Almanya'nın Köln şehrinde yaşayan Renate isimli kadın, 40 yıl önce Türk komşularındann etkilenerek Müslüman olup Emine Baltacı ismini aldı. "Ölünce beni Türkiye'de toprağa verin" vasiyetinde bulunan Baltacı, geçtiğimiz günlerde ülkesindeki bir huzur evinde 83 yaşında hayata veda etti. Baltacı'nın öldüğünü öğrenen Türk komşuları vasiyetini yerine getirmek için harekete geçti. Baltacı'nın kızından izin alan Çakır ailesi, Alman yetkililerle görüşerek cenazeyi Türkiye'ye getirdi. Çakır ailesi tarafından Trabzon'un Sürmene ilçesine bağlı Gültepe Mahallesine getirilen Baltacı, sala okutulduktan sonra, koronavirüs tedbirleri kapsamında kılınan cenaze namazının ardından, memleketinden 3 bin 500 kilometre uzakta toprağa verildi. Cenazeyi getiren aileden Ergin Çakır şöyle konuştu:
Kendisi için en doğru dinin İslamiyet olduğunu anladı. Camiye gidip Kuran-ı Kerim öğrendi. İslamiyet'i yakınlarına da anlatmaya çalıştı ama bazı kişilerden tepki de görmüştü. Daha önce Türkiye'ye köyümüze gelmişti. Buradaki insanların yakınlığını görünce farklı şeyler hissettiğini söylemişti.
Her görüşmelerinde "Öldüğümde beni yakmalarına müsaade etmeyin, Türkiye'de defnedilmek istiyorum" diyordu. Ailesi onunla ilgilenmiyordu. Devletin onu kimsesizler mezarlığına götürüp yakacağını söylediler. Dinimizde cenazeyi yakma olmadığı için oğlu ve kızı ile görüşüp cenazeyi almak istedik. Kimseden bir kuruş talep etmeden Almanya'daki cami derneğimiz yardımıyla vasiyetini yerine getirdik.
KIZI 'MASRAF ÇIKARTMAYIN' DEDİ
Cenazeyi Türkiye'ye getirenlerden Hüseyin Çakır ise "Ailesi kendisiyle ilgilenmiyordu. Devlet ve ailesinin hiçbir şekilde masrafı olmamak şartıyla cenazeyi almak istedik. Ailesi ve sosyal güvenlik kurumunun onayını bekledik. En son kızıyla telefonda görüştüm. Annesi için bizden 'Noterden masraf çıkartmayacağımıza' dair belge istedi. 'Biz zaten masrafları karşılayacağız' dedik. Onu hiç bir zaman unutamayız" dedi.
'ANNEMİZ, ABLAMIZ GİBİ KABUL ETTİK'
Cenaze namazını kıldıran imam Şaban Kaya , "Almanya'dan bizi arayıp, 'Müslüman olmuş bir misafir geliyor, Almanya'da değil, Türkiye'de toprağa verilmek istiyor, kabul eder misin, namazını kıldırır mısın' dediler. Bende 'Onu annemiz, ablamız gibi kabul ederiz' dedim. Bütün hazırlıkları yaptık, camide sala da okuttuk" dedi.