MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısına emekli amirallerin darbe imalı bildirisiyle ilgili sert mesajlar verdi. İşte sözleri;
BAL GİBİ DARBE ÇAĞRISI: Montrö, Lozan'ın bir halkasıdır. Hiç kimsenin Montrö'yü tartışmaya açtığı yoktur. Aynı zamanda bizim kırmızı çizgimiz, Karadeniz'in barış ve istikrar güvencesidir. Vehimlerinin ve gizli emellerinin esiri olan bu amiraller demokrasi tarihimiz için kara bir lekedir. 104 amiral suç işledi, cezasız kalamaz. Bu lekeyi temizlemek demokrasinin, hukukun ve milli iradenin tarihe karşı namus, şühedaya da vefa borcudur. Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır, milli iradeye doğrultulmuş bir silahtır. Hiç kimse sinir uçlarımızla oynamasın, darbeler sahnesi kapanmıştır. Darbeler tarihi CHP tarihidir. Darbelerle yüzleşmek CHP ile yüzleşmek demektir.
YA ŞEREFİMİZLE ŞEHİT OLURUZ, YA BU ŞEREFSİZLERİ TOPRAĞA GÖMERİZ: Darbe heveslileri, bildiri başında zaman öldüren hayâsızlar, muhtıracı münafıklar, elindeki silahı millete çevirmeyi aklından geçiren vatansızlar önce bizim bedenimizi çiğnemek mecburiyetindedir. Ve böylesi bir an geldiğinde ya şerefimizle şehit oluruz ya da şerefsizleri birer birer toprağa gömeriz.
"SAHTE OLAN SEN MİSİN YOKSA GÜNDEM Mİ?": Statükocularla, vesayetçi mihraklarla hesaplaşmak CHP'yle hesaplaşmak demektir. Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'a tiyatro demiş, FETÖ'ye zeytin dalı uzatmıştı. Kılıçdaroğlu 4 Nisan bildirisine karşı duruşuyla da bizi şaşırtmadı. Dedi ki, "Bu sahte gündemler tutmaz, halkımızın tek gerçek gündemi sofrasıdır." Behey kendini bilmez, behey demokrasiden bihaber; 4 Nisan bildirisinin neresi sahte gündemdir? Sahte olan sen misin yoksa gündem midir? 4 Nisan bildirisine karşı, amasız fakatsız cümle kuramayan kim varsa; PKK ittifakında kucaklaşan, terörist Demirtaş'a övgüler yağdıran, FETÖ'ye toz kondurmayan siyasi kadavralardır. CHP yönetimi bir kere daha demokrasiyle ters düşmüştür. Bir kez daha darbe hasreti çeken çapulcularla birleşmiştir. 4 Nisan bildirisinin görünmeyen imzası Kılıçdaroğlu'na aittir. Kılıçdaroğlu'nun iskelesi hasarlıdır, rotası savruktur, dümeni kırıktır, pusulası bozuktur, çarmığı kopuktur, halatı kesiktir, güvertesi göçüktür, zihniyeti batıktır.
AKŞENER'İN YORUMUNA SERT TEPKİ
'ZEVZEKLİK DİYE YORUMLAMAK ASIL SU KATILMAMIŞ ZEVZEKLİKTİR': 4 Nisan bildirisinİ 'zevzeklik' diye yorumlamak, asıl ve su katılmamış zevzekliktir. Darbe heveslileri zevzek değil, zillettir, zelildir, demokrasi muhalifidir.
YALANA BİN YALAN EKLEDİLER: Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adı askeri kurs önergesinden çıkarıldı dediler, yalan söylediler. Harp Akademilerine Giriş Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle algı operasyonları yaptılar, yalana bin yalan eklediler. Bir tümgeneral kandil mesajı yayımladı diye yaygara kopardılar, çuvalladılar, yaş tahtaya bastılar. Kandil mesajı paylaştı diyerek bir kahraman askerimize iftira atmak tek kelimeyle adiliktir, terbiyesizliktir, edepsizliktir.
MUVAZZAF SUBAY VE YURTDIŞI BAĞLANTILARI MERCEK ALTINDA
Darbe imalı bildirinin 10 imzacısı gözaltına alınmış, 4 emekli amiral de yaş durumları göz önünde bulundurularak ifadeye çağrılmıştı. Emekli amirallerin evlerinde yapılan arama tamamlandı, dijital materyallere el konuldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Veysel Kaçmaz tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 10 emekli amiralin bildirinin hazırlanma ve yayımlanma sürecinde aktif olarak faaliyet gösterdiğine dair bilgiler bulundu. Emekli amirallerin görevde olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve diğer komutanlıklardaki muvazzaf subaylarla bağlantıları ile yurtdışı bağlantılarının mercek altına alındığı soruşturmanın çok yönlü olarak devam ettiği belirtildi.
'ADIM KULLANILMIŞ' DEDİ, ŞİKAYETÇİ OLDU
Darbe imalı bildirinin ardından, kendilerine "Deniz Aslanları" adını veren 1976-1984 arasında Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu'nda eğitim almış bir grup da bildiri yayımlamıştı. Bu bildiride adı geçen emekli yarbay Kemal Egemen, dün Kadıköy Göztepe Karakolu'na giderek böyle bir bildiriden haberinin bulunmadığını, isminin rızası olmadan kullanıldığını belirterek şikâyetçi oldu.
Halit TURAN /
Emir SOMER-Yunus Emre KAVAK/SABAH