İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde 115 kişiye mezar olan 8 bina ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından hazırlanan ön rapor açıklandı. Raporda binaların yıkılmasının standartlara uygun olmayan düşük kaliteli malzeme kullanımı ve projelendirme hatalarından kaynaklandığı belirtildi. Daha önce 7 kişinin tutuklandığı soruşturma kapsamında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 22 şüpheli hakkında daha gözaltı kararı çıkarıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri tarafından İzmir merkezli 4 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 20 kişi gözaltına alındı.
SADECE 1 KİŞİ TUTUKLANDI
Adliyeye sevk edilen 20 şüpheliden 3'ü tutuklandı. Şüphelilerin emniyetteki ifadesinde, kendilerinin sorumlu olmadıklarını, çalıştıkları dönemde yetkinin müteahhitte bulunduğunu ve sorumlunun müteahhit olduğunu savundukları öğrenildi. Depremzede Serap Deringöl, "Bir kişinin tutuklanması üzücü. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Kimin en ufak hatası varsa en ağır cezaya çarptırılsın. Deprem 115 kişinin hayatına mal oldu. Bu insanlar kendi çıkarları için 115 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Kimse bu işten kolaylıkla sıyrılmasın" diye konuştu.
ACIMIZ TAZELENDİ
Depremde üniversite öğrencisi yeğeni Seda Dinçer'i kaybeden Ahmet Dal, "İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Ateş düştüğü yeri yakar. Bazı şeyler kimsenin umurunda değil. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağım. Herkes davamıza destek olmalı. Bu davanın tüm İzmirliler takipçisi olmalı. Bugün benim başıma gelen başkasının başına gelebilir. Bu karar üzdü bizi. Sadece bir kişinin tutuklanması acımızı yeniden tazeledi. Adalet vicdanları rahatlatmak içindir. Ancak vicdanımız rahatlamadı" diye konuştu.
SERBEST KALDIKÇA MORALİMİZ BOZULUYOR
32 kişiye mezar olan Emrah Apartmanı'nda annesi Fatma Ateş (49) ile 2.5 yaşındaki oğlu Barlas'ı kaybeden Yağmur Gürman (27), "Artık söyleyecek bir söz bulamıyorum. Gözaltına alınan kişilerin serbest kaldığını gördükçe daha çok moralimiz bozuluyor. İnsanlar çürük binalar yüzünden depremde kanlarını, canlarını ve ailelerini yitirdiler. Ama bu kişiler ellerini kollarını sallayarak sokakta geziyor. Bunları gördükçe acımız katlanıyor. En sonunda suçlu olarak bizi görürlerse hiç şaşırmam. Yakında 'neden bu apartmanda oturdunuz?' diye bize hesap sorarlar." dedi.