Başkan
Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu. İşte Erdoğan'ın önemli mesajlar verdiği hitabından satırbaşları:
CHP zihniyeti mensupları yoğun bir tweet yarışında. Yatıyorlar, kalkıyorlar "Damat da damat" diye. Damat kadar taş düşsün başınıza. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığı yıllardan itibaren Sayın Berat Bey'in attığı adımları CHP zihniyetinde görmek mümkün mü? Tutturmuşlar şu kadar para nerede? O kadar paranın hepsi bu milletin hazinesinde ve Merkez Bankası'nda. Kaybolan bir şey yok. Eğer kayıp varsa bunlar sizdedir. Berat Bey'in görevde olduğu dönemde 3 sondaj, 2 sismik araştırma gemisi aldık. Şimdi bir tanesini daha alıyoruz. Filomuz dünyada belki de en güçlü filolardan biri haline geliyor. Yenilenebilir enerji kurulu gücünde dünyada 13'üncü, Avrupa'da 6'ncıyız. Geçen yıl kullandığımız elektriğin yüzde 63'ünü yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettik.
Ey Bay Kemal, senin yanındaki çantacılar bunları bilmez. Bunlara biraz kafa yorun da sizi adam sansınlar. Sizin şu anda sözcünüz Hazine'de çantacı olarak dolaşırdı ve ne yazık ki hiçbir zaman bu ülkenin ne hazinesini ne Merkez Bankası'nı güçlendirmedi. Başbakanlığım döneminde 135 milyar dolara kadar döviz rezervimiz çıktı bizim. Döviz rezervimiz kendini toparlamaya başladı. Türkiye 3 sondaj gemisini 450 milyon dolara mal etmiştir. Sıfırdan inşa etsek 2 milyar 400 milyon dolar ödememiz gerekecekti. Ya bay Kemal! Bunun adı finans yönetimidir. Göreve geldiğimizde 5 ilimizde doğalgaz vardı. Şimdi 81 ilimizde var. Maden ihracatımız 680 milyon dolardan 4.3 milyar dolara geldi.
YİK TOPLANTISINDA MİLLİ YAYIN VE TÜRKÇE VURGUSU
CUMHURBAŞKANLIĞI Yüksek İstişare Kurulu (YİK), Başkan Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantıda, dil kullanımı ve toplumsal değerler açısından televizyon yayınlarına ilişkin fikir teatisinde bulunuldu. Kurul üyeleri, televizyonda Türkçe'nin yanlış kullanımının önüne geçecek adımları ele aldı, toplumsal farkındalığın artırılmasına yönelik hususları değerlendirdi. Başkan Erdoğan da kimi televizyon programlarının format itibarıyla Batı mahreçli olduğuna ve içeriklerin küresel düzeyde belirlendiğine dikkati çekerek, bütün yayınlarda milli ve manevi değerler ile dil kullanımına hassasiyet gösterilmesinin gerekliliğine işaret etti.
9 MART MİLLET İRADESİNİN SEMBOLÜDÜR
Dün hem siyasi tarihimiz hem de ülkemiz açısından önemli bir yıldönümüydü. AK Parti 3 Kasım 2002 seçimlerinden yüzde 34 oy oranı ve 363 milletvekiliyle açık ara birinci parti çıkıp iktidara gelmişti. Ancak iktidar partisinin genel başkanı olarak biz siyasi yasaklı olduğumuz için maalesef Meclis dışında kalmıştık. O dönemde CHP Genel Başkanı olan Sayın Deniz Baykal'ın sergilediği duruşla Meclis'te yapılan değişikliğin ardından bu yasağımız kalktı. Siirt'teki seçimin yenilenmesi kararıyla biz de 9 Mart 2003 tarihiyle Meclis'teki yerimizi aldık, ardından da başbakanlık görevini üstlendik. Bu hadise, millet iradesinin önünde hiçbir gücün duramayacağının sembolü olmuştur.
MUHALEFETE DÜŞEN, YAPTIKLARIMIZIN İKİ KATINI VAAT EDEBİLMESİDİR
BİZİM verilecek hesabımız yok. Biz yere sağlam bastık. Doğalgaz yoktu ülkede. Neler yaptık ortada. Yapılanları anlatmak kolay ama görmek daha önemlidir. Türkiye karanlıktı karanlık. Elektrik olmayan bile birçok yer vardı. Kalkınma konusunda gösterdiğimiz gayretlere bazı çevrelerden destek bulamadığımızı üzüntüyle ifade etmek isterim. Bizimle yarışmak istiyorlarsa daha önce de tüyolar vermiştim. Muhalefete düşen, bizim yaptıklarımızın daha fazlasını vaat etmektir. "Bunlar 11 bin 600 km demiryolu yeniledi, biz 22 bin 200 km yapacağız" demektir. "Bunlar 10 binlerle ifade edilen terörist sayısını 300'ün altına düşürdü, biz 1 tane bile bırakmayacağız" demektir. "Bunlar yılda 60 milyar sosyal yardım yapıyor, biz 120 milyar yapacağız" demektir. "Bunlar 126 yeni OSB açtı, biz 252 OSB açacağız" demektir. "Bunlar 1 milyon toplu konut yaptı. Biz 2 milyon yapacağız" demektir. Şayet kamuoyunun önüne şöyle en basitinden bile olsa bir projeyle çıkamıyorsanız, ülkenin enerjisini boş yere heba etmeyin. Siyaseti hayırda rekabet haline dönüştüremiyorsanız, yalan ve iftirayla şerrinizi kimseye bulaştırmayın.
'TACİZİ, TECAVÜZÜ BİLE GÖRMEZDEN GELEN MİLLETE HİZMET EDEMEZ'
PARTİ
teşkilatlarındaki, belediyelerindeki, yanlarında yörelerinde tuttukları kesimler arasındaki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık hadiselerini bile görmezden, duymazdan özellikle gelenlerin elbette millete hizmet gibi bir davası olmaz. İnşallah bu temennimiz karşılık bulur da Türkiye vizyon sahibi bir muhalefete kavuşma hayalini de elde eder. Aksi takdirde kendimizle yarışmaya devam edeceğiz.