Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Maltepe'deki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda, darbe girişiminin başarısız olmasıyla taraf değiştirdikleri belirlenen 37 eski asker hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianameye, o gece vatansever 3 subayın Tugay Komutanlığı'nda kontrolü nasıl ele aldığı, darbecilere nasıl derdest ettiklerine ilişkin çarpıcı ayrıntılar damga vurdu. 3 komutan da kışlaya gelerek kışla dışına çıkan tüm zırhlı araçların geri döndürülmesini, tankların ise namlularının Tugay Karargahına yani darbecilere karşı çevrilmesini sağladı. Kahraman komutanlar, karargah binasında saklandığını öğrendikleri Tugay Komutanı eski Tuğgeneral Özkan Aydoğdu ve ekibine yönelik karşı operasyon başlattı.
TANK VE ZIRHLILARI İÇERİ SOKTU
Bu kahraman subaylardan ilki o dönem Kurmay Albay olan emekli Tuğgeneral Hançeri Sayat oldu. 15 Temmuz'dan hemen önce 52'nci Taktik Tümen Komutanlığı'nda görevlendirilen Hançeri Sayat, 2. Zırhlı Tugay Komutanı eski yardımcısı olarak görev yapıyordu. Darbe girişiminin başladığını duyar duymaz, kışlaya gelerek emir komutayı darbeci generallerden devraldı. Kışla dışarısına çıkartılan tüm tank ve zırhlı araçların garaja geri dönmesini sağladı. Darbe girişimine katılan personellerin silahları toplanarak zırhlı araçlara kilitlendi.
DARBECİ GENERAL KAÇAMADI
Diğer iki isim ise o dönem Albay olan emekli Tuğgeneral Erkan Olgay ve Lojistik Destek Tabur Komutanı Tankçı Yarbay Refai Eciroğulları oldu. 3 komutanın emriyle Tugay Komutanlığında olan darbeci Tuğgeneral Özkan Aydoğdu ve yanındakileri yakalama amacıyla harekete geçildi. Olgay'ın talimatlarıyla, Bayrak Tepe bölgesinden cephaneliğe doğru kaçtığı görülen Aydoğdu ve beraberindeki Kurmay Başkanı Yarbay Fatih Karakaya, Albay Mehmet Kapan'ın, emniyet güçleri ile birlikte yakalanarak gözaltına alınmalarını sağladı.
ASKERLERİ GÖRÜNCE DARBE OLABİLECEĞİ ŞÜPHESİ UYANDI
Kahraman komutanların tanık sıfatıyla verdiği ifadeler iddianamede kendisine yer buldu. Emekli Tuğgeneral Hançeri Sayat verdiği ifadede o geceyi şu şekilde anlattı: "Köprüde askerleri görünce darbe girişimi olabileceği şüphesi oluştu. Önceki görev yerim Tugay Harekat Merkezini arayarak bilgi almak istedim, ancak alamadım. Sonrasında Tümen komutanımızı aradım güvenilir arkadaşlarımıza ulaşmamızı ve darbeye karşı harekete geçmemiz gerektiğini emretti. Erkan Olgay, Refai Eciroğulları ve Binbaşı Orçun Urlu ile temas kurdum. Birlikte Tugay'daki güvenebileceğimiz arkadaşlara ulaşarak onların komutasını ele geçirdik.
DARBECİ KOMUTANLARI DERDEST ETTİK
Saat 02.40 civarları idi nizamiyedeki zırhlı araçların ve personelin kontrolünü ele geçirdik. Darbecilerin karargaha doğru gittiklerini öğrendik. Ele geçirdiğimiz zırhlı araçlar, personel ve emniyet personelleriyle karargaha operasyona başladık. 05.45'de karargahı ele geçirdik. Tugay komutanı, kurmay başkanı ve komutan yardımcısını derdest ettik. Diğer darbeci subayların bir kısmını da ele geçirdik."
TUGAY'I GÖZETLEMEYE BAŞLADIM
Bir diğer kahraman komutan emekli Tuğgeneral Erkan Olgay ise o geceyi şu şekilde anlattı: "Kurmay Başkanı Fatih Karakaya askerlerimin bana telefonla bilgi vermesinden dolayı telefonlarını alarak ellerine kelepçe taktırmış. Başlarına da birere nöbetçi dikmiş. Tümen Komutanı ile 2. Kez telefon irtibatı kurduğumda yanlış bir şeylerin olduğunu, 2. Zırhlı Tugayına gitmemi emretti ben de eğitim elbisemi giyerek tabanca ve mp5 silahımla birlikte sivil aracımla tugaya harekât ettim saat 23.30 sularında Tugay'ı gözetlemeye başladım.
VURULMAMIZI EMRETMİŞLER
Hançeri Albay, Refai Yarbay'la Cevizli köprüsünde buluşmayı kararlaştırdık. Nizamiye önünde buluştuk. 02.45 civarında nizamiyeye ulaştım. Üsteğmen Onur'u yanıma çağırarak silahını teslim aldım. Yerdeki silahları nizamiye binasında emniyete almasını ve askerlerini kontrol altında tutmasını emrettim. Kurmay Başkanı Fatih Karakaya, bizim içeri sokulmamamızı, diretmemiz halinde vurulmamızı emretmiş.
HER KONUDA EŞİNİN YANINDAYMIŞ
Tank ve zırhlılardaki personeli indirdik. Silahlardan arındırıp bir bölgeye topladık. Özkan Aydoğdu'nun eşini aradım. Eşini aramasını ve teslim olmasını iletmesini söyledim. Bana her konuda eşinin yanında olduğunu söyledi ve telefonu kapattı. 2 tank ile birlikte Tugay Karargahına ilerledik. Karargahın emniyetini aldık."
NAMLULARI TUGAY KARARGAHINA ÇEVİRDİK
Bir diğer kahraman komutan şu anda Albay olan Refai Eciroğulları da ifadesinde o geceyi şöyle anlattı: "Saat 22.30 sularında bazı bölgelerde askeri hareketlilik olduğunu gördüm. Eski Tugay Komutan Yardımcısı Hançeri Sayat'la yaptığımız 2-3 görüşmeden sonra 01.30'da kışlaya gitme kararı verdik. Halk nizamiye demirlerine dayanmış durumdaydı. Erkan Albay emir vererek askerlerin silahlarını toplamaya başladı. Ben de tankların mürettebatını çıkartarak kontrol altına almaya başladım. Tankların namlusunun Tugay Karargahına doğru yolu kapatır şekilde yerleştirdik. Akademiden takviyeye gelenlerin silahlarını aldık."