Türk siyasi tarihinde eşine çok az rastlanan bir ihanetin hikayesi siyasetin bir numaralı gündem maddesi oldu. Halk TV'de konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AK Parti Ankara Milletvekili olduğu dönemde, Cumhur İttifakı'nın rakibi olan Millet İttifakı için çalıştığını kendi ağzı ile itiraf etti. Babacan, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Millet İttifakı'nın çatı adayı olması için görüşmeler yürütüldüğünü, bu görüşmelerin merkezinde de kendisinin olduğunu söyledi. Babacan'ın Abdullah Gül'ü ikna turlarına katıldığı sırada Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adaylığı için imza veren ikinci kişi olması da ihanetin bir başka boyutu olarak dikkat çekti. AK Parti'nin kader birliği yaptığı Cumhur İttifakı'ndaki ortağı MHP'den Ali Babacan'a tepki geldi. Sabah.com.tr'ye konuşan MHP Sakarya Milletvekili ve Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, "Bu adama ne denir ki! Bir yerdeyken başka mahfiller ile ilişki içinde olabileceğini gösterdi." dedi.
"BU ADAMA NE DENİR Kİ! SADAKATLE MİLLETE HİZMET ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Ali Babacan'ın, henüz AK Parti'de aktif vekilken Abdullah Gül'ün adaylığı için çaba sarf ettiğini itiraf etmesini 'ihanet' olarak yorumlayan Bülbül şöyle konuştu:
Beraber mücadele ettiği kişilere bile sadakat hissetmeyen, bağlı olmayan kişiye, bu adama ne denir ki! Böyle bir şahsın; millete, memlekete, milli politikalara, milletin sıkıntılarına karşı emin bir tavır içinde olması, millete sadakatle görevini yerine getirmesi mümkün değildir.
"BİR YERDEYKEN BAŞKA MAHFİLLER İLE İLİŞKİ İÇİNE GİREBİLECEĞİNİ GÖSTERDİ"
"Bir yerdeyken başka mahfillerle ilişki içine girebileceğini gösterdi." diyen Bülbül, "Millete sadakat merkezli bir siyaset yapmadıkları zaten malum. Gerek Karabağ, gerek şimdi yaşanan olaylar gerek ABD Başkanı Biden'ın açıklamaları ile ilgili değerlendirme ve yaklaşımları sadakatlerinin başka yere olduğunu gösteriyor." dedi.
Bülbül sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu durumu en iyi özetleyen açıklamayı Babacan, ihanet itirafı ile yaptı. Türk siyaseti adına Ali Babacan'dan beklentisi olanların bir kez daha düşünmesi gerektiğini gösteriyor.
"CHP'LİLER BAŞA YERLERDE PİŞEN YEMEĞİN ÖNLERİNE KONULMASINI KABUL EDİYOR"
CHP'nin kendi adayını belirlemek yerine başka merkezlerde aday arayışına koyulmasını eleştiren Bülbül, "Mesele çatı aday ya da Abdullah Gül meselesi değil. Mesele CHP'lilerin iradesi dışında başka yerlerde pişen yemeklerin önlerine konulması ve CHP'lilerin bu durumu kabul etmeleridir." dedi.
(MHP Grup Başkanvekili Muhammet Levent Bülbül)
"CHP'NİN İRADESİ VESAYET ALTINDADIR, ADAYLARINI KENDİLERİ BELİRLEMİYOR"
"CHP ve CHP'lilerin iradesi vesayet altındadır." ifadelerini kullanan Bülbül, son olarak şunları söyledi:
Değerlendirmeyi iyi yapmak lazım, bu şartlar altında ne beklenebilir ki... Abdullah Gül değil başkası da olsa, aday başka merkezlerden belirleniyor.
NE OLMUŞTU?
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV'de katıldığı canlı yayında, 2018 yılında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Seçimleri öncesi Millet İttifakı'nın Abdullah Gül'ü çatı aday yapması için görüşmeler gerçekleştiğini, bu görüşmelerin merkezindeki ismin de kendisi olduğunu söyledi. Bu itirafı sırasında Ali Babacan'ın AK Parti Ankara Milletvekili olması büyük tepki çekti.
Ali Babacan'dan skandal ihanet sözleri | Video
Babacan canlı yayında ihaneti bu sözlerle itiraf etti:
"Bugünkü duruma baktığınızda muhalefet ortak aday çıkarırsa başarılı olabilecekti. Ama olmadı ve 5 yıl kaybetti memleket. Neden olmadı?
Diğer siyasi parti liderleri gelip teklif ettiler ortak adaylı konusunu Sayın Gül'e... İsimler belli. Teklif edenleri topladığınızda eğer ortak aday olsaydı, rahatlıkla seçimi kazanabilecek bir tablo vardı o dönemde.
(Teklif edildiği ortam da siz de var mıydınız?) Tabii ki vardım.
Şöyle bir şart vardı o gün. Gerçekten hep beraber ortak duruş olursa bu iş olur, bir iki partinin destek verip diğerlerinin vermemesi ortak aday değil zaten.
Siz ortak aday olursanız biz sizi destekleyeceğiz diyenler sözlerinin arkasında dursaydı, o gün o iş olurdu."
MUHARREM İNCE CHP'NİN ADAYI OLMUŞTU
Saadet Partisi'nin teklifi üzerine Gül'ün adaylığını ittifak şartı ile Kılıçdaroğlu kabul etmişti. Meral Akşener, aday olacağını söyleyince, Gül isminde uzlaşma sağlanamamıştı. Gül, o dönem yaptığı açıklamada, 'Tam mutabakat sağlanamadığı için aday olmadım' demişti.
CHP, A Planı tutmayınca B Planı olarak o dönem Yalova Milletvekili olan Muharrem İnce'yi aday göstermişti.
Muharrem İnce, CHP'nin takılıp kaldığı yüzde 25 barajını geçerek yüzde 30'u aşınca parti içinde Genel Başkanlık savaşı başlamış, İnce sonunda kendi partisini kurmak üzere harekete geçerek istifa etmişti.
İnce, Ali Babacan'ın itirafı sonrası şu paylaşımda bulundu:
"Dostların" yaptığı açıklamalardan 2018 seçimleri öncesinde Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı adaylığının masada olduğunu, ciddi ciddi düşünüldüğünü öğreniyoruz. Seçim döneminde yaşananların ve sonrasında atılan iftiraların gerekçesi bir bir çıkıyor ortaya, daha da çıkacak.
İhanetin perde arkasındaki sinsi plan ne? Ali Babacan istifa etmek için neden 2019'u bekledi?