Koronavirüs salgınında 3'üncü dalganın yaşandığı şu günlerde demans hastası 83 yaşındaki babam Necati Kireklo da koronaya yakalandı. Pandeminin ilan edildiği ilk günlerden itibaren virüsle mücadelenin en önemli merkezlerinden biri olan İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi'nin pandemi servisine çevrilen dahiliye servisinde babamın tedavisi sürerken ben de refakatçi olarak temas zincirine katıldım. Ve Kovid'in ateş hattına dahil oldum. Kâbus dolu günlerde sağlık muhabiri olarak hem yapılan tedavileri hem de ateş hattının tam ortasında çalışan sağlıkçıların mücadelesine tanıklık ettim.
Demans hastası babam için koronovirüs aşı zamanı gelince aşılarını yaptırmıştık. Ancak hızlı bulaş ve yayılımı olan mutant virüs ile babam da korona kâbusunun içine düştü. Yapılan testlerde babam pozitif, ben ise negatiftim. Midesinden pegle beslenen ve yatağa bağımlı olan babam bu virüsle nasıl mücadele edecekti? Kahramanım tedavi boyunca mücadeleyi bırakmadı.
Tedavide 8. günü. Aşılarını olması hastalığı daha hafif geçirmesini sağladı. Ben ise temas zincirine katılınca refakatçı olarak günlerce hastanenin dahiliye servisinde bir yandan babamın virüsten kurtulması için gözyaşı dökerken bir yandan da buradaki sağlıkçıların ateş hattının ortasındaki mücadelesinin en yakın tanığı oldum.
SAVAŞÇI KAHRAMANLAR...
Servisin klinik şefi Dahiliye Uzmanı Dr. Emin Pişkinpaşa tüm hastalarıyla bire bir yakından ilgileniyor. Kapılar, tüm ziyaretçilere ve dışardan gelenlere kapalı. Sağlıkçılar cephenin en önünde savaşa hazırdı. Kahraman sağlıkçıların fedakârca çalışmasına tanıklık etmek onların süper kahramanlar olduklarını bana gösterdi.
KAHRAMANLAR TEYAKKUZDA İSTANBUL
Eğitim ve Araştrma Hastanesi salgın servisinin süper kahramanları olan sağlıkçılar anlattı:
Berre Gül (hemşire): Kovid geçirmiş biri olduğum halde korkuyorum ama insanlara şifa dağıtırken korkularım geçiyor. Bu mutant çok hızlı yayılıyor ve çabuk bulaşıyor.
Kübra Aydın (hemşire): Maske, siperlik ile çalışmak çok zor. Biz özveriyle çalışıyoruz ama lütfen insanlar kurallara uysunlar.
Tuba Demir (hemşire): İnşallah bu savaşı da kazanacağız. 4. dalgayı görmeyiz umarım.
Tuba Erol (hemşire): İnsanlar lütfen kurallara uysunlar. Bir yıldır savaşıyoruz. Siz bizim ne yaşadığımızın tanığısınız. Hastalara bakacağız diye yemeğe bile gitmiyoruz. Hiçbir hastamız yoğun bakıma gitsin istemiyoruz.
Suzan Çoban (hemşire): Çok yıprandık. 3. dalga oldu şimdi yine teyakkuzdayız . Kendi ailemiz için de tedirgin oluyoruz. En çok maske,m esafe, hijyen kurallarına uymayanlara moralim bozuluyor.
Tolga Gömek (Hasta taşıma): Aşılarımızı olmak bizi rahatlattı . Ama vakalar artınca yine cephedeyiz. Lütfen kurallara uyun.
ÜÇÜNCÜ DALGAYI KISA SÜREDE ATLATACAĞIZ
İstanbul Eğitim ve Araştrma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit: " Ülkemiz korona ile mücadeleyi çok iyi sürdürüyor. Sağlık sistemimiz ve altyapımız çok iyi. Aşılamaya erken başlandı ve hızlı bir şekilde devam ediyor. Virüs de bir taraftan rahat durmuyor. Mutasyon geçiriyor. Mutasyondan dolayı 3'üncü dalgayı yaşıyoruz. 1-2 hafta içinde günlük 100- 150 olan ayakta hasta sayısı 500'e çıktı.