Çanakkale Savaşı'yla ilgili yaklaşık 25 yıldır harp malzemeleri ve belgeleri biriktiren koleksiyoner Seyit Ahmet Sılay, 106 yıl önce Çanakkale Savaşı'nda kullanılan ve üzerinde eski Türkçe "Allah bizimle" yazılı Maxim makineli tüfeğin mermi sandığına ulaştı. Koleksiyonunda "Allah bizimle" yazılı topçu subayı kılıçları da yer alan Sılay, ilk defa bir mermi sandığı üzerinde de bu yazının görüldüğünü söyledi.
Sılay, "Bu yazının anlamı o kadar büyük ki. Subayımızın maneviyatta hangi dereceye geldiğini, inancını gösteriyor" dedi. Sılay, savaş malzemelerinin üzerine yazılan "Allah bizimle" ifadesinin Türk askerinin mücadele ruhunu ve maneviyatını gösterdiğini söyledi. Sılay, ilk defa "Allah bizimle" lafzının Çanakkale Savaşı'nda askeri malzemeler üzerinde görüldüğünü belirterek şunları söyledi:
Seddülbahir'de İtilaf askerleri çekildikten sonra, tahrip edilmiş topumuzun levhasında "Allah bizimle" yazısı fotoğraflandı. Levhanın akıbeti belli değil. İlk defa üzerine "Allah bizimle" yazılmış Maxim makineli tüfeğin mermi sandığına ulaştık. Bu lafzı topçu subay kılıçlarımızda da görüyoruz. Bu yazı 1917'den sonra yazılmaya başlandı. "Allah bizimle" diyen bir ordumuzun maneviyat eksikliği olabilir mi?
Çanakkale Savaşı var olma veya yok olma savaşı. Çanakkale düşmüş olsaydı Kurtuluş Harbi'ne gerek kalmayacaktı. Çanakkale'de mücadele eden şehit ve gazilerimizin birçoğu isimsizdir. O dönem doğan çocukların birçoğunun adının başında yetim sıfatı vardır. Bugün aldığımız her nefes, o gün orada verilmiş son nefesin bedelidir. Bu vatan ve bundan yüz yıllar evvel bize bu topraklar için kanlarıyla hakikaten bedel ödeyen o kahramanların asla unutulmaması lazım. Türk milletini millet yapan en büyük unsurun da ahde vefa olduğunu düşünüyorum. Ahde vefasızlığın da imansızlık olduğunu düşünüyorum. Yeni nesilden bu ahde vefa duygusunu hiçbir zaman almamak lazım.