Son dakika haberleri: MİT operasyonuyla Türkiye'ye getirilen FETÖ terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen'in yeğeni Selahaddin Gülen emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği Ankara sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevinde gönderilmişti. Gülen savcılıkta verdiği ifadede, 15 Temmuz sonrasında amcası Fetullah Gülen'in kendisine, "Bu olay hayra vesile oldu, her ne kadar Türkiye kapısı bizim için kapansa da tüm dünya size kucak açtı" dediğini söyledi.
"AMCAM FETULLAH GÜLEN AİLE BİREYLERİNE ÜST DÜZEY GÖREV VERİLMESİNİN UYGUN OLMAYACAĞINI SÖYLERDİ"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ'nün yurtdışı yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen Selahaddin Gülen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı oldu. Gülen örgüte ait okullarda okuduğunu ve mezun olduktan sonra görev yaptığını anlatarak, Amerika'ya yerleştikten sonra evlenmek için Kenya'ya gittiğini, kod adının ise Osman olduğunu kaydetti. Fetullah Gülen'in öz amcası olduğunu, bu nedenle doğduğundan beri örgüt içerisinde olduğunu belirten Selahaddin Gülen, "Örgüte ait evlerde kaldım. 2008 yılı itibari ile Erzurum'da aile kampları yapılmaya başlandı. Bu kamplar Erzurum, İstanbul ve İzmir'de örgüte ait yurtlarda yapılıyordu. Senede bir kez olmak üzere Türkiye'nin tüm illerinde ve Amerika'da bulunan aile bireylerinin bu kampa katılımları sağlanıyordu. Bir hafta veya on gün sürerdi. Bu kamplar aile imamı olan N. Y. tarafından organize edilirdi. Bu kampın açılışı, büyük bir salonda bayan ve erkeklerin ayrı oturduğu şekilde gerçekleşiyordu. Ortaya büyük bir paravan konuluyordu. Aile imamı olan N.Y'nin kamp programını bizlere anlatması ile kamp başlıyordu. Kampta günlük olarak sohbetler olur, toplu namaz kılınırdı. Amcamın vaaz videoları izletilirdi. Ayrıca bu kamplara bazen Amerika'dan örgütün önde gelen isimlerinden ve aile büyüklerinden olan abim Kemal (Kevser) Gülen ve A.K. gelir sohbetler verirdi. Bu sohbetlerde amcam Fetullah Gülen'den haberler getirirlerdi. Kamp içinde aile bireylerinin sorunları, istekleri ve ailenin içinde olan kişilerin sorunları ayrı bir şekilde aile imamı olan N.Y'ye söylenirdi. Bir örnek verecek olursak üniversite yıllarında maddi sıkıntı çektiğim dönemde N.Y'ye giderek durumu anlattım ve oda bana Kaynak Holding bünyesinde burs göndermeye başlamıştı. Bu toplantılarda Amcam Fetullah Gülen'in talimatı ile aile bireylerin üst düzey yani İl İmamlığı, gibi görevlerin verilmesinin uygun olmayacağı söylenirdi" dedi.
"OPERASYONEL HATLA MAHREMLERLE GÖRÜŞÜYORDUM"
Üniversite döneminde yaptıkları yurtdışı gezilerinde örgüte ait okullara ziyaret gerçekleştirdiklerini kaydeden Gülen, "Mahrem yapılanmadan Y. İsimli şahıs bana Kuleli Askeri Lisesi'nde okuyan Aksaraylı olduğunu bildiğim ismini hatırlamadığım bir öğrenci ile ilgilenmemi istedi. Bu şahıs ile görüşmelerimi İstanbul ilinde yapıyordum. Ayrıca bu dönem benim ile birlikte K. isimli şahısta yine mahrem yapılanma içerisinde bir öğrenciye bakıyordu. İstanbul'a beraber gittiğimiz de oluyordu. Yine bu askeri öğrenci ile irtibatı ankesörlü hatlar vasıtasıyla yapıyorduk. Askerleri ankesörlü hatlardan aramamızı Y. söylemişti. İstanbul'a gidiş-geliş masraflarını Y. isimli şahıstan alıyorduk. Ben bu askeri öğrenci ile daha önceden belirlenen evlerde görüşüyordum. Bu evlerde askerler ile kitap okuyup, namaz kıldırıyorduk. Bu askeri öğrenci ile bir yıl kadar görüşmelerim oldu. Benim okulum bitince askeri öğrenciyi Y.'ye vermiştim. Y. isimli şahıs benim mahrem yapıda olduğum dönemde bana başkası üzerine kayıtlı hat ve telefon vermişti. Bununla mahremler ile iletişimi kurmamı söylemişti. Bu operasyonel hattı yaklaşık olarak 1 yıl kadar kullandım" ifadelerini kullandı.
