Türkiye İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı. Aile yapısına zarar verdiği, eşcinsel ilişkileri özendirdiği gerekçesiyle İstanbul Sözleşmesi tartışmaların da odak noktası oldu.
Sözleşmenin iptal edilmesinin önemli bir adım olduğunu belirten Marmara Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Recep Bozdoğan ise, "2008-2010 yılları arasında hazırlanan sözleşme her ne kadar 'kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet' konuları kapsamaktaysa da metnin içine yerleştirilen tartışmalı birkaç kavram, verilen bütün emeklerin heba olmasına neden oldu. Metnin birkaç yerine kurnazca yerleştirilen 'cinsel tercih' ve 'toplumsal cinsiyet kimliği' kavramları, 'ayrıntıya gizlenmiş şeytan' gibi kısa zamanda ortalığa çıkarak niyeti bambaşka olanlar için kullanışlı birer malzemeye dönüştü" dedi.
"ANKARA MUTABAKATI HIZLA SONUÇLANDIRILMALI"
Yeni sözleşmenin biran evvel oluşturulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Recep Bozdoğan, "Başta CHP ve HDP olmak üzere birçok parti sırf 'oy' uğruna bu hedonistlerle omuz omuza vermiş vaziyette. Kadın haklarının korunması, kadının toplum içindeki konumunun güçlendirilmesi, kadın yaratılışından kaynaklanın üstün meziyet ve özellikleri ile toplumun geliştirilmesi sürecine daha fazla katkı sağlaması için hazırlanmakta olan 'Ankara Mutabakatı' metni hızla sonuçlandırılmalı" diye konuştu.
"İSTANBUL, HEDONİST ÖZENTİDEN UZAK TUTULMALI"
İptal edilen sözleşmenin "İstanbul Sözleşmesi" olarak adlandırılmasının doğru olmadığını ifade eden Recep Bozdoğan, "İstanbul'un, insan tabiatına aykırı sözde hak arayışlarının platformu haline getirilmesine yönelik girişimlere izin verilmemeli. İptal edilen sözleşmenin 'İstanbul Sözleşmesi' olarak adlandırılması, Türkiye'nin en büyük markası olan İstanbul'a yapılmış en büyük haksızlıktır. Peygamberimizin müjdelediği, Fatih'in fethettiği, Atatürk'ün kurtardığı, Menderes'in, Özal'ın ve Tayyip Erdoğan'ın üzerine titrediği İstanbul, insanlığı yok oluşa sürükleyecek hedonist özentiden uzak tutulmalı" şeklinde konuştu.