AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, A Haber canlı yayınında Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı.
Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu'nun, 'Ne var bunda?' diyerek sahip çıktığı 104 amiralin darbe imalı bildirisine sert tepki gösterdi. Kurtulmuş, "Uzayda bir yerde yaşıyoruz sanki. Bunu demek siyasi tarihimizi bilmemek demek veya darbecilerin niyetlerinin üstünü örtmek demektir." dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'tan A Haber'e özel açıklamalar!
"UZAYDA MI YAŞIYORUZ"
Kurtulmuş'un açıklamaları şöyle:
Kılıçdaroğlu'nun darbe imalı bildiriyle ilgili sözleri:
Bu tür sözleri söylemek uzayda yaşıyor gibi bir şey. Bu ülkede 71 yıllık siyasi hayatımızda 5 darbe oldu. Türkiye bu tür bildirilerle çok kez muhatap oldu. Uzayda bir yerde yaşıyoruz sanki. Bunu demek siyasi tarihimizi bilmemek demek veya darbecilerin niyetlerinin üstünü örtmek demektir.
12 Eylül darbecilerinin, 'Şartların oluşmasını bekledik ki, darbe yapalım" bu sözlerini unutmuyoruz. Bu şartlar nedir, kutuplaşmalar, gerilimler oluşturmaktır. Birtakım bildiriler yayınlayarak işin zeminini hazırlamaktır.
Burası çok açıktır. Kimse milletin aklı ile alay etmesin. Türkiye'de bu tür bildirilerin ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. Bildirinin içeriğine sahip çıkıyor olsa bile CHP'nin yayınladığı saate, emekli amiraller tarafından yayınlanıyor olmasına tepki göstermeleri gerekir.
Bu bildiriyi açıklamanın bir şekli var. Gelirsiniz Kızılay Meydanı'na düşüncelerimiz budur dersiniz. STK'lar vasıtası ile söylersiniz.
Ya da siyaset yapar söylersiniz. Gece yarısını geçtikten sonra bir muhtıra gibi bildiri yayınlayacaksınız, fikir beyan ettik diyeceksiniz.
"ART NİYETLİ BİR YAKLAŞIMDIR"
Saati ve mahiyeti ile son derece kötü niyetli bir bildiridir. 'Ne var bunda?' demek de art niyetli bir yaklaşımdır.
Bu insanlar üniformalarını çıkarmışlardır ama sivil bir iradeye sahip olmadıkları da açıktır. Kimse parmak sallayarak, millete aksi halde diyerek had bildiremez. Kimse bu millete bir daha parmak sallayamaz. Millet demokrasisine sahip çıkacaktır.
Emekli subay ve muvazzafların birçok işbirliklerine bu millet şahittir. Bunun üstünü örtmeye gerek yoktur. 12 Eylül ve 28 Şubat'ı andıran bir süreci başlatmak için yayınlanan bir bildiridir. Türkiye'nin yönetilemez bir ülke olarak gösterilmesi için yayınlanmış bir bildiri ve atılmış adımdır.
Bir soruşturma var, arkasında kimler var, nasıl bağlar var bunların ortaya konulması lazım. Bu süreçte bir organizasyon olduğu aşinadır. Bu organizasyonun ortaya çıkarılması yargı tarafından şarttır. Bu metni kimler kayda aldı, kimler imzayı toplamak için çaba harcadı, bunları ortaya çıkarmak yargıçların vazifesidir.
"DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMA NOKTASINDA BÜTÜN PARTİLER ORTAK OLMALI"
İYİ Parti'deki darbe imalı bildiri çatlağı -
Burada, bu bildiriye herkesin karşı çıkması gerekiyor. CHP darbenin her yollarını kapatmış olsaydı 1960 darbesi ve Başbakanın şehit edilmesi ile Türkiye karşılaşmayacaktı. 12 Mart muhtırasında da, 28 Şubat'ta da...
Tanklar çıkarılıyor, demokrasiye balans ayarı veriliyor. Saydığımız olayların hepsi büyük acılarla yaşanmıştır. Her bir darbe ve muhtıra aziz milletimizden çalınmış onlarca yıl demektir. Görev başındayken diyeceklerinizi deseydiniz ya.
