BU yıl 14 Mart Tıp Bayramı, bayram havasından ziyade bu salgın sürecinde kaybettiğimiz sağlık çalışanlarımızı anarak geçiyor. Koronavirüsü ağır atlatıp işine dönen sağlık çalışanlarımız yaşadıklarını ve mesajlarını SABAH'la paylaştı:
Doç. Dr. Özlem Sönmez/Tıbbi Onkoloji Uzmanı: Bir tarihe tanıklık etmenin ötesinde tarihi yazanlar olduk. Biz sağlık çalışanları herkesten öte, çok farklı ve karmaşık duygular yaşadık. Bugünler için çalışmış, bugünler için yemin etmiştik. En önde tabii ki biz olmalıydık. Bana da bulaştı. 14 gün hastanede kaldım. Ağrıdan bağırmak istiyordum. İyileştim ama sonrasında kendimi fiziksel olarak toparlamam aylarımı aldı. En çok canımızı yakan ise tüm uyarılara rağmen her türlü önlemi hiçe sayarak vurdumduymazca yaşayanlar oldu.
Mustafa Söğüt/Hemşire: Hamileliğinin iki ayında itibaren bulaştırma riski nedeniyle doğumuna dek eşinden uzak kalan bir baba adayı oldum. Bu süreçte yaşadıklarım derin izler bırakacak bende. Birlikte bu virüsü dağıtacağız, daha çok öğreneceğiz ve öğreteceğiz.
Fatma Oran/Hemşire: Kovid-19 servisinde gönüllü olarak çalışmaya başladım. Kovid-19 olduğumu öğrendiğimde evdeydim. 10 yaşındaki kızım pozitif olduğumu duyunca fenalık geçirdi. Pandemiyle birlikte sağlığın her şeyden önemli olduğunu bir kez daha hatırladık.
Doç. Dr. Meral Günaldı/Tıbbi Onkoloji Uzmanı: İki kez hastalığa yakalandım. Sevdiklerimizden uzak kalma pahasına da olsa onların hayatlarını kurtarmak için çalışan sağlık çalışanlarını, doktorları, hemşireleri korumak adına vatandaşlarımız lütfen kendilerini bu konuda riske atmasınlar.
Leyla Hikmet Aydoğdu/Hemşirelik Hizmetleri Müdürü: Test sonucum pozitif geldiğinde çok zor bir süreç başladığını hissettim; o an ağrılarımı, ateşimi, tir tir titrediğimi unutup ailem aklıma geldi. 8. günden sonra yavaş yavaş toparladım. Entübasyona kadar gitmediğim için çok şanslıydım.
Uzm. Dr. Hüseyin Beyazıt/Göğüs Hastalıkları Uzmanı: Hem hekim olarak, hem de Kovid-19'a ağır yakalanmış bir hasta olarak, insanoğlunun bu acımasız düşmanını çok iyi tanıyorum. Temel önlemleri almaya devam etmeliyiz: Maske-mesafe-hijyen.
Prof. Dr. Süleyman Özkan/Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı: Virüse yakalandıktan iki gün sonra koku yeteneğimi kaybettim, hemen arkasından artık tat alamaz olmuştum. 7. gününde testim negatifleşti. 10. günde izolasyonum bitti. Tamamen sağlıklı idim ama bir konu hariç. Hâlâ koku ve tat duygum yoktu. Koku! Çocuklarımın kokusunu alamadığımda gerçekten anladım.
KAHRAMANIMIZSINIZ
İSTANBUL Valisi Ali Yerlikaya, 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında dün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Ünitesi'ni ziyaret etti. Yerlikaya, "Sağlık çalışanlarımız insanüstü bir gayret gösteriyorlar. Kısa bir süre giydiğim bu kıyafetin içinde nefes almakta bile zorlandım. Hepsine minnettarız. Sizler bizim kahramanlarımızsınız. İyi ki varsınız" dedi.
'CANIYLA MÜCADELE EDERKEN BİZİ DÜŞÜNEN HASTALARIMIZ VAR'
KONYA Numune Hastanesi'nde yoğun bakım servisinde görevli 1 çocuk annesi hemşire Şadile Yıldırım, Kovid-19 ile mücadeleyi SABAH'a anlattı. Bazı hastaların can derdine düştüklerinde bize sağlık çalışanlarını düşündüğünü, bunun da kendilerini motive ettiğini belirten Yıldırım şunları anlattı:
Obez bir teyzenin damar yolunu bulmakta çok zorlandık. Teyze, "Kusura bakmayın, damarlarım görünmüyor, size de çok zahmet veriyorum" diyerek özür diledi. Bir amca yemek istemiyordu. Sonra, bize zahmet olacak düşüncesiyle büyük tuvaletini yapmak istemediği için yemek yemediğini öğrendik. Durumu daha iyi olan bir hastamız ise "Çok yoruldun, biraz uyu. Ben diğer hastalara bakarım. Bir şey olursa uyandırırım" dedi.