Son dakika... Türkiye'de 'Yerinde karar' ve 'Kontrollü normalleşme' sürecinin en önemli noktası olan il il koronavirüs risk haritası merakla takip ediliyor. Uzmanlar bu süreçte tedbirlere uymada gevşeme yaşanmaması konusunda sık sık uyarıyor. Özellikle kapalı alanlar büyük risk teşkil ediyor.
Koronavirüs döneminde kapalı alandaki havanın temizliği önemli hale geldi. İzmir Ekonomi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Pınar Oğuz Ekim ve 3 yüksek lisans öğrencisi, dezenfeksiyon işlemi sırasında yoğun kimyasala maruz kalınmasını
önlemek için sterilizasyon robotu tasarladı. Robot, bilgisayar üzerinden belirtilen rotada dolaşarak, içinde hidrojen peroksit bulunan sıvıyı havaya sıkıyor. 45 kiloluk robot, 5 bin 700 metrekarelik alandaki havayı 90 dakikada temizleyebiliyor. Robot sayesinde, hastane, okul, hava alanı ve alışveriş merkezi gibi büyük alanlardaki havanın sık sık temizlenerek, koronavirüse karşı önlem alınması amaçlanıyor.
'400 METREKAREYE BİR LİTRE SIVI'
İEÜ Elektrik- Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Pınar Oğuz Ekim, "Geçen yıl mart ayında Türkiye'de koronavirüs vakalarının görülmeye başlamasıyla birlikte, dezenfektan robotu fikrini geliştirdik. Bir yıl süren çalışmalar sonucunda bu robot ortaya çıktı. Otonom hareket edebilen, çevrenin haritasını çıkarabilen, web ara yüzü sayesinde verilen görevleri belirlenen saatte yapabilen bir robot. Robotun temizlediği alanlar, bir saat sonra insan kullanımına açılabiliyor.
400 metrekareye bir litre kadar sıvı atabiliyoruz. Robotu büyük alanlar için tasarladık. İnsan sağlığını tehdit eden her türlü ortamda kullanılabilecek bir ürün. Şu anda ortam temizliğini eldeki UVL cihazlarla yapıyorlar. Bizim robotumuzdaki gibi soğuk sisleme ile yapılıyor. Fakat o cihazları kullanan kişilerin aslında o ortamda bulunmaması lazım, hidrojen peroksit yoğun olarak maruz kalındığında insan sağlığına zarar veriyor" dedi.
'SENSÖRLER SAYESİNDE ORTAMIN HARİTASINI ÇIKARIYOR'
Dezenfekte işlemi sırasında alanda kimsenin bulunmasını istemedikleri için robotu tasarladıklarını söyleyen Dr. Ekim, "Robotun sensörleri ışık yayıp, tarayarak, bulunduğu ortamın haritasını çıkarabiliyor. Komutu vermeden önce temizleyeceği ortamda dolaştırıyoruz. Daha sonra, harita üzerinden yönlendirip, belirttiğimiz saatte temizliğe başlatabiliyoruz. İstenilen sıklıkta gidebilir. İnternetin olduğu her ortamda robota bilgisayar veya cep telefonu üzerinden ulaşarak, kontrol edebiliriz" diye konuştu.
'DEZENFEKTASYON BİR GEREKLİLİK HALİNE GELDİ'
İEÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği yüksek lisans öğrencisi Bekir Bostancı da "Projeye başladığımızda TÜBİTAK'ın 1512 projesine başvurduk. Projemiz kabul edilince de şirketleşme aşamasına geldik. Şirket olarak, iç alanlar için insanları algılayabilen otonom robotlar geliştiriyoruz. Koronavirüsle gelen bu sürecin devam etmesini bekliyoruz. Dezenfektasyon işlemi artık bir gereklilik haline geldi. İnsanlar bundan sonraki hayatlarında her zaman sterilizasyonla beraber yaşayacaklar. Her gün personellerin ellerinde aletlerle belli alanları devamlı dezenfekte etmelerinin büyük bir zaman kaybı olduğunu biliyoruz. Hem işverenler hem de çalışanlar için hoş olmayan bir durum. Bu nedenle bu robot sayesinde, aynı rotaları düzenli bir şekilde insan sağlığını etkilemeden, sterilize etmiş oluyoruz" dedi.