Son dakika... İşte Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin'in açıklamalarından başlıklar:
HAKLILIĞIMIZI HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ
1915 olaylarının anlatılması ve gerçeklerin ortaya çıkarılması çok kıymetli. Ancak günümüzde gerçeklerin çok fazla kıymeti yok. Algılar hep ön planda. Ne kadar haklı olsanız da, haklılığınızı sürekli ve yüksek sesle tekrarlamanız gerekiyor. Bugüne kadar Ermeni soykırımı yalanı konusunda birçok çalışmalar yapıldı. Biz haklı olduğumuz davayı sürekli savunmaya devam edeceğiz. Yorulmadık, haklıyız, devam ediyoruz.
TARTIŞMAK YERİNE TERÖRE SIĞINDILAR
Soykırım tezleri 1950'li yıllarda daha çok gündeme getirildi. Fakat bizim bilim adamlarımız ve hariciyemiz çok gerçekçi cevaplar verdiler. Bizim sürekli olarak "Gelin bunu tarihçiler tartışsın, bilimsel olarak önümüze gelsin" şeklinde bir yaklaşımımız vardı. Dolayısıyla maalesef bu sahadan kaçtılar ve teröre sığındılar. Bildiğiniz üzere birçok diplomatımız şehit oldu. Onlara da bu vesileyle Allah'tan rahmet diliyorum. Mücadelelerini devam ettireceğiz. Bu büyük bir çelişkidir. Hem haksızlığa uğradığınızı söyleyeceksiniz hem de terörden medet umacaksınız.
'ARŞİVLERİ AÇALIM' DİYORUZ, KAÇIYORLAR
Son yıllarda diplomasi alanında büyük mesafeler kat ettik. Uluslararası alanda sesimizin tekrar yükseldiği bir dönemde Ermeni tezlerinin gerçek olduğu noktasında parlamentoları ikna etmeye çalışıyorlar. Biz bunlarla da mücadele ediyoruz. Bizim bu çevrelere yıllardır verdiğimiz bir mesaj var. Cumhurbaşkanı'mız da sürekli bunu vurguladı: Gelin bu işi tarihçiler yapsın. Arşivlerimizi açalım karşılıklı olarak. Bunu bir siyasi polemik konusu yapmayalım.
ERMENİSTAN'A DA BİR FAYDASI YOK
Bunun bir de gelecek boyutu var. Ermenistan'ın içinde bulunduğu durum malum. Bu kısır tartışmaların Ermenistan halkına da bir faydası olmadığını düşünüyorum. Bizim çağrılarımız ne yazık ki hep karşılıksız kaldı. Onlar çağrılarımıza cevap vermese de biz bilimsel çalışmalarımızı sürekli devam ettirdik. Türk Tarih Kurumu tarafından Ermeni tezlerine cevap niteliğinde 117 eser yayınlandı. Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri, Devlet Arşivleri ve üniversitelerin bu konuda ciddi çalışmaları bulunuyor.
KİMSENİN ARKASINA SIĞINMAYIN
Biz tarih alanına çekmeye çalıştıkça, bu alandan kaçarak meseleyi siyasi bir alana çekmeye çalışıyorlar. Siyasi alanda da ne yapmak istediklerini gayet iyi biliyoruz. Bugüne kadar Ermeni meselesinde, Yunan meselesinde olsun arka plandaki oyuncuların kim olduğunu biliyoruz. Bugüne kadar hiç karşımıza doğrudan çıkamadılar. Onları aracılığınızla davet ediyoruz. Eğer siyaset üzerinden tartışacaksanız bizim çok kıymetli diplomatlarımız ve çok deneyimli siyasetçilerimiz var. Bu alanda da mücadele edebiliriz. Ama kimsenin arkasına sığınmadan gelsinler, karşımıza çıksınlar.
TARİH HER ŞEYİ KAYDETTİ
Osmanlı coğrafyası, biliyorsunuz çok geniş bir coğrafyayı kapsıyordu. Birçok bölgeden çekilmek zorunda kaldık. Çekildiğimiz yerlerde olanları tarih kaydetti. Gelin tüm burada yaşananları tarihçiler tartışsınlar ve konuşsunlar. Tarih Kurumu'muz olsun, diğer kurumlarımız olsun sadece Türkiye'deki değil yurtdışındaki arşivleri de kullandık. Artık araştırılmadık, gün yüzüne çıkarılmadık hiçbir detay da kalmadı. Gerçeğin yanındaysanız, bütün dünya bir araya gelse yine gerçek kazanacaktır.
24 NİSAN 1915'TE NE OLDU?
ABD medyası, Joe Biden yönetiminin, 24 Nisan'da yani bugün Ermeni soykırımı yalanını tanıyacağını iddia ediyor. Biden'ın 24 Nisan açıklamasının içeriği hiç şüphesiz ABD-Türkiye ilişkilerinin geleceğini de yakından ilgilendiriyor.
Peki Ermeni diasporasının girişimleriyle birçok ülke parlamentosu tarafından "Soykırımı Anma Günü" olarak kabul edilen 24 Nisan 1915 yılında ne olmuştu? 1. Dünya Savaşı'nın başlaması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun itilaf devletlerine karşı Almanya'nın yanında savaşa girmesiyle bağımsız Ermenistan hayalleri kuran Ermeni komitacılar için büyük bir fırsat olarak görülmüştü. Osmanlı Ordusu'nun Sarıkamış'ta yenilmesinin ardından gönüllü birlikler oluşturan silahlı Ermeni komitacılar, Doğu Anadolu'da Müslümanlara karşı katliamlar yapmışlardı. 24 Nisan 1915'te yayınlanan genelge ile Hınçak, Taşnak ve benzeri Ermeni komitelerinin kapatılmasına ve örgüt üyelerinin tutuklanmasına karar verildi. Tarihçi Prof. Erhan Afyoncu'ya göre "24 Nisan silahlı Ermeni komitecilerin tutuklandığı tarihtir. Ermeni tehcirinin başlangıç tarihi 27 Mayıs'tır." Prof. Afyoncu şöyle devam ediyor: "24 Nisan tutuklamaları esnasında çatışma meydana gelmediği gibi Ermeni ileri gelenlerine yönelik öldürme olayı da olmamıştı. Ancak komitelerin lider kadrolarının tutuklanması, muhtemel bir genel isyanın etkisiz ve lidersiz kalmasına yol açmıştı."