Türkiye'de yaklaşık 13 milyona yakın kullanıcısı bulunan Twitter'ın son günlerde Türkiye'de uyguladığı sansürler oldukça dikkat çekti. Önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ardından da MHP Lideri Devlet Bahçelİ'ye uyguladığı sansürler Twitter'a olan tepkileri artırdı.
Twitter'ın uyguladığı 'sansür ikiyüzlülüğü'nün perde arkasında kalanları, Sabah.com.tr olarak Sosyal Medya Uzmanı Ümit Sanlav'a sorduk. Sanlav, 'Twitter'ın Türkiye'ye uyguladığı bu sansürlerin perde arkasında yatan ikiyüzlülüğün nedeni ne? Mesele gerçekten 'nefret' söylemi mi? 'Dijital faşizm'e karşı nasıl adımlar atılmalı?' sorularımızı cevaplandırdı.
"BU TÜRKİYE'NİN MİLLİ MESELESİDİR"
Twitter İslam'a hakarete sessiz kalırken siyasetçilerin provokasyonlara karşı uyarılarını sansürlüyor. Bu konuyla ilgili düşünceleriniz neler?
Sosyal Medya Uzmanı Sanlav, uygulanan sansür ile ilgili olarak, "Twitter'da İslamiyet'e yapılan hakaretler, Atatürk'e yapılan hakaretler, Peygamber Efendimiz'e yapılan hakaretlere karşı yaptırım uygulanması, her türlü kişisel- örgütsel ve devlet kanalı ile yapılan girişimlere rağmen yanıt bulamıyor. Oysaki aynı Twitter, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenlik meselesi olan konular başta olmak üzere üzerine vazife olmayan her konuda, durumdan vazife çıkartıp çeşitli sansür ve yayın engelleme hakkını kendinde görebiliyor. Bu ne Twitter, Youtube, Facebook gibi mecralarla yaşanan ilk sorun; ne de son sorun olacak. Çünkü sosyal medyadaki dijital faşizm ve dijital diktatörlük, Türkiye'nin milli meselesidir." dedi.
"BU İŞİN ADI ÇOK NET 'DİJİTAL DİKTATÖRLÜKTÜR"
Twitter'ın Türkiye'nin iç gündemine yönelik ikiyüzlü tutumunu nasıl yorumlarsınız?
Sanlav, Twitter'ın ikiyüzlü tutumunu da değerlendirerek, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın aylar önce uyardığı, dikkat çektiği dijital faşizm bugün bir kez daha kapımızı çaldı. Biliyorsunuz geçtiğimiz haftalarda Whatsapp'ın sözleşme güncellemesini konuştuk. Zaten emri vaki ile uygulamada olan verilerimizi depolama ve paylaşımı konusunu hukuki bir zemine oturtma çabasıydı. Bu işin adı çok net 'Dijital diktatörlük'tür.
Bugün Twitter'ın uygulamaları da çok net dijital faşizmdir. Geçtiğimiz haftalarda Trump'a yönelik uygulamalar, dün Sayın Devlet Bahçeli'ye karşı uygulanan sözüm ona yaptırım, 'dijital faşizm'in nedenli ürkütücü boyutlara vardığının göstergesidir." diye konuştu.
"BU TWİTTER'IN TÜRKİYE'YE KARŞI İLK SORUMSUZLUĞU DEĞİL"
Bunlar gerçekten nefret söylemi mi?
Sanlav, "Bu mesele Twitter'ın Türkiye'ye karşı ilk sorumsuzluğu ve art niyeti de değil. Nüfusun %75'inin aktif internet kullanıcısı olan Türkiye'de faaliyet gösteren sosyal medya şirketleri, dünyada 2020 yılında 385 milyar dolar civarında dijital reklam geliri elde ettiler. 2021'de pazar hacminin 435 milyar dolara çıkması öngörülüyor. Ve Türkiye başta Twitter olmak üzere hiçbir sosyal medya mecrasından bu pastadan payına düşen geliri elde edemiyor.
ABD'nin haricinde 17 ülkede ofisi bulunan Twitter, İrlanda'nın başkenti Dublin'deki ofisini, diğer ülkelere reklam faturalama amacıyla kullanıyor. Dublin, iş, finans ve teknoloji sektöründeki uluslararası şirketlere ev sahipliği yapması nedeniyle "Avrupa'nın Silikon Vadisi" olarak niteleniyor. İrlanda'da kurumlar vergisinin, İngiltere'ye göre daha düşük olması nedeniyle çoğu şirket merkezini bu ülkede kuruyor.
Şirket, reklam gelirlerinin kayıtlarını, kullanıcılarının bulunduğu bölgeye değil, faturanın kesildiği yer üzerinden gösteriyor. Twitter, böylece faaliyet gösterdiği bazı ülkelerde vergi ödememiş oluyor. Twitter kullanımında Dünya'da 6. Avrupa'da 2. sırada olan Türkiye, bu uygulamaya maruz kalan ülkeler arasında yer alıyor."
"MİLLİ ÜRETİM YAPMALIYIZ"
'Dijital faşizm'e karşı nasıl adımlar atılmalı?
'Dijital faşizm'e karşı atılması gereken adımlara da değinen Sanlav, "Veri madenciliği, kişisel veri güvenliğimiz kadar, milli güvenliğimiz açısından da son derece tehlikeli boyutlarda bir meseledir. Teknolojinin tüketen ve tükettikçe tükenenlerinden değil; üretenlerinden olmadığımız sürece, Baykar gibi, Aselsan gibi yerli ve milli üretim yapan, bunu teşvik eden firmalar çoğalmadıkça bu meselelerle her gün uğraşmaya devam ederiz bunun bir sonu olmayacak." İfadelerini kullandı.
'DİJİTAL FAŞİZM' NEDİR?
Anlık veri transferinin mükemmel şartlarda sağlandığı dijital ortamlarda faşizm çok daha hızlı, çok daha tehlikeli boyutlarda seyrediyor. Kişiler internet ortamında toplanarak bireyler üzerinde kontrol sağlayabiliyorlar, bu kontrol çoğu zaman bot hesaplar üzerinden teknik yollarla yapılabiliyor, algı oluşturup kitleleri hareketlendirme operasyonları küresel boyutlara taşınabiliyor. Dijital faşizmin belirli bir merkezi olmadığından kullanıcılar ortak sanal platformlarda bir araya geliyorlar. Propaganda ve sansür uygulamalarına sıklıkla yer verilen bu ortamlar; özellikle etnik, dini ve siyasi konularda manipülasyonlar için son derece elverişli ortamlardır.