Son dakika... Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığı mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında itirafçı olan mahrem imam Ali B., örgütün fişleme programı Rainbow'u deşifre etti. Özel ekipler tarafından şifre oluşturulduğunu programın bir oyun olduğunu ve yapılan hamleler sonucunda harddiske ulaşıldığını anlatan zanlı, FETÖ üyesi emir astsubaylarının kullanması için astsubayların giydiği süveter ve kravatlara özel dinleme ve kayıt cihazları yerleştirildiğini, komutanlara bu sayede ortam dinlemesi yapıldığını anlattı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından FETÖ'nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında itirafçı olan mahrem imam Ali B., örgütün casusluk faaliyetlerini deşifre etti. FETÖ'nün fişleme programı olarak kullandığı 'Rainbow'un detaylarını anlatan örgüt üyesi, normal bir oyun olan programın şifreleme sisteminin özel yapıldığını, emniyet mahrem yapılanmasındaki ekibe çözmeleri için verilen şifreler kırıldığında disklerin kullanılmadığını, oyunda harddiske ulaşmak için birkaç hamle yapılarak şifrenin bu şekilde açıldığını kaydetti.
'KEMAL BATMAZ KOMUTANININ DİNLENİP DİNLENMEDİĞİNİ SORUYORDU'
FETÖ darbe girişimini Akıncı Üssü'nden yöneten sivil imam Kemal Batmaz'ın FETÖ'nün hava kuvvetleri mahrem yapılanmasında genel müdür M.E.Y ile görüşmesine şahit olduğunu, emir astsubayların önem arz ettiğini, M.E.Y. ve Kızılay tarafındaki müdürlerin komutanlar hakkında bilgi almak istediklerini söyledi. Ali B. "2014 sonrasında örgüt kendine koruma tedbirleri aldı. Genel müdür M.E.Y. ile Kemal Batmaz'ın telefon konuşmasına şahit oldum. Batmaz ısrarla Hava Kuvvetleri Komutanı'nın ya da Kızılay bölgesindeki bir komutanın dinlemesinin yapılıp yapılmadığını soruyordu. M.E.Y. ise artık dinleme yapmadıklarını söylemişti. M.E.Y. astsubayların giydiği normal süveter gibi bir kazak getirmişti. Bu yeleğin içinde bir kamera vardı, monte edilmişti. Hava Kuvvetleri astsubaylarının kravatı vardı, arkasında kamera vardı. 'Bunu kullanabilen alsın' dedi, hangi müdürler aldı bilmiyorum ama bir iki müdürde vardı. Emir astsubayı bunlardan giyecek ve birlikte dolaşacak, ortamlarda ne konuşuluyor kaydedecekti" diye konuştu.
'ŞİFRELERİ ÖZEL EKİPLER HAZIRLIYORDU'
Ali B. Hava Kuvvetleri astsubaylarını fişlemek için kullanılan Rainbow programının şifrelerin sağlamlığını kontrol etmek için de özel ekiplerin olduğunu belirterek "Rainbow'u sadece müdürler biliyordu, müdürlerin altındaki kişilere gösterilmesi yasaktı. Rainbow'u biliyordum ve kullanıyordum. Hava Kuvvetleri tarafından hazırlanmış özel bir harddisk kullanıyordum. İnanılmaz bir şifreleme sistemi vardı ve şifresi unutulursa asla girilemiyordu. Bu harddiski genel müdür M.E.Y. kendi bilişimcilerine hazırlatıyordu ve daha sonra bunun sağlamlığını da emniyet mahrem yapılanmasındaki örgüt mensuplarına verip çözmeye çalışıyordu. Çözülürse o disk kullanılmıyordu. Rainbow normalde Power Point ve Excel üzerine bina edilmiş bir programdı. Hava kuvvetlerindeki 21 bin 700 civarında astsubayın tamamının resmi üniformalı en güncel fotoğrafları bu program içerisinde vardı. Astsubayların kişisel bilgileri vardı, bir de bizim mahrem yapıya dahil askerlerden istediğimiz bilgiler vardı. Başındaki komutan hangi gazeteyi okur, içki içer mi, dine bakışı nasıldır gibi bilgiler toplayıp programa girerdik" dedi.
'ŞİFRE OYUNDAKİ BELLİ HAREKETLERLE AÇILIYORDU'
Başlangıçta normal bir oyun olan programda yapılan hareketler sonucunda şifrenin acıdığını kaydeden Ali B., harddiskin içine birkaç tane şifreleme yöntemi ile ulaşılabildiğini söyledi. Ali B., programın çalışma prensibini anlatarak "Rainbow yazılımını hazırlayan Arif ve Hakan kod adlı iki kişi vardı. Bu kişiler çok bilgi sahibiydiler. Birisi bir kurumda diğeri de üniversitede akademisyendi. Rainbow'un bulunduğu harddiski bilgisayara bağlıyorduk. Başlangıçta normal bir oyun çıkıyordu. Dışarıdan biri bilgisayara bağlasa açıp oyun oynayabilirdi ancak oyunda şifreleme yöntemi vardı. Oyun üzerinde belli hareketler yapıldığında harddiskin şifresi açılıyordu. Birkaç tane şifreli yöntem ile harddisk içeriğine ancak ulaşılabiliyordu. Truecrypt'i kullanmamız mahrem yapıda çok kolay çözülebilir diye yasaklanmıştı" ifadelerini kullandı.