"AMCAMIN YANINA GİTTİĞİMDE ENES KANTER DE ORADAYDI"
Amerika'ya amcası Fetullah Gülen'i ziyarete gittiğini anlatan Selahaddin Gülen, Gülen'e bağlılık yemini eden basketbolcu Enes Kanter'in de orada olduğunu söyleyerek, "Amerika'ya Amcam Fetullah Gülen'in ziyarete gittim. Burada yaklaşık 1 ay kadar kaldım. Bu dönemde hatırladığım; Selam-2 filmi için Amcam Fetullah Gülen'in yanına filmin yapımcısı ve yönetmeni H.Ö. ve H.A. gelmişti. Film hakkında Amcam Fetullah Gülen'e nasıl olduğunu sormuşlardı. Amcam da filmin güzel olduğunu ve hayırlı olmasını söyledi. Aynı gün Enes Kanter de oradaydı. Benim amcam ile özel bir görüşmem olmadı. Genellikle Cuma ve Pazar günleri Bamteli programı için sohbet yapardı. Ben bir ay kadar kaldıktan sonra Türkiye'ye geldim" şeklinde konuştu.
"AMERİKA'YA GİTMEK İSTEDİĞİM İÇİN EVLENMEDİM"
Babasının hastalığı nedeniyle Amerika'ya gidemediğini ve örgüte ait bir okulda çalışmaya başladığını anlatan Selahaddin Gülen, örgüt toplantılarını okulun en üst katında yaptıklarını, tayin ve evlilik işleriyle ilgilenen M.K'nin kendisine evlilikle ilgili fikrini sorduğunda Amerika'ya gideceğini bu yüzden evlilik istemediğini söylediğini kaydetti. Gülen, "Abim M.G. de Bylock programını görmüştüm. Bunu merak edip bende kendime yüklemek istedim. Telefonuma bu programı kurdurdum, referans olarak abim kayıt yapmıştı. Burada ben sadece abimle yazışmalar yapıyordum. 2015 Kasım'da Amerika'ya gittim. Bu gidişimin sebebi Green Kartımı alıp Amerikan vatandaşlığı almaktı. Kasım'da ablamın New Jersey'de bulunan evine gittim. Green kartımın bu adrese gelmesini bekledim. Bu süreçte amcam Fetullah Gülen'in yanına ara sıra gidip geliyorum. Bu dönemde bir gittiğimde Hakan Şükür ve Ekrem Dumanlı'yı amcam Fetullah Gülen'in yanında görmüştüm. Burada bir ay kadar kaldıktan sonra Türkiye'ye geri dönüp eşyalarımı toplayıp, 2016 15 Ocak'ta temelli Amerika'ya geri döndüm. Ablamın yanında 15-20 gün kaldıktan sonra abim A.G'nin yanına Kanada'ya gittim. Dil öğrenebilmek için abimin Kanadaki kafesinde çalıştım. Burada 6 ay kadar kaldıktan sonra New Jersey'e yeniden geri döndüm. Pensilvayada bir dil kursu bulduk. Bunun için eniştem Cevdet Türkyolu'nun yanında kalıp bu kursa gitmeye karar verdim. Bu dönem boyunca Amcam Fetullah Gülen'in yanına hafta sonları Bamteli sohbetleri için giderdim" dedi.
