Büyükçekmece'de geçen yıl 19 Temmuz'da meydana gelen olayda, 38 yaşındaki Ünal Özcan eşinin sosyal medya üzerinden başka erkekle mesajlaştığını gördüğü iddiasıyla boğazını sıkarak öldürmüştü. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca olay ilişkin hazırlanan iddianamede, Sonbahar Özcan ile Ünal Özcan'ın 9 yıldır evli oldukları, iki çocuklarıyla beraber yaşadıkları belirtilmişti. Sonbahar Özcan'ın sosyal medya sitelerini aktif olarak kullandığı, Ünal Özcan' ın eşinin cep telefonunda sosyal medya üzerinden başka erkeklerle yapılmış mesajlaşmaları görmesi üzerine aralarında tartışma çıktığı bu nedenle bir süredir aralarında geçimsizlik olduğu anlatılmıştı. Ünal Özcan'ın eşinin sosyal medya kullanmasından dolayı duymuş olduğu kıskançlık etkisiyle boğarak kasten öldürdüğü ve üzerine atılı suçu işlediği, samimi itirafı, tanık ve müştekilerin ifadeleri, otopsi tutanağı tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır denilmişti. Şüpheli Ünal Özcan'ın "eşi kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılması talep edilmişti.
Bakırköy 4 Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ünal Özcan, müşteki Fidan Koç, Candemir Koç, Cem Sinan Koç, Suna Güneş, Sırma Koç, Sultan Özcan ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Ünal Özcan, "Öncelikle herkesin huzurunda ifade vermek istiyorum. Pişmanım, çok pişmanım. 8-9 yıldır evliyim. Aşçı olarak geçimimizi sağlıyorum. 2 çocuğum vardır. Eşimin ihanetine ve aldatmasına uğradım. Aldattığını bizzat görmedim ama kendisi bana söyledi. Kendimi iyi hissetmiyorum yazılı olarak savunmamı yapmak istiyorum" dedi.
Sanık avukatı ise söz alarak, müvekkilinin bir sonraki celse dinlenmesini talep ederek, ana savunmamızı tüm deliller toplandığında yapacağız. Maktulün kullanmakta olduğu hattın, cüzdanında bulunduğu ikinci SIM kartın ve tüm HTS kayıtlarının getirilmesini talep ediyoruz. Müvekkilimizin cep telefonunu mahkemeye sunmak istiyoruz diyerek savunmasını yaptı.
Duruşmada dinlenen Sonbahar Özcan'ın annesi müşteki Sırma Koç, "Kızım öldürülmeden bir süre önce evime geldi. Boğazı ağrıyordu, konuşamıyordu. Ne olduğunu sorduğum bana 'eşim boğazımı sıktı' dedi. Ben de bir gece kaldı. Ertesi gün sanık geldi, kızımı ikna edip götürdü. Kızımın sanığı aldattığına, kızımın başkalarıyla görüştüğüne dair bana yansıyan bir şey olmamıştır. Ne olduysa kendi evlerindedir. Sanık hiçbir zaman kızım ile ilgili bu yönde bir iddiada bulunmamıştır" dedi.
Diğer müşteki Sonbahar Özcan'ın kardeşi Sultan Özcan ise, "14 Temmuz 2020 tarihinde işten gelmiştim, gece 01.30 sıralarında sanık Ünal bana mesaj gönderdi. Mesajda 'yenge buraya gel, yoksa ben bunu öldürürüm' yazıyordu. Ne olduğunu mesajda sordum. Maddi sebeplerden bir sorun çıktığını düşündüm. Çocuklar uyuduğu için yanına gidemeyeceğimi söyleyerek, Ünal'ı çağırdım. Sanık Ünal'ın ağabeyi ile evliyim. Ünal geldiğinde sanığın ağabeyi olan eşimde vardı. Ünal'ın yanında hem kendi hem de Sonbahar'ın telefonu vardı. Telefondan Sonbahar'ın görüşmelerini, mesajlaşmalarını gösterdi. Bunların delil olduğunu ve adliyeye gideceğini boşanacağını söyledi. Sosyal medya yüzünden boşanmanın gereksiz olduğunu söyledik, düşünmesini istedik. Eşim ve sanık Ünal ile birlikte Sonbahar'ın birlikte yaşadıkları eve gittik. Sonbahar o gece hiçbir şey anlatmadı. Sanık ısrarla boşanacağını söylediği için Sonbahar'da 'boşanırsa boşansın' dedi. Kavga gürültü yaşanmadı. Eşimle evimize döndüğümüzde Ünal'dan mesaj geldi. Sonbahar'ın boğazını sıktığını söyleyerek ambulans çağırmamızı istiyordu. Eşim hemen çıkarak onların evine doğru koştu. Sonra Ünal'dan bir mesaj daha geldi. 'yenge ambulansa gerek kalmadı, Sonbahar kendine geldi' yazıyordu. Sonbahar annemde kalıp döndükten sonra Ünal ile barıştılar. Sonrasında kardeşimin ölüm haberini aldık. Şikayetçiyim" diye konuştu.
Sonbahar Özcan'ın diğer kardeşi müşteki Suna Güneş ise "Bir gün annem beni arayarak Ünal'ın Sonbahar'ı dövdüğünü söyleyerek çağırdı. Kardeşimin boğazını öyle görünce hepimiz ağladık. Kardeşimin kızı olan yeğenim, sanık Ünal olan babasının, annesinin boğazını sıktığını görmüş. Annesine sarılarak ağlamamasını söylüyordu" dedi.
"GELİN CENAZENİZİ ALIN" MESAJI YOLLAMIŞ
Müşteki olarak dinlenen abi Candemir Koç ise duruşmada sanık Ünal Özcan'ın kendisine olaydan sonra 'gelin cenazenizi alın, bu kara leke ancak böyle temizlenir, başınız dik olsun' şeklinde mesaj gönderdiğini ifade etti.
Cumhuriyet savcısı, adli tıp kurumundan gönderilen yazı ekinde yer alan flash diskin çözüm ve dökümünün yapılması bilirkişiye verilmesine, suç vasfı, delil durumu ve tutukluluk süresine göre sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep edildi.
Mahkeme heyeti, sanığın cep telefonun bilişim uzmanı tarafından incelenmesi ve eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
"KIZ KARDEŞİM TOPRAKTA BAŞKA CANLAR ÖLMESİN"
Duruşma sonrası açıklama yapan kardeş Candemir Koç, "Verilen cezalar caydırıcı olsun sanık en ağır şekilde cezalandırılsın" dedi. Ağabey Cem Sinan Koç ise "Kız kardeşim toprakta başka canlar ölmesin. Kadını dövmek öldürmek acizliktir. Erkeklik değil. Kaçıncı yüzyıldayız bunun önüne geçmemiz lazım artık" diye konuştu.