Yapacağınızı yapsaydınız ya. Her türlü imkan size sunulmuş, oturduğunuz yerden ayar vereceksiniz. Herkes haddini bilecek. Nereden bakarsanız bakın kabul edilemez. Sonuna karşı çıkmayan kimse demokrasiyi savunmuyor demektir.
15 Temmuz sonrası rehavete kapılanlar oldu, bu bir işaret fişeği oldu. Antidemokratik kişilerin pusuda beklediğini gösterdi. İYİ Parti muhalefet, CHP anamuhalefet olabilir. Demokrasiye sahip çıkma noktasında asgari bir ortaklığımızın olması lazım.
"DENSİZ BİR ÇIKIŞ"
Emekli vekil - emekli büyükelçi ve emekli amirallerin bildirileri -
Emekli amirallerin bildirisinin bu kadar tepki çekmesinin nedeni meslekleri itibarıyla geçmiş dönemlerde siyasete müdahaleyi alışkanlık haline getirmiş olan emekli askeri bürokrasiden gelmiş olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Gece yarısı yapılmış olması. Türkiye'nin cansiperane olarak Doğ Akdeniz'de haklarını savunduğu, Irak'ın kuzeyinde, Suriye'nin kuzeyinde terörle mücadelenin yoğunlaştığı dönemde olması, son derece densiz bir çıkıştır. Bugün sokakta çevirseniz bu bildiri fikir beyan etmek değil, demokrasiye ayar verme niyetindedir diye görüyor.
"15 TEMMUZ BUNU ÇOK AÇIK GÖSTERDİ"
15 Temmuz sonrası bir şeyler geride kalmadı mı? -
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiç kimsenin babasının malı değildir. Devletimiz 84 milyon vatandaşın eşit olarak sahip olduğu bir Cumhuriyettir. Herhangi bir grubun ayrıcalığının olmaması gerekir. 15 Temmuz bunu bize çok açık gösterdi. TSK da, bürokrasi de, hepsi vatandaşımızın sahibi olduğu alanlardır. Devlet ele geçirilecek bir yer değildir. Devlet millete hizmet için alınteri dökülecek, gayret edilecek bir yerdir. Milletimiz sandıkta kimin yöneteceğine karar verir.
"YARGININ KONUSUDUR"
Bahçeli'nin 'Rütbeleri sökülsün' çağrısı
Yargının vazifesidir. Keşke Türkiye 12 Eylül darbecileri ile hesaplaşmayı, yüzleşebilmeyi çok güçlü ve kuvvetli şekilde yapabilseydi. 1960 darbesi ile hesaplaşmak bile çok geç gerçekleşmiştir.
Olağanüstü dönemler nedeniyle Türkiye çok bedeller ödemiş ama yeterli bir hesap sorulamamıştır. 15 Temmuz'dan sonra çok büyük hukuk mücadelesi başlatılmış, ilk kez sonuçlar alınmıştır. Darbecilikle hesaplaşmayı siyaset olarak en önemli gündem maddelerinden biri haline getirmeliyiz. Ümit ederim ki, antidemokratik teşebbüslerin sonuçları mahkemede çıkar.
"OPTİMUM DENGE" VURGUSU
Milletimizin tedbirlere riayet etmesi şarttır. Ekonomi ve sağlık arasındaki optimum dengeyi bularak ilerlemeye çalışıyoruz. Bilim Kurulu kararları ile bu dengeyi de kurmak zorundayız. Sağlığı korumak zorundayız ama ekonomiyi ayakta tutmak için de tedbir almak zorundayız. Önümüzdeki Bakanlar Kurulu sonrası Ramazan tedbirleri herhalde paylaşılacaktır. En büyük riskin rehavet olduğu en başından beri söyleniyordu. Aşılanma süreci çok kuvvetli olarak devam ediyor. Antikorlarla inşallah bu süreci kuvvetli bir şekilde atlatacağız. Hastanelerde yük artmaya başlıyor ama bizim hastane donanımımız bunu karşılayacak kadar güçlü. Allah hepsinden razı olsun.