Dink cinayetinde parmağı olan kamu görevlileri ve gazetecilerin yargılandığı davada 125. duruşma yapılıyor. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, cinayetin işlendiği tarihte uzman çavuş rütbesi ile Trabzon Jandarma İstihbarat Komutanlığı'nda görevli olan ve geçtiğimiz 6 Ocak'ta tutuklanmasına karar verilen Veysal Şahin'in son savunmasıyla başlandı.
"YALAN İFADE" İTİRAFI
Suikastı planlama faaliyeti olmadığını savunan Veysal Şahin şunları söyledi: "Cinayetten sonra doldurup imzaladığımız haber kayıt formundaki bilgiler, bizim 6 ay önce aldığımız bilgilerdi. Bunu istemeden imzaladım. Komutanlarımız 'bu işin altından kalkamayız, teşkilat zora düşer' dedi. Ali Öz (Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı) de böyle emretmiş. Üstlerimin istediği şekilde yalan ifade verdim. Haber kayıt formunda yazmaya yetkili değilim."
İSTANBUL İSTİHBARATINI ŞUÇLADI
Cinayetin işlendiği dönemde Trabzon Emniyet İstihbaratında komiser yardımcısı olarak görev yapan Özkan Mumcu ise "2006 Şubat ayında Erhan Tuncel, Muhittin Zenit'e (polis memuru) Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldürmeye hazırlandığını söylemişti. Bu raporlandı ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığına ve önemine binaen İstanbul'a gönderildi" dedi.
Hrant Dink'e "ses getirecek eylem" yapılacağı konusunda Trabzon'dan İstanbul'a gönderilen istihbarat raporunu okuyan Mumcu, bu bilginin hızlı bir şekilde gönderildiğini savunarak, özetle şu şekilde ifade verdi: "Bu yazıdan Hrant Dink'in öldürüleceğini anlamadık iddiası daha sonra bizi suçlamaya dönüştü. Engin Dinç (Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürü), Ahmet İlhan Güler'i (İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürü) sözlü olarak da aradı. İstanbul'dan Volkan Altunbulak da beni aradı. Ona da istihbaratı ve Yasin Hayal'in Hrant Dink'e saldıracak nitelikte biri olduğunu anlattım. Trabzon, Ankara ve İstanbul'da o anda en az 50 görevlinin bildiği ve yazıya da dökülmüş bilgiyi ben nasıl gizleyebilirim. İstanbul Emniyet İstihbaratının, 'Biz o yazıdan Hrant Dink'in öldürüleceğini anlamadık' demesinin bir anlamı yoktur. Tehdidin niteliği sözle de anlatılmıştır onlara. Ben büro amiri olarak görevliydim. Cinayet ben askerdeyken gerçekleşti. Erhan Tuncel'i haber elemanı yapan benim büromdaki Muhittin Zenit daha sonra Bayburt'a gitti. Erhan Tuncel ile birkaç kez görüştüm. Bana bir bilgi vermedi. Sonra zaten ben askere gittim."
MÜEBBET HAPİSLERİ İSTENİYOR
Duruşmada, dönemin Trabzon Jandarma görevlisi astsubay Volkan Satılmış Şahin ile dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı görevlisi olan Hamdi Egbatan da savunmalarını yaptı. Duruşmaya öğle arası verildi.
Cumhuriyet savcısının 14 Aralık'ta mahkemeye sunduğu esasa ilişkin mütalaada, FETÖ'cü eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek ve eski tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun aralarında olduğu sanıkların, Dink cinayetine iştirak ettiklerini belirterek, ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmalarını isteniyor. Mütalaada bu sanıkların, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda önceden öldürüleceğini bildiği Hrant Dink'in hayatını korumak için görevini yerine getirmedikleri, bu nedenle sanıkların eylemlerinin bir kişiyi tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak suçunu oluşturduğu belirtiliyor. Mütalaada 11 sanığın beraatleri yönünde görüş bildirilirken, diğer sanıkların da benzer suçlardan çeşitli oranlarda hapis cezalarına çarptırılmaları öngörülüyor.