Emekli 104 amiral tarafından 3 Nisan'da 'Montrö Bildirisi' başlığı adı altında darbe çağrısını andıran bildirinin yayımlanmasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu Başsavcı Vekili Veysel Kaçmaz tarafından yürütülen soruşturmada bugüne kadar TUSED Başkanı Emekli Tuğgeneral Namık Kemal Çalışkan'ın ile Ergun Mengi'nin de aralarında bulunduğu 20 emekli askerin ifadeleri alındı. Askerlerin evlerinde yapılan aramalarda elde edilen dijital materyallere de el konuldu. Amirallerden Işık Biren, ifadeye gideceği günün önceki akşamı ameliyata girdi. İfade vermeye gideceği saatte hastanede çekilen fotoğrafını kızı paylaştı.
ADIM ADIM BİLDİRİ BÖYLE HAZIRLANDI
Soruşturmada, 141 emekli amiralin bulunduğu ADMEK-2 adlı whatsapp grubundaki mesajlar da ortaya çıktı. SABAH'ın ulaştığı soruşturma dosyasında yer alan mesajlara göre, bildirinin hazırlanma fikrini emekli amiral Metin Açımuz ortaya attı. Emekli amiral Işık Biren ise reaksiyon göstermeleri gerektiğini, gazetelere bile ilan verilebileceğini söyledi. Emekli Amiral Nurhan Kâhyaoğlu ise "ciddi bir basın bildirisi" hazırlanması gerektiğini söyledi. Bunun ardından Işık Biren, bildiriyi hazırlama görevini Ergun Mengi'ye verdi. Bildirinin hazırlanmasında, dağıtılmasında ve yayınlanmasına rol oynayan Mengi ifadesinde, birden fazla taslak metin hazırlandığını, imza sayısının ise yeterli olduğu gerekçesiyle belirlenen tarihten önce yayınladığını söyledi.
'YÜCE TÜRK MİLLETİ' BAŞLIĞINI O İSİM ATTIRMIŞ
Yazışmalarda, bildirideki "Yüce Türk Milleti'ne" başlığını ise 2010'da eşi Sunahanım Güven'in iddialarıyla gündeme gelen emekli amiral İlker Güven'in attırdığı çıktı. Sunahanım Güven, kocası İlker Güven'e "TSK'daki köstebek" diyerek "Deniz Kuvvetleri'ne ait bilgileri paşalar veriyor. O paşalardan biri de benim eşimdi. Eşim 1 numaralı köstebekti. Evdeki çantaların içinde 5 milyon dolar vardı. Deniz Kuvvetleri'nden çıkarılmış gizli belgeler evdeydi. Eşim evdeki 5 milyon doları alt kademedeki insanlara dağıtıyordu. Karşılığında gizli belgeleri alıyordu. Eşim bu belgelerin karşılığında her ay buluştuğu 2 kişiden 20 bin dolar alıyordu. Hatta 15 günde bir 50 bin ya da 100 bin dolar da ekstradan veriliyordu" demişti.
Mesajlarda, İlker Güven'in attırdığı başlığa emekli amiral Işık Biren'in "iyi bir ibare" dediği görüldü.
ATİLLA KIYAT: "SÖZCÜ'YE HABER YAPTIRABİLİRİM"
Emekli amiral Atilla Kıyat ile Ergun Mengi arasında geçen konuşmada Kıyat'ın "Gazete Pencere ve Sözcü'ye haber yaptırabilirim" dediği, Mengi'nin ise "çok iyi olur" dediği de soruşturma dosyasına girdi. Metnin hazırlanmasında ve yayımlanmasında rol oynayan emekli tuğamiral Ergun Mengi, "Büyüklerimizden Işık Biren amirali arayarak sarıklı amiral ile ilgili uzlaşı olmadığını ancak öznesi üzerinde hassasiyetle durduğumuz Montrö olan bir açıklama yapılıp yapılamayacağını sordum. O da yaz dedi. Bana yaz denmesiyle beraber açıklamanın daktilo memurluğu benim üzerime kaldı. İkinci bir basın duyurusu yapılması birkaç amiral tarafından dile getirildi. İkinci duyuru demokrasiye gönülden bağlı olduğumuzu, duyurunun amacının darbe ile alakasının olmadığının belirtilmesi idi. Ancak ikinci duyurunun gereksiz polemiklere sebep olacağı konusunda görüşler whatsappta yer almış olup vazgeçildi" ifadelerini kullandı.
'HALK BİZE KIZABİLİR' MESAJI ORTAYA ÇIKTI
Emekli tümamiral Mustafa Özbey'in dijital dokümanlarında elde edilen görüşmeler de ise Ergun Mengi tarafından kendisine gönderilen şok bir mesaj da yer aldı. Mengi, Özbey'e "tüm yazdıklarınızı satır aralarına gizlemeye çalıştım, mesajı alacaklar kesin alır ama halk bize kızabilir bunu yazdılar diye" mesajı çıktı. Özbey ifadesinde mesaja ilişkin "Satır aralarına gizlemekten kasıt gruptaki duyuruya katkı sağlamak amacıyla fikir beyan eden amirallerin düşüncelerini metin içerisinde uygun yerlere yerleştirilmesi anlamını taşıyor" diyerek kendisini savunmaya çalıştı.
'SAYININ 103'ÜN ALTINA DÜŞMESİ EN KÖTÜ SENARYO OLUR'
Emekli tuğamiral Ali Yüksel Önel, Whatsapp üzerinden hazırlanan metinde imzasının bulunmasını Ergun Mengi'ye kendisinin söylediğini, taslak metin hazırlama aşamasında Ergun Mengi ile görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Önel'in Mengi'ye gönderdiği mesajda, "Tepkinin amacından saparak Montrö ile ilgili basında ve sosyal medyada yeterince tartışılmış doğruları yinelemenin ötesine geçmeyen, tepki vermek için Montrö'yü araç olarak kullanan bir metin hazırlamış olduğunuzu kabul ettiğinizi görüyorum. İmzacılar arasında beni de yazabilirsiniz" ifadeleri yer aldı. Yayınlanan 'Montrö Bildirisi'nin tepki toplamasının ardından ikinci bir açıklama yapılmaması gerektiğini söyleyen Önel, Mengi'ye, "İkinci bir duyuruya bence gerek yok. Yayınlanması halinde sayının 103'ün altına düşmesi en kötü senaryo olur" mesajını gönderdiği ortaya çıktı.