Küresel ısınmaya bağlı olarak deniz suyu sıcaklıkları ve asitlik oranları artıyor. Buzulların erimesiyle deniz seviyeleri yükseliyor. Tüm bu gelişmeler, denizlerdeki ekosistemi değiştiriyor.
Bilim insanları, 2100'e kadar deniz suyu sıcaklıklarında 1.8 ile 3.5 arasında artış bekliyor. Biyoçeşitliliği tehdit eden iklim krizi, balıkçılığı ve su ürünlerini de etkiliyor. Yeni ekosistemde balık stoklarında azalma bekleniyor. Türkiye'nin de içinde yer aldığı Akdeniz Havzası, iklim değişikliğinin en fazla tehdit ettiği yerlerden biri. Havza, balıkçılık ve turistik açıdan 450 milyar dolarlık bir değer taşıyor. Ancak Akdeniz'in biyolojik çeşitliliği ve balık stoklarında ciddi azalma tespit edildi. Balıkların ortalama azami vücut ağırlığının 2000'den 2050'ye kadar yüzde 4 ila 49 kat azalacağı tahmin ediliyor.
POTANSİYEL BÜYÜK
Oysa güçlü bir bağışıklık sistemi için Omega3 zengini balığa ihtiyaç büyük. Dünya Sağlık Örgütü de pandemi sürecinde dünya genelinde balık ve su ürünleri tüketiminin artması için "Haftada 2-3 öğün tüketin" önerisinde bulundu. BM Genel Kurulu'nun 2022'yi Uluslararası Balıkçılık ve Su Ürünleri Yılı ilan etmesini değerlendiren Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan'ın sözleri ise Türkiye'nin potansiyelini ortaya koyuyor.
Sinan Kızıltan
Kızıltan "Su ürünleri sektöründe 2020'de 1 milyar 53 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştık. BM'nin kararının 2023 yılı için ortaya koyduğumuz 1,5 milyar dolar ihracat hedefine ulaşma konusunda motivasyon kaynağı oldu. Türk su ürünleri sektörü 836 bin tonluk üretim rakamına ulaştı. Üretimde 1 milyon tona koşuyoruz. BM'nin bu kararı, Türkiye'nin su ürünleri sektörüne ne kadar doğru bir yatırım yaptığını ortaya koyuyor" diyor. Ege İhracatçıları Birliği verilerine göre de Türkiye'nin su ürünleri ihracatı 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 28'lik artışla 247,8 milyon dolardan 304,5 milyon dolara yükseldi.