İstanbul Beşiktaş'taki Zorlu Center alışveriş merkezinde yer alan bir kafede 30 Aralık 2018 günü arkadaşlarıyla bulunan Deniz Çakır ile yan taraftaki masada arkadaşlarıyla oturan başörtülü kadınlar tartışma yaşamıştı. Tartışmanın yaşandığı kafede Çakır'ın başörtülü kadınlara yönelik, "Atatürk var bu ülkede, Arabistan değil burası, sizin yeriniz burası değil, Arabistan'a gidin, İran'a gidin" dediği ileri sürülmüştü.
DAVA AÇILMIŞTI
Tartışmanın ardından başörtülü kadınlar Deniz Çakır hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında Çakır hakkında "Mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret" suçu kapsamında kaldığı gerekçesiyle "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama" suçlarından takipsizlik kararı verilmişti. Takipsizlik kararına yapılan itirazın ardından derinleştirilen soruşturma kapsamında Çakır hakkında, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı.
DENİZ ÇAKIR'IN SAVUNMASI
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Deniz Çakır, savunmasını gerçekleştirmişti. Savunmasından özetle, "Dava konusu olayın yaşandığı gün doğum günüm olması nedeniyle Hande ve Gizem isimli arkadaşlarımla kafeye gittim. O akşam doğum günümü kutlamak için arkadaşlarımla buluştum. Ancak yanımızdaki masaya gelen hanımefendiler beni yargılar tarzda bakıyorlardı. Normalde rahatsız olmam ama bu bakış rahatsız ediciydi. Bunun üzerine 'ne var' şeklinde bir mimikte bulundum. Bir süre sonra bizim fotoğrafımızı çekiyorsunuz gibi çıkışlar oldu. Tartışmanın uzaması üzerine arkadaşım telefonunu gösterdi ve fotoğraflarının çekilmediğini kendilerine anlattı. Olayın ardından benim telefonumda da inceleme yapıldı silinen resimlere ilişkin. Bunlar sadece basit bir tartışmadan öteye gitmedi " demişti.
MÜTALAA VERİLDİ
Bugün Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savcılık mütalaa verdi. Savcı, "davaya konu somut olay incelendiğinde, sanığın eyleminde sarf ettiği sözlerle belirli sayıda mağduru hedef aldığından halkın bir kesimini aşağılama suçun oluşmadığı, eylemin nitelikli bir biçimde zincirleme hakaret suçunu oluşturduğu, ancak bu eyleme yönelik bir dava açılmadığı, üzerine atılı suçtan beraatına ve nitelikli bir biçimde zincirleme hakaret suçundan Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını" talep etti.