"ADİL ÖKSÜZ'ÜN TUZAK KURDUĞU SÖYLENİYORDU"
Selahaddin Gülen 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından Fetullah Gülen'in yanına dışarıdan hiçbir ziyaretçi alınmadığını, bu dönemde sadece mollalar, istişare heyeti ve Alp Aslandoğan'ın olduğunu söyleyerek 15 Temmuz'la ilgili bazı kararların verildiğini söyledi. Örgüt içerisinde verilen kararları anlatan Gülen, "Örgüt içerisinde gelen tüm misafirlere Adil Öksüz'ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile anlaştığını bize tuzak kurulduğunu, bu darbe girişimi ile alakalarının olmadığını söylüyorlardı. Ayrıca cemaatin tabanına kadar bu bilginin bu şekilde lanse edilmesi istenildi. Güvenlik önemleri en üst seviyeye çıkartılarak kampın etrafına özel güvenlikler tutuldu. Kamp içerisi de gece görüşlü ve sensörlü kameralar ile donatıldı. 2016'nın Kasım ayında amcam Fetullah Gülen'in bir sohbeti öncesinde koridorda beklerken gelen misafirden ismini bilmediğim bir şahıs A. U.'nun yanına gelerek "Benim Türkiye'de bir yakınım var, bunun durumunu öğrenmemiz gerekiyor, UYAP veya pasaportunda bir sorun olup olmadığını bilmemiz gerekiyor, çünkü bu kişiyi buraya getirmek istiyoruz" şeklinde bir istekte bulundu. A.U. da hemen halledelim diyerek Abdullah BEY diye hitap ettiği ismini Zeki olarak bildiğim şahsı yanına çağırdı. Burada kendisine bu bilgileri verdikten sonra amcamın katında bulunan odasına gitti. Bir müddet sonra geri geldi ve bu şahıs hakkındaki durumu anlatmıştı. Buradaki Abdullah bey Türkiye ile bağlantıyı sağlayan, oradaki örgüt mensuplarının hukuki durumlarını öğrenen kişiydi. Bu şahsın her gün Türkiye'de örgüte yapılan operasyonları ve hukuki gelişmeleri rapor haline getirip heyete sunan kişi olduğunu öğrenmiştim" dedi.
"MUSTAFA ÖZCAN AMCAM ÖLDÜKTEN SONRA ÖRGÜTÜN BAŞINA GEÇECEK KİŞİ"
Selahaddin Gülen, eniştesi Cevdet Türkyolu ve FETÖ'nün gizli kasası Mustafa Özcan ile yemeğe gittklerini söyledi. Burada Mustafa Özcan'ın kendilerine Adil Öksüz'ün evlenmesinde rol oynadığını ve kız isteme merasimine gittiğini söylediğini belirten Gülen, "Aile bireyleri olarak amcam Fetullah Gülen'in yanına gitmiştik. Burada bize 'Bana nasılsınız diye sormayın, cevabını alamayacağınız şeyleri sormayın' demişti. Ablam Sümeyra Türkyolu ameliyat olmuştu. Amcam Fetullah Gülen ziyaretine gelmişti. Bu ziyarete arkasından Mustafa Özcan gelmişti. Burada Mustafa Özcan'a kızıp 'neden sen geldin sen aileden misin? Bu aile ziyareti diyerek' geri göndermişti. Burada da yaklaşık yarım saat kadar görmüştüm. Amcam Fetullah Gülen Mustafa Özcan'ı söz dinlemeyen bir çocuk gibi nitelendiriyordu. Mustafa Özcan başı olduğu heyeti kendi etkisi altına almaya çalışıyordu. Her ne kadar amcam bu durumdan huzursuz olsa da örgütün bölünmesinden korktuğundan dolayı, örgütün kan kaybedeceğinden dolayı yanında tutuyor olabilir. Kendi fikrim olarak Mustafa Özcan amcam öldükten sonra örgütün başına geçecek kişidir diye düşünüyorum. 2018-2019 gibi G.T., 'Bir gün kampa gelen misafirleri Mustafa Özcan kendi odasında ağırlarken burada tüm sistem çökse, bütün cemaat dağılsa, cemaatin lideri ölse bile tekrardan toparlanmak için var gücümüz ile çalışacağız' dediğini duymuştu" ifadelerini kullandı.
"KANADA'DA 60 ASKERİN OLDUĞUNU DUYDUM"
Kanada'da bulunan 60 askerin ve ailesinin olduğunu ve bu şahıslarla örgütün irtibat kurmadığını duyduğunu anlatan Selehaddin Gülen, "Amcam Fetullah Gülen'in yanına bir günlüğüne gitmiştim. Buradaki mollalar kendi aralarında konuşurken bir olaya şahit oldum. Mollalar, Kanada'da 60 askerin ve ailesinin olduğunu, burada örgüt hiçbir kurum veya kişisinin bu şahıslar ile irtibata geçmediğini, bu şahısların orada her ihtimale karşı iletişim kurulmayıp tekrardan Türkiye'ye döneceğini düşündüklerini ve tekrardan örgüt içinde vazife alacaklarını söylemişlerdi. Bu konuşmadan sonra diğer ülkelerde de bu şekilde asker ve ailelerinin olacağını düşünmüştüm. 2018'de okulun başlarında M.N. okuldaki öğrencilerin durumlarını gösteren çetele yapılması talimatını verdi. Bu çetelede örgüte yakınlığı, örgüte kazanılabilir, uygunsuz gibi başlıklar altında bir nevi fişleme faaliyetine geçildi. Ancak bu yaklaşık 7-8 ay sonra iptal edildi. Buradaki bilgiler M.N'ye veriliyordu, Temmuz gibi amcam Fetullah Gülen'in yanına gittiğimde Adil Öksüz'ün ailesi kayınbiraderi tarafından kampa getirilmişti. Neden geldiklerini bilmiyorum." dedi.
