Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün 2010 yılında Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'i ve Özel Kalem Müdürü Ömer Zeren'i görevden uzaklaştırmak amacıyla komplo kurduğu belirtildi.
İddianameye göre, FETÖ ekibinin Kayseri merkezli yürüttüğü ihale yolsuzluğu soruşturmasıyla Orhan Özdemir ve Ömer Zeren tasfiye edilmek istendi. Ömer Zeren tarafından Orhan Özdemir'in bazı emniyet ihalelerindeki yolsuzluklarda parmağı olduğunu gösteren "özel ileti" başlıklı belge düzenlendiği iddia edildi. Ancak belgenin sahte olduğu ortaya çıktı.
AYNI SENARYO
İddianamede FETÖ'nün birçok kumpas soruşturmasında olduğu gibi Emniyet Müdürleri Orhan Özdemir ve Ömer Zeren'in asılsız ihbar mektubu ile tutuklandıkları ve bir süre tutuklu kaldıları kaydedildi. FETÖ'cü hakim ve savcıların, Ömer Zeren'i de herhangi bir somut delil olmadığı halde, tamamen beyana dayalı olarak Orhan Özdemir hakkında yürütülen soruşturma kapsamında "örgüt yöneticisi" konumuna getirdikleri, daha sonra özel yetkili nöbetçi Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğinden Zeren'in cep telefonu hatlarına ilişkin dinleme kararı çıkarıldığı aktarıldı.
PKK İLE İLİŞKİLENDİRMEYE ÇALIŞTILAR
İddianamedeki tespitlere göre, 2012 yılında 3'üncü yargı paketinin yürürlüğe girmesinin ardından FETÖ'cü savcılar, örgüt adına yapmış oldukları eylemler ifşa olmaması kumpas soruşturmasına ilişkin dosyayı ilgili savcılığa yollamadı. Soruşturma dosyasını ellerinde tutabilmek için dosya ile ilgisi olmayan başka soruşturmalara ait, içerisinde örgüt şeması, görüntülü ve sesli takip kayıtları ile buna benzer birçok detay bulunan 159 sayfalık jandarma fezlekesi soruşturma kapsamına alındı. Bununla da yetinmeyen FETÖ'cü savcılar, PKK terör örgütüne yönelik başka soruşturma dosyalarına ait bilgi ve belgelere ilişkin evrakları da kumpas kurdukları emniyet müdürlerinin dosyasıyla ilişkilendirmeye çalıştı.
2'Sİ ÖRGÜT YÖNETİCİSİ
İddianamede, dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen, dönemin savcıları Cemil Tuğtekin, Mustafa Bilgili, Yıldırım Bayyurt, eski hakimler Süleyman İnce, Dündar Örsdemir, Muhammet Alabaş, Gürcan Acar, Ali Ertan, Abdulkadir Çakır, Dursun Ali Gündoğdu şüpheli olarak yer aldı. Görüşen ve Tuğtekin'in FETÖ yöneticileri, diğer şüphelilerin de bu terör örgütünün üyeleri olduğu kaydedildi.
88 YILA KADAR HAPİS TALEBİ
Şüphelilerin ayrıca "görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iftira, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, haksız arama, gizlilik ihlalinde haberleşme içeriklerinin kaydedilmesi" suçlarından cezalandırılmaları istendi. Tuğtekin'in tüm bu suçlardan 31 yıl 3 aydan 88 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Görüşen'in ise 12,5 yıldan 22 yıla kadar hapsi istendi. Diğer şüpheliler için de ağır hapis cezaları talep edilirken, Bilgili'nin bu davada sadece "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörüldü. FETÖ'cü hakim ve savcıların yargılanması Ankara Batı Ağır Ceza Mahkemesinde yapılacak.
MİT KUMPASININ ANKARA AYAĞI
Öte yandan, şüphelilerden Hüseyin Görüşen, FETÖ'nün MİT Başkanı Hakan Fidan'ı tutuklamaya çalıştığı 7 Şubat 2012'deki MİT kumpasına ilişkin soruşturmanın Ankara ayağında da rol almıştı. Görüşen'e üç yıl önce de Gaziantep 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "FETÖ üyeliği" suçundan 7,5 yıl hapis cezası verilmişti. Mustafa Bilgili ise 2009 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kozmik Odasına girmeye çalışan FETÖ'cü savcıydı.