19 Şubat'ta 'İnandığın yolda yürü' sloganıyla yapılan AK Parti Tokat İl Kadın Kolları 6. Olağan Kongresinin hemen akabinde İl Gençlik Kolları Kongresi 'Gençsin Önde Yürü, İnandığın Yolda Yürü' sloganıyla saat 17.00'da Hüseyin Akbaş Spor Salonunda yapıldı.
Kongreye AK Parti Genel Merkez Ekonomi İşleri Başkanı Şebnem Koçakelçi, AK Parti Genel Merkez MKYK Üyesi Aslı Seren, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, AK Parti Tokat İl Başkanı Cüneyt Aldemir, Tokat Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Özlem Zengin, Milletvekilleri Yusuf Beyazıt, Mustafa Arslan, 23. dönem milletvekilleri Dilek Yüksel ve Osman Demir, ilçe başkanları ve çok sayıda parti teşkilatı katıldı.
Gençlik Kolları kongresinde gençlere önemli mesajlardan birisi 'dijital dünyada etkili olun' mesajı olurken, üniversiteler üzerinden yapılmaya çalışılanlara dair Boğaziçi Üniversitesi örneği verilerek eylemlere bakıldığında kimin neyi nasıl yaptırdığını görmenin önemli olduğu vurgusu yapıldı.
Gençlik Kolları Kongresi Divan Başkanlığını Abdülsamet Öztürk, Divan Başkan Yardımcılığını Ayberk Narin, Katip Üyeliğini ise Sezgin Aykut ve Mervenur Er yaptı. Kongrene mevcut il başkanı Mesut Aktürk ile yola devam karır verildi.
Gençlik Kongresinde öne çıkan başlıklar ise şunlar oldu:
GENÇLERE, 'DİJİTAL DÜNYADA ETKİLİ OLUN' ÇAĞRISI
Milletvekili Özlem Zengin olayından yola çıkarak örnek verdiği konuşmasında gençlere 'sosyal medyada etkili olun' mesajı veren Milletvekili Mustafa Arslan, "Dün akşam Meclis'te bir hadise meydana geldi. 33 bin tane tweet atmışlar. Gençlerimizden bunu özellikle istirham ediyorum; dijital dünyanın esiri olmadan ama dijital dünyada etkili olabilecek yöntemleri keşfedip bunların çalışmasını yapmamız lazım. Dünyada artık her şey sosyal medya üzerinden dönüyor. Sosyal medyada da gerekli etkinliği göstermemiz lazım" dedi.
YUSUF BEYAZIT, YEĞENİ ŞEHİT AYDOĞAN PAŞAYI UNUTMADI
AK Parti Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt ise Gara'daki hain katliam üzerinden sert konuştu ve bazı siyasileri eleştirdi: "Gara'da 13 vatandaşımız şehit edildi. Hüznünüzü anlıyorum. 13 vatandaşımız orada 5-6 sene hapsedilerek rehin tutularak o PKK kalleşlerinin elinde maalesef uzun yıllar rehin edildiler. Ve ne zaman ki PKK'nın Irak'taki varlığının sonuna geldiği bir noktada o kardeşlerimizi katlettiler. Kusura bakmayın; Ağzımdan çıkacak kelimelerin yüreğimin ta derinliklerinden geldiğini hissetsinler. O PKK itlerinin ne yaptıklarını ne yapacaklarını anlıyorum da onların çeşmesine su taşıyanların, onların yelkenine rüzgar taşıyanların, onların arkasından gidenlerin, onlara 'ama, fakat, ancak' diyerek destek verenlerin maalesef niyetlerini anlamakta zorlanıyorum. Ben PKK'nın ne olduğunu çok iyi biliyorum. Tümgeneral yeğenimin (Şehit Paşa Aydoğan Aydın) katledilmesinden, helikopterinin düşürülmesinden biliyorum. Ben onlarca yavrumuzu şehit etmelerinden biliyorum. Ben bütün bunları biliyorum da kendisini Milliyetçi olarak lanse eden İYİ Parti'nin Genel Başkanının o Demirtaş katiline kahvaltı davetini anlamakta zorlanıyorum. Ben onların geçmişini biliyorum. Camileri nasıl ahır yaptıklarını biliyorum. Hanları, hamamları, kervansarayları nasıl sattıklarını biliyorum. Ben Kur'an-ı Kerim'i yasakladıklarını, Ezan'ı değiştirdiklerini biliyorum. O CHP'nin neler yaptığını çok iyi biliyorum da hala 'ama, fakat, ancak' diyerek bugün CHP'nin başında olan O Kılıçdaroğlu denen o Bay Kemal'in 'ama'lı, fakat'lı sözleriyle bütün olaylardan ders çıkarmadan yine onların değirmenine su taşımasını anlayamıyorum."