Avrupa'ya gitme hayaliyle deniz yolunu kullanan ve Yunanistan emrindeki Frontex'in geri itmelerine maruz kalan sığınmacılara, insan haklarıyla ilgili olarak Avrupa Birliği (AB) mevzuatı işletilmiyor. Bölgedeki kaynaklar, AB kontrol mekanizmasının, insan haklarına sıkı sıkıya bağlı olma söylemlerinin aksine, söz konusu yurtlarından edilmiş sığınmacılar olduğunda temel hak ihlallerinin cezasız kalmasına göz yumduğunu, ihlalleri dolaylı yollarla teşvik ederek sığınmacıları ölüme terk etmeye kadar varabilecek bir kısır döngü haline getirdiğini bildirdi.
FRONTEX'İN EN ÖNEMLİ İMAJI "GÜVENİLİRLİĞİ" ZEDELENİYOR
İhlallere ilişkin soruşturmaların sonuçsuz bırakılması ve sorumluların somut cezalar almadan sıyrılmaları dolayısıyla, AB'nin ve Frontex'in en önemli imajı olarak gösterilen "güvenilirlik" özelliğinin zedelendiğini belirten kaynaklar, Avrupa Parlamentosu (AP) ve Avrupa Konseyi'nin, Frontex'in sığınmacıların yasadışı geri itilmeleriyle ilgili hesap vermesini sağlamakta başarısız olmasından dolayı, gerek kendi içinde gerekse uluslararası kamuoyunda ciddi eleştirilere maruz kaldığını söyledi.
ÇALIŞMA GRUBU VE AB YETKİLİLERİ SORULARI YANITSIZ BIRAKIYOR
Frontex ve Yunanistan'ın sığınmacılara yönelik ihlallerinin "çalışma grubu" olarak bilinen ve AP üyeleri ile kurulan bir iç soruşturma organına havale edildiği bilgisini paylaşan kaynaklar, Yunanlıların, Türk yetkililerin yayınladığı açık görüntü ve kanıtlara, hatta AB üyelerinden gelen veri ve uyarılara rağmen, teknelerdeki göçmenlerin kendi özgür iradeleriyle tekrar Türkiye'ye döndüklerini iddia ederek, Türkiye'yi kara propaganda yapmakla suçlamaya devam ettiğini belirtti. Kaynaklar, çalışma grubu ile AB yetkililerinin ise, Yunan verilerinin nasıl doğrulandığına ve inandırıcılığına ilişkin soruları yanıtlamaktan kaçındığını aktardı.
ÇALIŞMA GRUBU İLK TOPLANTISINI ARALIK AYI BAŞINDA YAPTI
Sığınmacılara yönelik kötü muamele ve hak ihlali iddialarını araştırmak için oluşturulan çalışma grubunun ilk toplantısının Aralık ayı başlarında gerçekleştirdiğini bildiren kaynaklar, Ocak ayında bir ön rapor, Mart ayında ise bir kapanış raporu yayınlandığını ancak Frontex ile ilgili 5 geri itme olayı hakkında kesin bir karar verilemediğini, bu durumun, AB'nin itibarına zarar verebilecek her tespitin itina ile gölgede bırakıldığı, sorumlulara ilişkin herhangi bir yaptırımdan kaçınıldığı şeklinde yorumlandığını vurguladı. Sonuç itibariyle kazanan tarafın Frontex ile Yunanistan olduğuna vurgu yapan kaynaklar, kaybedenlerin ise özgürlük ve daha iyi bir yaşam hayaliyle kaçtıkları vahşetlerden belki de daha büyüğünü Yunan kıyılarında yaşayan ve AB yetkililerince adeta vitrin süsü gibi kullanılan sığınmacılar olduğunu belirtti.