Yargı camiası tarafından merakla beklenen HSK üye seçimleriyle ilgili çalışmalar tamamlandı. 13 üyeden oluşan HSK'nın başkanı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile doğal üyesi Adalet Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz dışındaki 11 üyenin görev süresi 7 Haziran'da dolacak. Buna göre, TBMM'de Karma Komisyon tarafından belirlenen 21 aday için oylama işlemi TBMM Genel Kurulunda yapıldı. Oylama sonrasında Hamit Kocabey, Aysel Demirel, Ergün Şahin, Bilal Temel, Sinan Esen, Cumhur Şahin ve Ömür Topaç HSK üyesi olarak seçildi. TBMM Genel Kurulunda seçilen 7 ismin haricinde, geriye kalan 4 üyeyi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan atadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın atadığı isimler arasında, şu anda HSK 1. Daire Başkanı olan Halil Koç ve HSK Birinci Dairesi Üyesi olan Mehmet Akif Ekinci ile İbrahim Kolcu ve Ömer Faruk Yıldırım yer aldı.
MAVİ MARMARA SALDIRISININ İDDİANAMESİNDE İSRAİLLİ YÖNETİCİLERE MÜEBBET İSTEDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ikinci defa HSK üyeliğine seçilen Mehmet Akif Ekinci, daha önce birçok önemli soruşturmaya imza attı. Bu soruşturmalardan en önemlisi ise, 2010 yılında İHH İnsani Yardım Vakfı ve Özgür Gazze Hareketi tarafından organize edilen ve Gazze'ye insani yardım taşıyan 6 gemiye yönelik İsrail Savunma Kuvvetleri'nin yaptığı müdahale ile Türk vatandaşı 10 yardım gönüllüsünün hayatını kaybetmesi ve gemilerin yolcularıyla birlikte rehin alınmasıyla sonuçlanan olaydı. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Ekinci 144 sayfalık bir iddianame hazırlamış, iddianame ABD ve İsrail basınında günlerce yer almıştı.
MAVİ MARMARA'DA NE OLMUŞTU?
İsrail, 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze'ye uygulanan ambargonun kırılması için yola çıkan Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda saldırı gerçekleştirmiş, gemide, İsrail Savunma Kuvvetleri askerlerinin saldırısıyla Türk 10 yardım gönüllüsü şehit olurken, 50'den fazla kişi de yaralanmıştı. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de "İsrail'den izin almalıydılar" ifadeleriyle destek verdiği katliamla ilgili olarak dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Ekinci, tarihi bir iddianame hazırlayarak dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Gabiel Ashkenazi'nin yanı sıra üst düzey 3 İsrailli komutan için yakalama kararı çıkarmıştı.
İDDİANAME TARİHE GEÇTİ
Ekinci, FETÖ'nün soruşturmaya yönelik tüm engelleme çalışmaları ve soruşturmayı kapatmaya yönelik baskılarına direnerek soruşturmayı sürdürdü. Ekinci, iddianamenin son kısmında olayı Türk Ceza Kanunu'na göre değerlendirip, baskın emrini veren dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Gabiel Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Maron, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu Avishay Levi ve İsrail İstihbarat Başkanı Amos Yadlin'in "kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, nitelikli kasten yaralama, kasten yaralama, silahla kasten adam öldürmeye zincirleme azmettirme, nitelikli yağma, deniz veya demiryolu ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, nitelikli mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve eziyet suçlarına azmettirme" suçlarından yargılanmalarını talep etmişti. İddianame, İsrail'in uluslararası sulardaki egemenlik iddiasına vurulmuş bir darbe olarak tarihe geçti.
TEZLERİNİ ÇÜRÜTTÜ
Ekinci tarafından hazırlanan iddianamede, İsrail askerlerinin hedef gözeterek ateş edip silahsız mağdurların ölümüne sebebiyet verdiği ve böylelikle orantısız güç kullandığı belirtilmişti. Ekinci, adli tıp raporlarını inceledikten sonra İsrail tarafının, "Gemiye indikten sonra direnişle karşılaşınca ateş açtık" tezini çürüterek ölen yolculardan ikisinin İsrail askerleri tarafından gemiye inilmeden helikopterlerden açılan ateş sonucu öldürüldüğüne dikkat çekmişti.