksu arıtma tesisi ve sanayinin çıkışlarının gerçek zamanlı ve sürekli izlenmesi
*Gemi ve teknelerden gelen kirliliğin kontrol edilmesi
*Tekniğine uygun kıyı yapıları yapılması
*Karadeniz'den gelen kirliliğin kontrolü (Tuna, Dinester, Dinyeper Nehirleri)
*Kontrol sistemi, Eylem Planının takibi, hangi kurum ve kuruluşlar neyi, nasıl ve ne zaman yapacak?