Beylikdüzü'de bir güzellik merkezinde yaptırdığı botoksun ardından hayatını kaybeden 38 yaşındaki Kübra Boyraz Solmazgül'ün ölümüne ilişkin genç kadının ailesinin anlattıkları ölümün göz göre göre geldiğini ortaya koydu.
Baba Ekrem Solmazgül, "Çocuğumu eve bir kadın getirdi, bıraktı. Biz ne olduğunu sorduğumuzda kadın bize 'tansiyonu düştü' dedi ve ayrılıp gitti. Kızımıza sorduğumuzda ise, 'Ne tansiyonu, kalçama dolgu yaptılar. Çok fenayım, beni hastaneye götürün dedim, götürmediler' dedi. Hastanedeyken aradık ve kızıma yapılan işlemi paylaşmalarını istedik. Bize 'hı hı' diyerek cevap verdiler. Şikayetçiyim, kızımı bilerek, tasarlayarak öldürmüşlerdir." dedi. Kardeşi Emine Göktürk ise ablasının son anlarında, 'Beni hastaneye kaldırın ölmek istemiyorum' dediğini aktardı.
"BANA İĞNEYİ DOKTOR OLMAYAN YAPTI"
Baba Ekrem Solmazgül, "Biz bu olaydan 3-4 gün önce oraya taşınmıştık. Evde otururken ölen kızım annesinin telefonunu arayarak adresi sordu. Annesi tarif etti. Çocuğumu eve bir kadın getirdi, bıraktı. Biz ne olduğunu sorduğumuzda kadın bize tansiyonu düştü dedi ve ayrılıp gitti. Biz kızımıza sorduğumuzda 'ne tansiyonu, kalçama dolgu yaptılar, çok fenayım, beni hastaneye götürün dedim, götürmediler' dedi. Kızımı alıp hastaneye eşim götürdü. Ben çocuğumu hastaneye kaldırıldığı zaman karşı taraftakiler kızımın telefonundan açıp durumu sordular. Biz kendilerinden ne etmişlerse söylemelerini istedik. Ancak bize 'hı hı' diyerek cevap verdiler. Bana iğneyi doktor olmayan ancak doktorla beraber olan Melik isminde kişinin vurduğunu kızım söyledi. Sanıklardan şikayetçiyim. Sanıklar kızımı bilerek tasarlayarak öldürmüşlerdir. Bu nedenle ağır ceza mahkemesinde yargılanmaları gerekmektedir" dedi.
ESTETİK OPERASYONA UYGUN OLMAYAN SIVIYMIŞ
Kübra Boyraz'ın kardeşi Nagihan Yazıcı, kardeşinin sanıklar ile sosyal medya üzerinden tanıştığını, sanıklardan Melih olarak kendini tanıtan kişi ile konuştuğunu belirterek, "Sanığa sorduğu soru şuydu. 'Benim başıma en kötü ne gelebilir?', sanık da 'yüzde 98 su bazlı bir madde konulduğunu, bu maddenin tehlikesiz bir madde olduğunu, başına hiçbir şey gelmeyeceğini, en fazla toplanma yapacağını onu da gerekirse kendileri gerekirse çıkartabileceklerini' söyledi. Operasyonlara 2 kişinin birlikte girdiğini bana anlattı. Bir kişi bir taraftan vururken diğer kişiye hangi taraftan nerelere vuracağını işaret ediyormuş. Ablasının hastaneye kaldırıldıktan sonra telefonla konuştuğunu belirten tanık Nagihan Yazıcı "Ablam, bana 'İğne yaparken o kadar çok bastırdılar ve acıdı ki bağırdım ancak durmadılar, yapmaya devam ettiler. Operasyondan sonra kalbim çok çarptı, midem bulandı ancak hastaneye getirmediler' dedi. Ben ablamla hastanedeyken birebir konuştum. Ablama 2. Operasyon sonrasında enjekte edilen sıva yağlı bir sıvıydı ve estetik operasyona uygun olmayan bir sıvıymış" dedi.
"BENİ HASTANEYE KALDIRIN ÖLMEK İSTEMİYORUM"
Boyraz'ın diğer kardeşi Emine Göktürk ise ablası ile annesinin üzerinden telefonla konuştuğunu ifade ederek, "Ablam, 'Beni hastaneye kaldırın ölmek istemiyorum' diyordu. Annem, 'Ne yaptırdın nasıl bu hale geldin?' diye soruyordu. Ablam yaptırdığı işlemden bahsetti. Biz telefonda hoparlörde konuşurken ablama sorduğumuzda ikisi birden operasyon yaptı' dedi" diye konuştu. Duruşmada tanık olarak dinlenen Kübra Boyraz'ın annesi Aysel Solmazgül, "Kızımı hemen hastaneye götürdüm, ölmeden önce kızım bana doktorların karı koca gibi olduğunu ikisinin kendisine işlem yaptığını söyledi" ifadelerini kullandı.