Son dakika haberi... İstanbul Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı'nda Mustafa Zeki Çiner'in cenaze namazına katılan Şerif Aydoğmuş, yıllar önce yaptığı inşaat hizmetinin karşılığında alması gereken 600 bin dolar tutarındaki ödemeyi alamadığı için, imam merhuma helallik isteyince, hakkını helal etmediğini söyledi. Aydoğmuş'un tepkisi şaşkınlık yarattı.
Cenaze namazında saf tutan bir başka vatandaş, Aydoğmuş'u yanına alarak cenaze alanından uzaklaştırdı. SABAH'a konuşan Aydoğmuş "Ben 2000'de bu vatandaşların Bursa merkezde bir binalarının tadilatını yaptım. Bana tadilattan sonra 40 yıl kullanma sözü verdi. Ama sahte imzalarla bana 1 lira ödemeden sözleşmeyi iptal edip binayı başkasına sattılar. Hakkımı helal etmiyorum" dedi. Çiner ailesinin yakınları ise geçen yıllarda konuyla alakalı açılan davayı kazandıklarını ve ödeme yapmayacaklarını söyledi.
İŞTE AYDOĞMUŞ'UN SÖYLEDİKLERİ
Bahsedilen bina Bursa merkezde 1965'te yapılmış bir bina. Yapan, vefat eden kişinin kayınpederi. O Bursa'da çok saygın bir insan. Bu binayı otel yapmak için 1988'de inşaata başlanıyor. Ancak inşaat 1999'a kadar bir türlü bitmedi. Metruk bina halinde kaldı. Vefat eden kişi, "İnşaatı bitir, 40 yıl boyunca kullan. İlk 10 yıl hiçbir ücret ödeme, 10 yıldan sonra kira konusunda görüşürüz" dedi. Sözleştik.
YAPTIĞIM HARCAMA 600 BİN DOLARDI
İnşaata başladım 8 ay boyunca günde 30, 40 personel çalışarak tadilatı yapmaya başladık. Her masrafını karşılayarak ben yaptım. Sözleşme bugün yarın derken beni oyaladılar. O sırada binaya bir değer tespiti yapıldı. Banka eksperleri o zaman oraya 1 milyon liraya çıktı. Yaptığım harcama 600 bin dolardı. Biz orayı kız öğrenci yurdu olarak yapacaktık.
Hatta yurdun ismini bile onlar dedemizin ismi olsun diye söylediler ben de onların dediği isimle tescil aldım. Ben bu sırada tekrar sözleşme istedim, 'Ortalama bir kira sözleşmesi yapalım' dedim ancak ben ne kontrat gördüm ne de imzaladım. Kendileri yapıp bir kontrat hazırlamışlar. Burada yapılan tüm harcamaların hiçbir bedel talep edilmeden terk edileceği yazılmış. Bunun üzerine bana tahliye davası açtılar. Ben kontratı o zaman gördüm. O sahte imzalıydı, o zaman fark ettim.
'HİÇ PARA ÖDEMEDİLER'
Bunun üzerine direkt borcumu istedim. Bana "Binayı satıp vereceğiz paranı" dediler. Bana kaplıcalarını ipotek gösterdiler. "Tamam" dedim, mahkeme çok uzun sürdü. Sonuçta mahkeme sahte imzalı kontrata göre karar verdi. Bana hiç para ödenmedi. Onlar davayı kazandı ben 1 lira dahi almadım.
Mahkeme devam ederken bana 200 bin dolar teklif edip, davayı geri çekmemi istediler. Ben yapmadım. Aslında borcu kabul ediyorlar ama kazanınca tek kuruş alamadım. Savunma dahi yapamadım.
Kendileri Bursa'da oturuyorlardı. Şimdi İstanbul'da oturuyorlar. Ben vefat ettiğini öğrendim. Cenazeye gidip, hakkımı helal etmedim. Beni çok büyük bir sıkıntıya soktu. Eşini tanımam ama Zeki Bey'i tanırım. Bunların sözü kanundur ben buna güvendim. Ben o dönemde hakkımı savunamadığım için mahkemeyi onlar kazandı. Sonuç olarak Allah'ın huzurunda bana borçları yoksa söylesinler. O binanın tamamını ben yaptım. Bu sebeple hakkımı helal edemedim.