Vaka sayısının artış göstermesiyle birlikte, akıllara 'tekrar tam kapanma olacak mı?' sorularını getirdi. Konuyu Ankara Şehir Hastanesi İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk'e sorduk. İşte Oğuztürk'ün önemli açıklamaları:
Prof. Dr. Hakan Oğuztürk
Vakaların kontrolsüz yükselişindeki sebep, artık kısıtlamaların gevşetilmesi mi, yoksa virüsün mutasyona uğraması mı?
Elbette, esnetilmelerde, vatandaşın eskisi gibi maske, mesafe kurallarına dikkat etmemesi vaka artışına neden oldu. Ama burada mevsimsel etkeni de belirtmemiz gerek. Havaların soğuk olması, vatandaşları açık alanlardan ziyade kapalı alanlara yönlendirdi. Kafe ve restoranlarda doğal olarak, maske takılmıyor. Bu da virüsün bulaş oranını artırdı. Bununla birlikte, özellikle geniş aile yapısında olanlar arasında virüsün yayılma hızı da bu süreçte arttı. Hastanelerden aldığımız verilerde, geniş aile grubu arasında olanların birbirlerine virüs bulaştırma oranının fazla olduğunu görüyoruz.
Öte yandan şehirlerarası dolaşım da virüsün taşınmasında önemli rol oynuyor. Vatandaşların toplu taşımayla şehirlerarası ulaşım yapması, virüsün daha az görüldüğü yerlerde de artışa neden oluyor
MUTASYONA UĞRAYAN VİRÜS, ARTIŞIN ÖNEMLİ NEDENİ
Bunların dışında mutasyona uğrayan virüsün, vaka artışlarındaki payını da görmezden gelemeyiz. Ülkemizde de artış gösteren mutasyon virüs, maske ve mesafe kurallarının da esnetilmesiyle, vaka artışlarına sebep olmakta.
Ülkemizde birçok mutant virüs görüldü.(Brezilya mutantı, İngiltere mutantı) Türkiye'ye özgü bir mutasyon virüse rastlandı mı?
Evet, Aralık ayında ilk olarak İngiltere'de koronavirüsün mutasyona uğradığı ortaya çıktı. Ve bu mutasyon virüs birçok ülkeye yayıldı. Bununla beraber başka bölgelerde de virüsün mutasyona uğradığı belirtildi. Brezilya'da da mutasyon virüs tespit edildi ve bu da ülkemizde görüldü. Ancak bu, normal bir durum. Geçtiğimiz süreçte gördüğümüz SARS ve MERS virüslerinde de mutasyona uğradığını gördük. Şu ana kadar Türkiye'de bölgesel bir mutasyona rastlanmadı. Ancak rastlansa dahi bu panik yapılacak bir durum değil. Bu virüsün doğal yapısından kaynaklanan bir durum. Virüs canlılığını korumak için, mutasyona uğramak zorunda.
MUTASYON VEFAT SAYISINA YANSIMADI
Bizim burada dikkat etmemiz gereken durum, mutasyona uğrayan virüsün vefat sayılarına etkisi. Evet bir vaka artışı söz konusu, ancak vefat sayılarına baktığımızda, aynı oranda bir artış yok. Ağır hasta ve vefat sayısını gözlemlediğimizde, mutasyona uğrayan virüsün, daha tehlikeli olduğunu söyleyemeyiz.
Türkiye Çin'den getirilen Sinovac aşısını kullanıyor. Sağlık Bakanlığı'nın son açıklamasına göre Biontech aşı da ülkemize geldi. Koruyuculuk oranına göre Sinovac aşısı olanların, Biontech aşısı olması da gerekir mi?
Evet, 1.4 milyon doz biontech aşısı ülkemize geldi. Ve kontrollerin ardından, Nisan ayı başında sırası gelenlere uygulanmaya başlanacak. Ancak burada altını çizmemiz gereken durum, aşıları birbirinden ayırt etmememiz gerektiği. Koronavirüsten korunmak için, virüse karşı bağışıklık kazanmak için, sırası gelen vatandaşın, aşının ismine göre değil, o an hangi aşı kullanılıyorsa o aşıyı uygulatması gerekir. Salgını ancak böyle yenebiliriz. Tek dikkat etmemiz gereken durum, ilk doz aşı hangisinden yapıldıysa ikinci doz aşı da ondan yapılmalı. Örneğin vatandaşa birinci doz aşısında Sinovac uygulandı, ikinci dozda da Sinovac aşısı uygulanmalı. Bunun dışında şu an için aşıları 'daha iyi' koruyuculuk üzerinden birbirinden ayırmamız gerekiyor.
Ramazan'da tam kapanma olur mu?
Ramazan ayı boyunca, ve Ramazan Bayramı'nda tam kapanmanın, pozitife dönüş yönünde bir etkisi olacağını garanti edemeyiz. Bu süreçte yapılması gereken, vaka sayısının yükseliş içerisinde olduğu bölgelerin yerel yönetimleri, lokal olarak kapanma uygulayabilir. O ili, şehirlerarası ulaşıma kapatabilir. Burada sorumluluk yerel yönetimlerde ve o bölgenin il hıfzıssıhha kurulunda. Artış olan bölgelerin verileri halihazırda mevcut. En azından Ramazan ayında ve bayramda bu artışın önüne geçmek için, o bölgenin yerel yönetimi devreye girebilir ve tedbirlerin seviyesini artırabilir. Bunun dışında ben Ramazan ayında, tamamen bir kapanma olmasını şu an için öngörmüyorum.
Salgın ne zaman biter?
Bu tarz virüs salgınlarının, tarihsel olarak 3-4 sezon devam ettiği biliniyor. Bununla birlikte virüsün mutasyonlara uğramasının artması da sona gelindiğinin bir göstergesi. Bunu daha önce SARS ve MERS'te gördük.
Ancak şu an üzerinde durmamız gereken konu, salgınının ne zaman biteceğinden ziyade, salgının ne zaman kontrol altına alınacağı olmalı. Özellikle aşılanmanın artmasıyla bu pandemi sürecini kontrol altına alabiliriz. Tabii burada, yerli aşı çalışmalarımız da önemli. Bizim kendi ürettiğimiz aşı, 2021'in sonunda uygulanmaya başlanacak. Bu bizim aşı konusunda dışa bağımlılığımızı ortadan kaldıracak ve aşılama sürecini de artıracak. Bu verilere dayanarak, pandeminin 2021'in sonlarında belirli bir seviyenin altına inmesi muhtemel.
KORONAVİRÜS İLERİDE BİR GRİP GİBİ HAYATIMIZDA KALIR MI?
Bunun için net bir ifade kullanmak zor. Ancak, gribi atlattığımız gibi, mevsimsel dönemlerde , özellikle kış aylarında koronavirüse yakalanıp bunu grip gibi de atlatabiliriz. Ama koronavirüsü tamamen de hayatımızdan çıkabiliriz. Şu süreçte bunu öngörmek zor.