Üsküdar'da bulunan Cumhurbaşkanlığı Vahdettin Köşkü'nde geçekleşen kabulde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her ne kadar bu salgın beraberinde çeşitli sıkıntılar, zorluklar getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri de açıyor. Türk firmaları kaliteli ürünleri, rekabetçi fiyatları ve güvenilir oluşlarıyla rakiplerine adeta fark atıyor. Aşılamanın artmasıyla beraber dünya genelinde salgın geriledikçe taşlar yerine oturacak, ülkemizin yakaladığı ivme daha da artacaktır" dedi.
Son dakika! Başkan Erdoğan'dan net mesaj: Kesinlikle karşıyım... | Video
"KURULAN ŞİRKET SAYISI SALGINA RAĞMEN YÜZDE 20 ARTARAK 101 BİN 318'E ULAŞTI"
Erdoğan, "2020 yılında kurulan şirket sayısı salgına rağmen yüzde 20 artarak 101 bin 318'e ulaştı. Bazı dostlar bugün de geldi yanıma diyorlar ki 'dükkanlar kapanıyor, şirketler kapanıyor'. İşte açıklıyorum rakamı öyle kapanan falan yok. Bunlar sıradan şirketler falan da değil. Bunlar güçlü şirketler, ihracat yapıyorlar, her şey ortada. Ama birileri de bunlardan nemalanmak istiyor" diye konuştu.
"ÜLKEMİZE YURTDIŞINDA 15 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE PORTFÖY GİRİŞİ YAPILDI"
Erdoğan, "Amacımız Türkiye'nin salgın sonrası döneme güçlü, dayanıklı ve rekabetçi bir küresel bir oyuncu olarak girmesini sağlamaktır. Bunun yanında salgının etkileri ile mücadeleyi hem makro ekonomik, hem de mali alanda atacağımız adımlarla destekleyeceğiz. Ekonomimizin güçlü yönlerini sağlamlaştırırken, tedbir gerektiren hususların da üzerine de kararlılıkla gideceğiz. Özellikle de serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde attığımız adımların etkisi finansal piyasa göstergelerimize müspet bir şekilde yansımaya başladı. Tüketici güven endeksi Ocak'ta yüzde 4 artarak, 83,3'e yükseldi. Kur cephesi nispeten istikrar kazandı. Kasım ayından bu yana merkezi yönetim borç stokumuz yaklaşık 150 milyar lira azaldı. Ülke risk primimiz de düşüyor. Türkiye CDS'leri 330 baz puana doğru iniyor. Türkiye'nin borçlanma maliyetlerini atacağımız kararlı adımlar ve güçlü politika çerçevemizle inşallah düşürmeye devam edeceğiz. Yurtdışında olan yatırımcıların da Türk varlıklarına olan taleplerinin artmaya başladığını görüyoruz. Son aylarda ülkemize yurtdışında 15 milyar doların üzerinde portföy girişi yapıldı. Türkiye'ye gelen yatırımcılar bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kazanmaya devam edecektir" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'Yİ DEĞİŞEN KÜRESEL DEĞERLER ZİNCİRİNİN ÖNEMLİ BİR OYUNCUSU HALİNE GETİRECEĞİZ"
Erdoğan, "Ekonomimizin uzun dönemli sürdürülebilir ve kalite bir büyüme yapısına kavuşmasını amaçlıyoruz. Büyümenin kendisi kadar istikrarını ve istihdam oluşturmasını da önemsiyoruz. Bu doğrultuda yeni hamlelerle Türkiye'yi değişen küresel değerler zincirinin önemli bir oyuncusu haline getireceğiz. İleri teknoloji şirketleri öncelikli olmak üzere çekeceğimiz uluslararası yatırımlarla ülkemizi bir yatırım, üretim ve teknoloji üssü yapacağız. Bu noktada sizlerin gayretini önemsiyorum. Sizler iş insanları olarak eğer yurtdışından ülkemize yatırımcı geçecek olursanız bu Türkiye'yi yeniden o 23.5 milyar dolarlara yükseldiğimiz dönemlere getirir, 30'lara getirir. Buralara bizim yeniden çıkmamamız için hiçbir sebep yok. Bunu başarırız" diye konuştu.
"BUNLARI GEÇMİŞTE BAŞBAKANLIĞIM DÖNEMDE ÇOK YAPTIK VE ÇOK DA FAYDASINI DA GÖRDÜK"
Erdoğan, "Şöylede bir planım var, o da şu; uluslararası gerek yatırımcı, gerek şirketleri biz senede 1, hatta 2 kez ülkemize davet edip çalışma masaları yapabiliriz, bazı görüşmeler yaparız, hatta hatta onlara ülkemizdeki yatırım imkanlarının neler olduğunu, ne gibi yatırımlar yapabileceklerini anlatmak suretiyle onları bu yatırımların ama finans sektöründe ama sanayide olduğunu anlatmamızda fayda var. Bunları geçmişte başbakanlığım dönemde çok yaptık ve çok da faydasını da gördük" dedi.
