Terörle mücadele, yurt içinde ve dışında büyük bir azim ve kararlılıkla sürdürülüyor. Türkiye'nin her köşesi teröristlere dar edilirken, yurt dışında da yürütülen çalışmalar kapsamında birçok terörist etkisiz hale getiriliyor.
Terörle mücadele sırasında şehadet şerbetini içerek şehit olan Mehmetçikler tüm Türkiye'nin ciğerlerini dağlasa da, her gün evlat eksikliğini yaşayan, acının düştüğü hanelerdeki aileler oluyor. Bu acı her gün katlanırken, özel gün ve bayramlarda daha da büyüyor. Her bayram olduğu gibi bu bayramda evlatlarının eksikliğini yaşayan aileler, soluğu evlatlarının yanında, şehitlikte alıyor. SABAH, ilk bayramlaşmalarını şehitlikte çocuklarıyla yapan ailelerin yanındaydı.
Şehit yakınları, koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye genelinde gerçekleştirilen tam kapanma dönemine denk gelen Ramazan Bayramında, İçişleri Bakanlığı tarafından 81 İl Valiliğine gönderilen "Şehit Ailelerinin Kabristan Ziyaretleri" konulu genelgeyle Arife ve Ramazan Bayramı'nın birinci günü sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutuldu. Muafiyeti değerlendirerek Cebeci Askeri Şehitliği'ne giden şehit yakınları, bu bayramı da buruk geçirdi. Şehit yakınları, her bayram olduğu gibi bu bayramda ilk olarak bayramlaşmak için vatanı uğruna canını feda eden evlatlarını ziyarete geldi. SABAH, Türk milletinin yüreğine isimleri kazınan şehit ailelerinin buruk bayramına tanıklık etti.
"UMUT ŞEHİT OLDUĞUNDAN BERİ LOKMAMIZ HEP ACI"
2019'da Suriye Münbiç'te PKK'lı teröristlerle çıkan çatışma sonrasında vurularak hastaneye kaldırılan ve yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan şehit Uzman Çavuş Umut Coşkun'un babası Alim Coşkun hergün oğlunun kabrini ziyarete gidiyor.
Şehit Umut Coşkun vurulduktan sonra hastanede yattığı esnada oğlunu gördüğünü ifade eden baba Coşkun, "Hastanedeyken gördük, anlatılacak gibi değil. Umut şehit olduğundan beri soframızdaki lokmamız hiç tatlı değil biliyor musun? Hep acı. Umut beni mahvetti" dedi. Baba Coşkun, "Umut'un ikiz kardeşi de asker, o da Kuzey Irakta'ydı. Operasyona gitmişti. Umut şehit olduktan sonra Ankara'ya geldi. Bir ayda 30 gün var, 30 günün 30'unda da buradayım. Hava soğuk sıcak, yağmurlu hiç fark etmiyor. Nereye gidersem gideyim aklım hep burada, gelmezsem rahatlayamıyorum. Çok zor, Allah kimseye evlat acısı vermesin" dedi.
"BAYRAMLAR ÇOK ZOR GEÇİYOR, BİR DALIN KIRIK OLUYOR"
2018'de Yüksekova'da PKK'lı teröristler tarafından tuzaklanan el yapımı patlayıcının (EYP) infilak ettirilmesi sonucu şehit olan Serkan Dökmeci'nin annesi Ayfer Dökmeci de bayramların çok zor geçtiğini kaydederek şunları söyledi: "İnan ki bir dalın kırık oluyor. Yavrumun şehit olmasından sonra çok rahatsız oldum. Ben acımı da bilemedim, hastalığımı da bilemedim. Yavrumdan sonra ben göğüs kanseri oldum, göğsüm alındı, ilaç aldım, kemoterapi aldım, ameliyat oldum, çok zor şeyler atlattım. Gelmediğim zaman kendimde bir eksiklik hissediyorum. Sanki yavrum burada oturuyor, 'anne sen neden gelmedin' der gibi geliyor bana. Bu yüzden ben her gün gelirim, gelmezsem olmaz."
"HER BAYRAM SABAH 5'TE İLK OĞLUMLA BAYRAMLAŞIRIM"
Güneydoğu'daki hendek olayları sırasında 2016 yılında Diyarbakır Sur'da şehit olan Bordo Bereli Piyade Uzman Çavuş Selçuk Paker'in annesi Sevgi Daşdemir, oğlunun kabrine yakın olmak için İstanbul'daki evinden ayrılıp, Ankara Cebeci Şehitliği'nin hemen karşısında bulunan bir eve taşındı. Daşdemir, "Artık bizde bayram kalmadı. Bayramlar bizler için acı, hüzün. Ben her bayram sabahı 5'te kalkarım ve şehitliğe Selçuk'un yanına inerim. Selçuk'un en çok istediği şey bir ramazanın ilk günü beraber olmak, ilk iftarı beraber yapmamız. Bir de bayram sabahı evde olmayı çok isterdi. Ben de onun için ramazanın ilk günü şehitlikte iftarımı yaparım, bayram sabahında da 5'te aşağı inerim ve hava aydınlanmadan ilk onunla bayramlaşırım" ifadelerini kaydetti.
"GURUR, SABIR, ACI... "
Hakkari'de 2015'te Dağlıca'da 16 askerin şehit olduğu terör saldırısı sonrasında rahatsızlanıp kaldırıldığı hastanede şehit olan Uzman Çavuş Melih Garip Ünsal'ın babası Baki Ünsal ise, oğlu yaralı halde hastaneye kaldırıldığı ilk günden beri yanında durduklarını aktararak şöyle konuştu: "14 gün hastanede yattı, biz 13 gün başındaydık. Hiç konuşmadı, gözünü açmadı. Biz her gün buradayız. Bir kalıba oturtup da bir şey söyleyemiyorum. O kadar farklı şeyler yaşıyoruz ki, sadece çocuğumuzun başında oluyoruz. Başka şeyler hatırlamıyoruz, herhangi bir şey yaşamıyoruz da zaten. Her zaman benim aklımda şu oluşuyor; gurur, sabır ve acı. Bunları yoğuruyoruz, bunu yaşıyoruz. Yaşadığım acıyı anlatmak için haznemde bir kelime yok. O hastaneye yaralı olarak kaldırıldığında konuşamadık, konuşma fırsatımız olmadı. Gözünü açmadı, annesi öperdi, okşardı, koklardı, o da başparmağını kaldırırdı. Başka da hiçbir şey yoktu 14 gün boyunca. Oğlumsuz 11'inci bayram. Şehit olduğunda Kurban Bayramına 3 gün vardı."
"6 BAYRAMDIR BİZ KÖTÜYÜZ"
2017'de Hakkari'de kazara el bombası patlaması sonucu şehit olan Ferhat Muratoğlu'nun babası Şener Muratoğlu, "Her gün öğle namazında ziyarete gelir, ikindi namazında eve giderim. 6 bayramdır biz kötüyüz. Bu yıl yavaş yavaş kendime geldim diye düşünüyorum. Bayramlar bizim için hep acı" diye konuştu.