"KENYA'DA ÖRGÜT BENİ KEFALETLE SERBEST BIRAKTIRDI"
Selahaddin Gülen annesinin tanıştırdığı kadınla evlenmek istediğini ancak vize işlemlerinin olmaması nedeniyle Amerika'ya gelemediklerini söyledi. Kenya'da evlenebileceğini öğrenen Gülen, gittiğinde kendisini Kenya imamının karşıladığını ancak İnterpol tarafından arandığını öğrendiğini, gözaltına alındıktan sonra mahkemede örgütün kefalet ödemesinden sonra serbest kaldığını anlattı. Gülen, "Annem isteği ile akrabamız olan Seriye ile evlenmeyi kabul ettim. Bu durumu Amcam Fetullah Gülen'e söyledik. O da bize Türkiye'den getirip getirmeyeceğimizi sordu. Ben de getirebileceğimizi söyledim, amcam burada durumu bize bıraktı. Amerika vizesine başvurularımız sürekli olumsuz gelmeye başladı. Durumu Amcam Fetullah Gülen'e ilettik. O da bize başka bir çaresine bakın dedi. Bu durum karşısında biz de eniştem A.K ile başka bir yol bulmaya çalıştık. Eniştem A. K. ile birlikte başka bir ülkede evlenip, Amerika'ya gitme fikrini geliştirdik. Daha sonra Kenya'da evlenmede herhangi bir sıkıntı olmayacağını ve vize alabileceğimizi öğrendik. Bu durumu amcam Fetullah Gülen'e ilettik. Ama amcam bana 'Eğer gidersen orada seni alabilirler, oraya iyice bakın güvenli mi değil mi? Bakın o şekilde yapın' dedi. Bende bunun üzerine 15 Ekim 2020'de Amerika'dan Kenya'ya gidiş bileti aldım. Kenya ülkesine indiğimde beni Kenya imamı olan İ.B. karşılayacaktı ancak benim İnterpol tarafından kırmızı bülten ile arandığım ortaya çıktı ve beni Kenya'da gözaltına aldılar. Burada 4 gün kadar gözaltında kaldım. Bu süreçte Kenya imamı İ.B. beni ziyarete geldi ve bana 'Mahkeme işlerini halledeceğiz, seni kefalet ile salabiliyormuşuz, avukat ile de görüştük' dedi. 4. günün sonunda mahkeme kararı sonucunda kefaletle serbest kaldım. Bu kefaleti yine örgütten olan ve örgüt adına Kenya'da bürokrasiyi sağlayan İ.K. aracını referans göstermişti. Serbest kaldıktan sonra İ.B. beni kendi evine götürdü. Burada 10 gün kadar kaldıktan sonra nişanlım Seriye Kenya'ya geldi. Seriye ile hemen Kenya'da evlilik başvurusunda bulunduk. Kenya kadılık ofisine resmi nikah yapıp evlilik belgelerini ABD'de bulunan örgütün Avukatı F.Y'ye gönderdik. Kendisine eşim Seriye adına Green Kart başvurusu yapmasını söyledim. Bu başvuru yapıldıktan sonra biz beklemeye başladık. Ayrıca ben Kenya adli makamlarına haftada bir imza veriyordum. Bu dönemde Kenya'daki bürokratlar ile İ.K ilgileniyordu. 18 Aralık 2020'de deport işlemim vardı. Bunun engellenmesi için Kenya'da bakanlar düzeyinde görüşme gerçekleştirildi. Kenya İçişleri Bakanının bacanağının çocuğu Kenya'da bulunan örgüt okullarına gittiğini, buradan bakan ile irtibat kurulduğunu ve deport işlemimim durdurulduğunu biliyorum" diye konuştu.