FAİZ
Erdoğan, ekonomi ve hukuk alanındaki reform çalışmalarında yoğun bir hazırlık gündemini geride bıraktıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Yakında kapsamlı reform paketimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Ekonomide bu sene temel hedeflerimizden birisi fiyat istikrarını sağlamak olacaktır. Kur istikrarı enflasyonla mücadelede oldukça önemli bir yer tutuyor. Cari açıkla mücadelede yapısal önlemlere hız veriyoruz. Yüksek faize kesinlikle karşıyım ve bu konuda sizlerin mesajları önem arz ediyor. Çünkü siz şu anda yatırımcı konumundasınız. Eğer siz bu yatırımları düşük faizli kredi imkanına sahip olursanız yapabileceksiniz. Siz bu yatırımları yaptığınız zaman bu bize neyi sağlayacak? İstihdamı, üretimi, ihracatı sağlayacak. Bütün bunlar uluslararası piyasada rekabet imkanını sağlayacak. Bunları başaracağız ki ne yapalım devlerle yarış edebilir hale gelelim. Şunu çok açık net söylüyorum; dünyada şu anda eksi faizle kredi veren finans kuruluşları var mı var? İşte buyurun Japonya eksi faiz, İsrail kendi içinde eksi faiz ama başkasına karşı daha fazla faizle veriyor o ayrı. Avrupa'ya gelin 1, o civarda, Amerika'ya gelin hakeza. Peki bize ne oluyor da 20'lerin üzerine çıkıyoruz. Bizim arkadaşlar bana kızıyor biliyorum. Ama kusura bakmasınlar ben bu ülkenin başkanıysam, cumhurbaşkanıysam ben bunu anlatmaya devam edeceğim. Çünkü ben yüksek faizle ülkemin kalkınacağına inanmıyorum. Çünkü biz eğer yatırımı güçlendirirsek, işsizlik diyoruz, istihdamı güçlendirirsek, üretimi artırırsak, ihracatımızı artıracağız ki dışarıdan imkanlar gelsin cari açığı da azaltmış olalım, hatta hatta bitirmiş olalım. Buna ihtiyacımız var. Ve savunma sanayi, savunma sanayinde başarıyı getiren yönetişim modelini imalat sanayinin diğer alt sektörlerinde de uygulayacağız."
"SİZİN KARINIZ ÖNEMLİ DEĞİL, BU NOKTADA REEL SEKTÖRDEKİLERİN KARI BİZİM İÇİN ÖNEMLİ"
Erdoğan, "Ekonomide temin edeceğimiz güven ve istikrar sayesinde üzerimizdeki büyük faiz yükünden de büyük ölçüde kurtulacağımıza inanıyorum. Şimdi bankalar neyle övünüyor, 'ben şu kadar kar ettim', öbürü neyle övünüyor, 'ben de senden fazla kar etim'. Sizin karınız önemli değil, bu noktada reel sektördekilerin karı bizim için önemli. Bunu başarmamız lazım. Eğer reel sektöre kar etmiyorsa demek ki iyi yolda değiliz. Buna bizim dikkat etmemiz gerekiyor. Kamu maliyemiz nispeten düşün borçluluk oranlarımız sayesinde bugünde bizi pek çok ülkeden olumlu yönde ayrıştırıyor. Bütçe harcamaları geçtiğimiz yıl 1 trilyon 202 milyar liraya ulaşarak program hedefimizi altında, ülke gelirleri ise 1 trilyon 29 milyar lira ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Böylece yılı yüzde 3,6 ile yüzde 4,9'luk bütçe açığının altında kapatmış olacağız. Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 10,7'lik bütçe açığı verildiği dönemlerde sağladığımız bu başarı takdire şayandır" dedi.
KAMU HARCAMALARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mali disiplinden taviz vermemeye kararlı olduklarını belirterek, "2021 yılı için bütçe açığını milli gelirin yüzde 3.5'u seviyesi sütünde tutmayı yeni hedef olarak belirledik. Bütçede oluşturacağımız mali alanı, gerekmesi halinde salgın kaynaklı ilave harcama ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanacağız. Hizmetlerimizi arttırırken, kamu olarak vatandaşın bize emanet ettiği vergileri en doğru şekilde, ekonomik ve verimli kullanacağız. Yatırımlarda kısa sürede sonular alacağımız üretken alanlara öncelik vereceğiz. Kamuda tasarrufları artırmanın etkili bir yolu da dijital dönüşüme hız vermekten geçiyor. Kamu harcama programlarını düzenli olarak gözden geçirerek verimsiz olanları kesinlikle tasfiye edeceğiz. Yani verimsiz olanlara uğraşmanın bir anlamı yok. Vergi politikalarımızı adil, öngörülebilir, sade; yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı teşvik edecek bir temele oturtturacağız. Kayıt dışılık ile etkin mücadelemizi devam ettireceğiz. İktisat tarihi kitaplarına geçecek böylesine zorlu bir küresel konjonktürü 18 yıllık birikimiz ve tecrübemiz sayesinde başarı ile atlatacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu.