Hrant Dink cinayetinde rolü ve ihmali olan kamu görevlileri ve gazetecilerin yargılandığı davada 128. duruşma yapıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada bugün tutuklu sanıklardan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer son savunmasını yaptı.
Tetikçi Ogün Samast'ın "Yasin Hayal bana Ramazan Akyürek ve Fuat müdür bizim arkamızda dedi" şeklindeki ifadesini kabul etmeyen Yılmazer, emniyetin haber elemanı Erhan Tuncel'in ise konjonktürel davranışlar sergilediğini, polis memuru Muhittin Zenit'in de baskı altında kendisi aleyhine ifade verdiğini iddia etti.
6 yıldan fazla süredir tutuklu olduğunu belirten Yılmazer, yargılamayı yapan mahkeme heyetine, ileride kendilerinin de yargılananileceğini söyledi.
Savcılığın iddianamesinde Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları için "FETÖ'nün kumpas soruşturmaları" denilmesini eleştiren Yılmazer, bu soruşturmaları kendisinin yürütmediğini ve bilgi sahibi olmadığını, ancak Ergenekon örgütünün gerçek derin devlet olduğunu öne sürdü.
Yılmazer'in savunmasının ardından mahkeme başkanı Akın Gürlek, duruşmayı 10 Şubat'a ertelediklerini bildirdi.
CEZAEVİNDE BİLE TEHDİT EDİYOR
Ali Fuat Yılmazer, 16 Mart 2017'de mahkemede yaptığı önceki savunmasında da "Gülen grubu bugün de benim için terör örgütü değil. Siz ileride hiç yargılanmayacağınızı mı düşünüyorsunuz" diyerek mahkeme heyetini tehdit etmişti.
Cumhuriyet savcısının geçtiğimiz 14 Aralık'ta mahkemeye sunduğu esasa ilişkin mütalaada ise Dink cinayetinin işlendiği tarihte Ali Fuat Yılmazer'in, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü olduğu, cinayetten 2 ay 10 gün sonra İstanbul İstihbarat Şube Müdürü olarak görevlendirildiği belirtiliyor.
Mütalaada, İstihbarat Daire Başkanlığından FETÖ'cülerin yasadışı bir şekilde C5 isimli büro kurdukları, Dink'in öldürülüceğini bildikleri halde hareketsiz kalarak, yapılması planlanan sonraki operasyonların hazırlıklarını bu büroda yaptıkları anlatılıyor. Savcılık, Dink cinayetiyle ilgili Yılmazer'in "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "FETÖ yöneticiliği", "resmi belgenin yok edilmesi veya gizlenmesi", "görevi kötüye kullanma" suçlarından 18 yıl 3 aydan 31 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istiyor.
5 YILDIR SÜRÜYOR
Hrant Dink 19 Ocak 2007'de Şişli'de genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesi önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmişti. Tetikçi Ogün Samat ile arkadaşlarının yargılanmaları tamamlamış, ancak FETÖ'nün 17 Aralık 2013'teki yargı darbesinin başarısız olmasından sonra cinayette FETÖ parmağı açığa çıkmış ve çoğunluğu polis olan 26 kamu görevlisi hakkında ikinci bir dava açılmıştı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından genişletilen soruşturma sonunda bu kez elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz ve jandarma görevlileri ile gazetecilerin aralarında bulunduğu 8'i firari 51 kişi hakkında üçüncü bir dava açılmış, davalar birleştirilmişti. 13 Haziran 2019'da tetikçi ve arkadaşlarının dosyası, zaman aşımı yakın olduğu için ayrılmış, mahkeme 17 Temmuz 2019'da dosyası ayrılan 9 sanıktan 7'sine 2.5 yıldan 99.5 yıla kadar hapis, 2 sanığın beraatine karar vermişti. Kamu görevlileri ve gazetecilerin yargılandığı dava ise yaklaşık 5 yıldır sürüyor.