Organize suç örgütü lideri suçlamasıyla 2018 yılında önce tutuklanan, daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilince kayıplara karışan Zindaşti ile 20 adamı hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Efkan Öveç, Güven Güzel ve Cem Dursun Segbis aracılığıyla katıldı.
Görevden uzaklaştıran başkomiser Fatih Yılmaz, görevden uzaklaştırılan Erkan Kocabaş, Emekli Polsi Ergül Kapukaya, Seyit Nurullah, İsmail Güçlü,Muhammet Şamdancı katıldı. Efkan Övenç, aylık 2 milyon dolar kazandığını ve yurtdışında yaşadığını beyan etti. Duruşmaya, Cemal Nayır katılmadı.
'BENDEN 7 TANE DAHA VAR'
İddianame özetlendikten sonra sanıkların ifadelerine geçildi. Zindaştinin kızının katilini Öldürdüğü iddia edilen tutuklu sanık Efkan Öveç, 'Ben sekizim. İlhanı ben vurmadım. İkimiz vurdu. Bende çatıdan izledim. Zindaşti falan tanımam. Tetikçi değilim. İkizim vurdu. Yurtdışında oturuyorum. Tolga Hakan Ceylan'ı ikizim tanır. Benden 7 tane daha var, aynı dövme ve izlere sahip. Cem Dursun'u ikizim vurdu ben girdim içeri. İlk verdiğim ifadeleri salladım. İlhan Ülğan ben değil ikizim vurdu. Emniyet ifadesini reddetti ve imzalar bana ait değildir. İkizimin verdiği ifadeleri kabul ettim. Otele giren kişi ben değilim' dedi. Avukatı ise müvekkilinin akli dengesinin yerinde olmadığını ileri sürdü.
Tutuklu sanık Cem Dursun, ' Daha önce verdiğim ifadeler doğrudur. Olayla alakam yoktur. Biz eğlence amaçlı toplanmıştık. Efkan'ın otele geleceğini orada öğrendim. Otelden çıktıktan sorma Efkan'ı arabayla bıraktım ardından mahalleme gittim. Olayın yaşandığını ertesi gün öğrendim.Böyle bir şey yapmaya cesaretim ve gücüm yetmez.' dedi. Avukatı ise müvekkilinin dosyadan ayrılmasını talep etti.
Sanık Güven Güzel, '1995 yılında istihbarat daire başkanlığına başladım yaklaşık 23 yıl bu görevi üstlendim. Sonrasında FETÖ ile mücadele bölümüne görevlendirildim. Çalışmalarımız arasından firarı sanık Zekeriya Öz halkında çalışmalarımız başladı. Bu çalışmaları operasyon boyutuna getirdik. 2017 yılında eşim rahatsızlık yaşayınca emekliliğe ayrıldım. Emeklilik sonrası yurtdışına gittim ve ticaret ile ilgilendim. Bir yıl sonra telefon geldi. Zindaşti'e operasyon yapılacağı söylendi. 2019 yılında tutuklandım. Tutuklandıktan sonra Zindaşlı ailemi aramış ve benim hakkımda suçsuz olduğumu söylemiş. Ailem durumu savcılığa bildirmiş. Eski istihbaratçı olduğum için İlhan İle bağımı koparmamıştım. Örgütle alakam yoktur.' diyerek savunmasını gerçekleştirken bundan sonra ki duruşmalara katılmak istemediğini ekledi. Tutuklu sanıkların tutukluluğuna devam kararı alan mahkeme heyeti duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
3 KEZ MÜEBBET VE 17 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından iddianamede, 20 sanıktan ikisi tutuklu, ikisi de mağdur-müşteki olarak yer alıyor. İddianamede Zindaşti'nin, 3 kişiyi "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçundan 3 yıldan 9 yıla, "birden fazla kişiyle silahla tehdit" suçundan 1 yıldan 2,5 yıla, "silahla kasten yaralamaya teşebbüs" suçundan 3 aydan ile 9 aya ve "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 2 yıldan 5 yıla olmak üzere toplam 6 yıl 3 aydan 17 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Şüphelilerden Ali Koçak'ın 2 kişiyi "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 2'şer kez, Ekrem Öztunç, İlker Dağlı, Tolga Hakan Ceyhan, Efkan Öveç ve Cem Dursun'un da aynı suçtan 1'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Polis memurlarının da aralarında bulunduğu diğer şüphelilere de "örgüt üyeliği, örgüt adına suç işlemek, suç üstlenme, verileri aykırı olarak ele geçirme, silahla tehdit ve görevi kötüye kullanma" gibi suçlardan 9 ay ile 22 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verilmesi öngörülüyor.
KIZININ ÖLDÜRÜLMESİYLE BAŞLADI
İddianamede, 26 Eylül 2014 tarihinde Büyükçekmece'de seyir halinde bulunan 34 GN 1926 plakalı Porsche marka araca düzenlenen silahlı saldırıda Zindaşti'nin kızı Arzu Şerifi Zindaşti ve Devrim Öztunç öldürüldüğü, olayın failleri olduğu düşünülen Hacı Osman Sezen ile Turgay Akar'ın da yaklaşık üç ay sonra Küçükçekmece'de bir balıkçıda uğradıkları silahlı saldırı sonucu öldürüldüğü ve faillerinin tespit edilemediği anlatılıyor. Zindaşti'nin, Sarıyer'de 26 Mart 2016'da karıştığı olayla ilgili devam eden soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde "tasarlayarak öldürme" olaylarıyla ilgisi olabileceğini gösteren bazı bulgulara rastlandığı belirtiliyor. İddianamede, Zindaşti ile cinayet soruşturmasının yapıldığı dönemde İstanbul Asayiş̧ Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru şüpheli Ergül Kapukaya arasında söz konusu cinayetlerle ilgili bilgi ve belge paylaşımı yapıldığı tespitine yer veriliyor
ÇETE MUHBİRİ POLİS MEMURU
İddianamede, Arzu Zindaşti'nin katil zanlısı Hacı Osman Sezen'in kimlik bilgilerine ilişkin fotoğraflarının, Sezen öldürülmeden önce polis memuru Ergül Kapukaya tarafından Zindaşti'ye gönderildiği kaydediliyor. Kapukaya'nın 4 Aralık 2014 tarihi itibariyle bazı mesajlar yazdığı, bu mesajlaşmadan 18 gün sonra 22 Aralık 2014'te Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar'ın, Faruk Balıkçılık isimli iş yerinde öldürüldükleri vurgulanıyor.
ZEKERİYA ÖZ'ÜN GİZLİ TANIĞI
İddianamede Zindaşti'nin 24 Eylül 2007'de Büyükçekmece'de düzenlenen bir operasyonda 77.300 kilogram eroinle yakalandığı, üzerinde "Kemal Şerifi Seydani" kimliği çıkan Zindaşti'nin cezaevine girdikten sonra Büyükçekmece Jandarma Bölük Komutanlığına uyuşturucu madde trafiğinin ne şekilde ilerlediği yönünde bilgiler aktaran bir ihbar mektubu yazınca muhbir statüsü kazandığı anlatılıyor. Zindaşti'nin 2010 yılında dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde "Kemal Şerifi Seydani" sahte kimliğiyle yargılandığı ve şu an FETÖ firarisi olan dönemin özel yetkili savcısı Zekeriya Öz tarafından Ergenekon soruşturmasında gizli tanık yapıldığı, ardından da tahliye edildiği belirtiliyor.